0.1- fille en robe noire

78 19 4
                                    

Taehyung:
Saat 2 yönünde siyah elbiseli olan

Jungkook:
Ee

Taehyung:
Tam senlik

Jungkook:
Bak işine kardeşim

Taehyung:
Birader gay misin söyle bilelim

Jungkook:
Tamam söylerim

Taehyung:
Lan yeter
Adel'den sonra dünyaya kapadın kendini resmen iş ev iş ev

Jungkook:
Abart

Taehyung:
Doğru atını unuttum
Çalışanlarından ve benden farklı olarak gördüğün tek canlı

Jungkook:
Aferin unutma bir daha

Taehyung:
Akıl fikir diliyorum sana kardeşim
görüldü

Telefonu kapatıp dikkatimi masaları dolaşan Seokjine verdim. Bugün onun günüydü, kendisine yakışır şekilde dünyalar güzeli Kim Jisoo'yla evleniyordu. Onun adına mutluydum, bu birlikteliği hak ediyordu.

Seokjinle birbirimizi uzun süredir tanıyorduk. Dünyaca bilinen bir araba firmasının sahibiydim, dedemden babama babamdan da bana geçen bu şirketi 25 yaşıma kadar elimden geldiğince büyütmüş ve Güney kore'yi aşıp tüm dünyada global hâle getirmiştim. Babamın vefatı erken olmuştu, en çok da annemi yasa boğmuştu bu olay. Apar topar İtalya'ya yerleşmiş ve geri kalan hayatını orada yalnız geçirmek istediğini iletmişti bana, telefon aramasıyla. Henüz 20 yaşındaydım.

Benim ise yas tutacak durumum ve zamanım yoktu. Babamın tek varisi olarak dedemden bize kalan mirası büyütmek zorundaydım. Çalıştım, hayallerimi bir kenara bırakıp bu yolda ilerledim. Seokjin hyung ise bu yolda hep yanımda oldu. Ona çok şey borçluydum, o yüzden bu mutluluğu bulması en çok da beni mutlu etmişti.

"Ne düşünüyorsun Jeongguk?"

Seokjin hyung yanıma gelmişti. Bir elinde şampanya gülümseyerek diğer elini omzuma koymuştu.

"Hiç hyung, işler güçler. Turnayı gözünden vurmuşsun yine..." hafifçe gülümseyip hafif yamulmuş papyonunu düzelttim.

"Ee, karizmamı kullandım. Beni de hafife almamak gerek."

"Seni hafife alacak kadar yürek yemiş birini tanımıyorum henüz..." Dediğime güldü, hafifçe karnıma vurdu.

"Ayağınızı denk alın."

"Alırız alırız. Hyung, bu arada..." Lafa hızlı girmek istiyordum. Ceketimin kenarını düzeltip ciddileştim, ısrar ve red kabul etmediğimi belli eden bir surat takındım. Ben ciddileşince sorarcasına baktı. "...Düğün hediyesi olarak size bir tatil ısmarlamak istiyorum."

"Konuşmuştuk Jeongguk-"

"Lütfen, hyung. Üstümde çok hakkın var, bari bu hediyemi kabul et. Üzme beni."

Seokjin hyung dudaklarını birbirine bastırıp kafasıyla onayladı.

"Peki... Yine senin istediğin olsun, uzatmayacağım bu sefer. Bir şekilde kabul ettirdin yine bana istediğini."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 19 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HEATEDHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin