Sevgilim Var !

446 27 208
                                    

Bacakları heyecandan titriyordu. Bu yüzden koşması zorlanıyordu. Her şeye rağmen dayanmış ve bodrumun kapısına gelmişti. Hızlıca kapıyı açtı ve içeri doğru ilerlemeye başladı.

Büyük ve çok odalı olan bu bodrumda Colettei bulması epey zor olacağına benziyordu. "COLETTE!"diye bağırmaktan başka yapabileceği bir şey yoktu.

Tüm odaların kapısını açıp, göz ucu ile baktıktan sonra son bir odanın kapısını içinde doluşan umut ile hafifçe açtıktan sonra, sessizce ağlama seslerinin odayı sardığını duydu, Colette buradaydı.

Odanın içine girdi ve yavaş yavaş yürümeye başladı. Korkunç tablolardan, komik eşyalara kadar her şey bu depoda bulunduğu için, Colettein kolayca korkması normaldi.

Colettein, ellerini kafasına koyup, bir yere oturup ağlandığını gördü. Yanına doğru geldi ve yanına oturdu. Sırtına elini koynu ve sırtını sıvazladı. Colette, hafifçe başını kaldırdıktan sonra Edgar'ın yanında oturduğunu gördü. Ağlamayı bıraktı ve edgara sulu gözlerle baktı. Fazla ağlamamasına rağmen bu kadar korkmasının sebebi, hem korkunç şeyler hemde tek başına karanlıkta kaldığı için olabileceğini düşündü Edgar.

Colette, başını tamamen kaldırdı ve duvara doğru yasladı. Edgarda aynısını yaptı. Konuşmak istiyordu ama saçma şeyler söylemek istemiyordu Edgar. Kelimeleri aklında birleştirip konuşmaya başlamak istiyordu.

Colette
"Sonsuza kadar burada tek kalacağımı sandım, iyiki geldin."

Edgar, duyduğu bu cümle ile kafasını yavaşça colette'e döndürdü. Biraz düşümüp gözlerine baktıktan sonra, belkide tam sırası olabileceğini düşünmüştü. Colette edgara dönük kafasını tekrar duvara ve geriye doğru yasladı.

Edgar
"Colette.."

Colette
"Hmm ?"

Önce durdu, aldığı büyük nefesi sesli bir şekilde verdi. Bu ses bir şeyler demek istiyor gibiydi. Kafasını tekrar duvara yaslanan Colette çevirdi ve konuşmasına devam etti.

Edgar
"Ne kadar süre oldu bilmiyorum, senle bu kadar samimileşip, gözlerinin etkisinde hangi ara kaldığımı bilmiyorum. Hayatım solarken, ihtiyacım olan son damla gibi hayatıma girdin, kalbim, ben, senin bu damlan sayesinde hayatta kaldı. Sana karşı hissettiklerimi itiraf etmemin zamanı geldi diye düşünüyorum. Ben seni seviyorum."

Colette, bu kelimeleri duyacağını asla düşünmemişti. Şaşkın gözlerle Edgara bakıyordu. Kalbinin ne kadar hızlı attığını hissetmeye başladı, sanki her zaman bu anı bekliyor gibi.

Edgar, bir kelime dahi duyamayınca ayağa kalktı, "Neyse, boşve-" lafını bititemeden Colette, Edgarın elini tutmuş ve onu kendisine doğru çekmişti. Edgar bunun "evet" demek olduğunu anlamıştı.

Colette, nefesinin edgarın nefesine çarptığını hissetmeye başlayınca, edgarın dudağına bir öpücük kondurması gerektiğini anlamıştı. Nemli ve çilekli dudakları, edgarın neredeyse kurumuş dudakları ile birleşmişti. Kalbinin dahada hızlı atmaya başladığını hissetmişti.

Sonunda Edgar, Colettein dudakları sayesinde ıslanmış dudağını geriye çekmişti

Edgar
"Bu evet oluyor, değil mi ?"

Colette
"Tabikide şapşal."

İkiside gülüyordu, ikiside hep bu anı bekliyordu. Edgar ayağa kalktı, Colette'e ayağa kalkması için elini uzattı. Colette, ayağa kalktı. Bodrumdan dikkatlice çıktıktan sonra sınıfa doğru çıktılar.

Çantalarını almak için çıktıkları sınıfta sadece ikisi vardı. Çok beklemeden çantalarını alıp okuldan çıktılar.

***

Invisible Love ☆ colgar / edtte - brawl stars Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin