Gün 3

73 27 22
                                    

-O-Kul katili mi
diye atıldı Mia, sesindeki belirli belirsiz korku ve merak farkedilebilecek cinstendi. Okulun upuzun kolidorları altında, yıllarca okumuş öğrencilerin arkasında, sisler okula çöker iken ne gibi bir sır olabilirdi? Artık milyonlarca ipucu, bu okulun hiç te normal bir okul olmadığını gösteriyordu. Derken Hanae bir yandan da tırnaklarını yerken titrek bir ses ile atıldı:
-Artık her ne varsa bu gizemi aydınlığa kavuşturmamız gerektiğini biliyoruz değil mi?
Floren:
-Evet, bu durumda maili kimin attığına bakmalıyız. Mia?

Mia öncelikle simsiyah kılıfı ile yeşil süslerle süslenmiş olduğu telefonuna bakarak maili kimin attığını öğrenmeye çalıştı. 6 haneli şifresini hemen elleri titreyerek girdi, bu esnada Hanae okulu kolaçan ediyordu. Saatine gözü kayar kaymaz yaklaşık 11 olduğunu öğrendi saatin. Bu da demek oluyordu ki üçlüye artık araştırma alanı için bomboş ve kapısı kilitli bir okul kalmıştı.

Bu esnada Mia maile baktı ve kilitlendi:
-Hm, bilinmeyen bir kişiden diyor, mail adresi falan yazmıyor?
-BU DA DEMEK OLUYOR Kİ BİR KATİL KESİNLİKLE PEŞİMİZDE! ARTIK ŞU OKULU DETAYLICA ARAMANIN VAKTİ GELDİ!
diye atıldı Hanae. O kadar çok bağırmıştı ki yankı yapmıştı hem de Mia ve Floren, kulaklarını tıkamış bir şekilde onları dinlemeye başladı:
-Bekle bir Hanae! Hemen bir sonuca varmamalısın, yani mailin detaylarına inmeliyiz.
dedi Floren ne zaman aldığını bilmediği nefesini verirken.

Hanae yine bizim Hanae olarak karşılık verdi. Ehh, bu tavrı ve hayal olmayan hayal gücü epey şaşırtıcı idi:
-Huh? Yani peşimizde bir katil olma ihtimali yok öyle mi? Şimdi her şey oyunsa o lanet? O da mı oyun? Konferans salonunda bulunan not? O da mı oyundu?

Floren, Hanae'nin şu aceleci ve korku dolu hâllerinden nefret ediyordu. Gözler, metnin detaylarını okuyacak olan Mia'ya döndü:
- "Eğer siz işime burnunuzu sokmasaydınız bu katliamı yapabilecektim. Ama merak etmeyin yine yaparım. "

Mia okurken gözlerini faltaşı gibi açmıştı. Floren ve Hanae'nin durum da zaten aynıydı. Artık üçlü Hanae'nin dediği planı uygulayıp okulu arayacak ve katili samanlıkta iğne arar gibi bulmaya çalışacaklardı. Hanae, suratında korku dolu ifadeler ile sözde para karşılığında yapacağı bodrum aramasına koyuldu. Merdivenleri inerken yaşadığı korku anlatılmaz yaşanır bir deneyime zemin hazırlayacak idi. Mia ise en üst kata çıkıyordu. Floren de bir üst kata. Üçlünün yaşadığı korku dolu dakikalar, okulda olup olmadığını bile bilmedikleri katili baya bir mutlu ediyordu. O maskenin altında saklanan beden kime aitti?
...
-Kimse var mı?
diye bağırdı Floren. Birkaç saniye sonra katilin çıkıp "buradayım" demeyeceğini anlayınca konuşmadan parmak uçlarında yürüyüp aramaya başladı. Garip bir şekilde fazla sakindi. Fazla! Tek tek odaları aramaya koyuldu. Elleri titrese de ölümüne de olsa bunu yapmalıydı. En azından yapmak zorunda idi.

Floren sessiz adımlarla koridor boyunca ilerlerken, gözleri her an bir tehlike belirtisi arıyordu. Odaları tek tek kontrol ederken, içindeki korku ve gerilim gitgide artıyordu. Zaman zaman duyduğu hafif çıtırtılar ve esrarengiz sesler kalbinin hızla atmına sebep oluyordu. Ancak cesaretini toplayarak aramaya devam etti.

Mia, üst kattaki odalara doğru ilerlerken, zihninde birçok düşünce dönüp duruyordu. Kimin bu olayların arkasında olduğunu ve neyi amaçladığını anlamak için kafasını kullanması gerekiyordu. Her an bir ipucu bulabileceği umuduyla odaları dikkatlice araştırıyordu.

Hanae ise bodrum katına inerek gözlerini karanlık bir atmosferle buluşturdu. Derin bir nefes alıp cesaretini topladıktan sonra elindeki el feneriyle etrafa ışık tutmaya başladı. Duvarlardaki gölgeler ve eski eşyalar, ona tuhaf bir his veriyordu. Ancak kararlılıkla ilerleyerek her köşeyi kontrol etti.

O-KUL KATİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin