𖤍Pretty (4)

134 11 7
                                    

Resme bakarak arka arkaya uzaklaşacakdım ki benden uzun olan bir bedene çarpmamla duraksadım..

Buda kimdi?..

Kalbim çok hızlı bir şekilde atıyordu. Sanki içimdeki ses o burda diyerek haykırıyordu. Sesizce ve yavaş-yavaş arkaya döndüm.

Gördüğüm yüzle afaladım. Jeongin..

"Beni korkutdun.."

"Ne yapıyorsun burda?" Kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Neden sinirlenmişti ki?

"Sadece çok merak etdim.."

"Hadi çıkalım burdan." Diyerek kolumdan tutarak beni odadan çıkartdı. Buda neynin nesiydi böyle. Şu çoçuğu anlamadım gitti..

"Bir daha seni bu odada görmeyeyim YeonSon.. Anlaştık mı?" Sordu tek kaşını kaldırarak.

"Anlaştık."

"Hadi gel seni odana götüreyim." Kolunu omzuma atarak beni odama aparmaya başladı. Şu çoçuk gerçekden garip.

"Yarın ilk dersini ben sana öğreteceyim. O yüzden çabuk kalkman lazım. Sekkiz buçuk gibi bahçenin orda olmalısın Tamam mı?. Ve ayrıca yarın sana kitapdan sorular soracağım. Bakalım iyi misiniz bu konularda." Gülümseyerek yüzüme baktı.

"Merak etme okuma konusunda
iyimdir."

"Yarın göreceyiz küçük hanım." Gülerek çekip gitdi. Bende odama girerek kapını kapatdım ve odama adım atacakken arkadan birisi ağzımı kapatdı.

Böyle olaylarda bağıran biri değilimdir. O yüzden sadece kalbimin bağırmasına izin verdim. Korkudan nefes-nefese kalmıştım.

Ve bir anda arkadakı varlık beni yavaşca duvara yaslamaya kendiside karşıma geçmeye başladı. Yüzünü aydın göremesemde gözlerinin rengi sarı adeta kedi gözlerine benziyordu. Galiba bu bir Vampir türüydü.

Pencereden içeri vuran ay ışığı onun yüzünü aydın görmeme izin vermiş gibiydi. Yüzü pic smile ifadesiyle bana bakıyordu. Ve yavaşca elini ağzımdan çekti.

"Merhaba YeonSon. Bakıyorum yeni arkadaşlıklar edinmişsin..."

"Sende kimsin?!" Dedim onunla aynı sesiz ses tonuyla.

"Beni tanıyorsun YeonSon. Aptallık oynama."

"Yoksa sen..."

"Evet ben Hyunjin.. Heradon'ların kral Vampiri" ellerini iki yana açarak söylediği sözlere şoke olmuş vaziyyetde ona bakıyordum.

"Sen... Nasıl?.."

"Ee çok mu şaşırdın beni görünce?" Sırıtarak beni tekrardan duvara yasladı. Ancak bu sefer daha çok yakınımdaydı. Kendime gelerek onu kendimden itdim ve pencereye doğru yürümeye başladım.

"Se-" sözünün yarım kalmasına sebep kapının tıkkıldaması oldu. Benden bir yanıt bekliyordu ordakı.

"Gir" diye yanıt verince kapı açıldı ve elinde bira şişesiyle Bang Chan girdi. Galiba çok içmişti çünkü şu an ayakta durmakta adeta zorlanıyordu.

"Sende kim- Aa YeonSon.. Pardon odamı karıştırdım." Diyerek kapını tekrar öterek gitdi. Ve aniden- bilmem ne zaman ortadan yok olan- Hyunjin belirdi.

"Kısa keseceyim ve gideceyim. Benim burda olduğumu kimese söylersen sana musallat olurum ve seninle evlenirim. Anladın mı?." Dedi üstüme gelerek.

"Emin ol bunu kimseye söylemem. Senin gibi biri benim için gereksiz." Ağzından bir Hah nidası çıktı.

"Beni tanımayan birine göre çok korkusuz konuşuyorsun. Ama ben söylediğimi söyledim YeonSon. Kimseye söylemeyeceksin aksi taktirde seninle evleneceyim." Ve bunu söyledikden sonra ortadan kayb oldu. Galiba bu yaşama alışmam çok uzun sürecek..

𝙼𝚛. 𝚅𝚊𝚖𝚙𝚒𝚛𝚎 𖤍 𝙷𝚠𝚊𝚗𝚐 𝙷𝚢𝚞𝚗𝙹𝚒𝚗Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin