Patron çıldırdı arkadaşlar. Bu hikaye bitecek.Azıcık yorum yapın bakalım ya ne düşünüyorsunuz. Ben biraz kafayı sıyırdım yazarken. 🙃🙃————————————————————-
Chris'in yüzüne memnun bir gülümseme yayıldı. Tam olarak bunu istiyordu. 'Tabii ki seni annene götürürüm, yarı bekçi.' diye geçirdi içinden. Felix'in tutması için elini uzattı.
"Hadi gidelim."
Felix tereddüt bile etmeden Chris'in ona uzattığı elini tutup gözlerini kapamıştı. İsteği tek şey annesini görmekti. Chris'e güvenmiyordu ama başka çaresi yoktu. Tekrar gözlerini açtığında karşısında parlayan kapıyı bu sefer net bir şekilde görmüştü. Chris bakışlarını Felix'e çevirdi.
"Senin içeri girdiğini bilmemeliler. Gidip biraz ileride bekler misin? Ben kapıdan girişini halledip geleceğim."
Chris, Felix'in uzaklaştığınından emin olunca kapıyı açmıştı. Önce içerisini ayarlamalıydı. En küçük hatasında bütün planları suya düşerdi. Kapının çevresinde duram borderkrielere baktı. Chris'in görmeyi umduğu kişi hemen yanlarındaydı. Emin adımlarla yanlarına ilerledi.
"Adrian merhaba."
"Merhaba Chris."
"Konuşalım mı biraz?"
Adrian yanındaki borderkrielere gitmesi için emir verdikten sonra dikkatini tekrar Chris'e verdi. Önemli bir şey olduğunu anlamıştı.
"Jeongin buralarda mı?"
"Bir süredir gözükmüyor. Kahinin yanında falan olabilir. Bilmiyorum lidere nereye gittiğini soramam biliyorsun."
"Yarı bekçiyi getirdim. Vakit geldi artık."
Adrian'ın kaşları çatılmıştı. Yıllardır bugünün gelmesini beklemişlerdi. Yine de düşününce garip hissetmişti.
"Yapacak mıyız gerçekten?"
"Gitmeden önce Ash ile konuşmuştum. Yapacağız. Vakti geldi."
"Chris o çocuğun başarabileceğine emin misin?"
"Adrian ilk yarı bekçi zamanında da buradaydın. Yaptıklarını kendi gözlerinle gördün. Sence yapamaz mı? Sadece taşı almasını sağlamız lazım."
Adrian ellerini gergin bir biçimde saçlarında gezdirdi. Hata payları yoktu. Bu işe başında girmemesi gerekiyordu ama sıkılmıştı artık her şeyden ve bu noktada dönemeyeceğini de biliyordu.
"Hala Ash'in sana neden yardım ettiğini anlamıyorum."
"Eğlenmeyi seviyor." Gülmüştü Chris.
Adrian son kez bakışlarını çevresinde gezdirdi. Şu an yakın çevrede kimse yoktu.
"Ben kısa bir tur atıp yakınlarda olan borderkrieleri de uzaklaştırım. Hızlı olun."
Chris kafasıyla onay verip Felix'i almak için öteki taraftan çıktı. Şansı yaver giderse Kahin'i veya Jeongin'i görmezlerdi. Kalanları görse de önemli değildi. Felix'i yeni bekçi falan zannederlerdi. Gözlerini kısıp ağaçlık alana baktı. Felix bir ağaca yaslanmış onu bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guard Angels / Hyunlix
FanfictionFelix doğduğu günden beri sebebini bilmeden birilerinden kaçmıştı. Ta ki bir gün barda o siyah saçlı oğlana denk gelene kadar. Küçüklüğünden beri sakladığı güçleri artık sır olarak kalabilecek miydi? Canlılar aleminde nefes alması yasaklanmışken...