BÖLÜM 1: "Yeni okul"

371 54 102
                                    

Sessizlik...

Tüm okul susup müdürün ne diyeceğini bekliyordu. Bazılarının meraktan fısıldaşmaları,bazılarının kendi aralarında konuşmaları, bazılarının ise umursamaması.

Ben hala beklerken bizim kızlar konuşmaya devam ediyordu. Çok konuşan insanlardan hep nefret ettim hayatım boyunca. Ama bizimkiler farklıydı. Onlarla bir çok anıyı paylaşmıştım 7 yaşından beri. En güzeliyse yetimhaneden kaçmamızdı.

"Hadi süslü . Yakalanacağız senin yüzünden."

Yüzünü asıp odada göz gezdirdi Açelya . "Ya ama ben özlerim ki."

İzem inanamıyorcasına Açelya'ya baktı. "Dayak yediğin yerimi özliyeceksin?" Çantasını omzuna alıp, kızlara teker teker baktı. "Gelen gelsin. Ben gidiyorum."

Defne çantasını alıp İzem'e seslendi. "Bekle lan bende geliyorum."

"Bizi de bekleyin!" Mira'yla Açelya sessiz ve hızlı bir şekilde arkalarından giderken Açelya son kez bir çok anısı olan yere baktı. Daha sonra kapıyı yavaşça örterek diğerlerinin arkasından gitti.

Yetimhaneden çıktıktan sonra asıl önemli olan yere gelmişlerdi. Bekçiyi atlatmaları gerekiyordu. Bu biraz zordu. Herkes ne yapacağını düşünürken en mantıklı düşünen ve aralarında en büyük olan İzem'e baktılar.

İzem etrafına bakıp bahçe duvarının oraya doğru yürümeye başladı. Kızlarda arkasından. Bekçi baktığında yere çöküp dönmesini beklediler. Kulübenin içine girdiğinde İzem hızlı hareketlerle duvara tırmandı. Bu onun için... fazla kolaydı. Defne'ye işaret verip duvardan aşağıya atladı. Bir süre sonra Açelya'yı görünce konuştu.

"Atla hadi. Ben seni tutacağım."

Açelya korkakça etrafına bakıp ayaklarını sarkıttı. Kendini bıraktığında İzem onu tutmuştu dediği gibi.

"Kızım hadi çık şurayı." Defne Mira'ya söylenirken bekçi kulübeden çıktı. Defne hemen Mira'nın kolundan tutup kenarıya çekti. Merdivenin altındaki boşluğa girip Mira'ya eliyle sus işareti yaparken bir yandan da bekçiyi kolluyordu.

"Hick." Defne kafasını aceleyle çevirdiğinde hemen burnunu tuttu. "Ben senin... hıçkıracağınmı tuttu lan." Sinirli ama fısıltı gibi çıkan sesiyle Mira'ya baktı.

"Kapalı alanda hıçkırıyorum. Napıyım?"  Bir kez daha hıçkıracakken eliyle burnunu tuttu Mira.

Ayak sesleri duyulurken el fenerinin ışığıda kendini belli ediyordu. "Kim var orda!" Bekçinin sesi daha yakından gelmeye başlamıştı. Defne ilk kez tedirgin olduğunu hissetti. Kafasından 'Aha şimdi sıçtık' derken korku dolu gözlerle bakan Mira'ya güven verircesine gülümsedi. Fenerin ışığı sabit durunca ne olduğun bakmak için kafasını uzattı. Bekçi yere çökmüş bir şekilde yavru kediyi seviyordu. "Sen miydin haylaz? Gel sana ben süt vereyim." Kediyi kucağına alıp uzaklaşırken Mira ve Defne de merdivenin altından çıkmışlardı.

'Aptal' diye mırıldandı Defne. Bir daha yakalanmamak için acele edip Mira'yı duvara çıkarttı. Daha sonra kendisi. Duvardan indikten sonra düz ifadeyle onlara bakan İzem ve telaşlı Açelya'yı bulmuşlardı.

"Ne yapıyorsunuz iki saattir aptallar." İzem'in sorusuna karşılık Defne cevap verdi.

"Bu salak yüzünden az kalsın yakalanıyorduk. Allah'tan ki aptal farketmedi bizi."

İzem gözlerini devirip arkasını döndü. "Şimdi sıra başımızın çaresine bakmakta."

Mira heyecanlı bir şekilde sordu. "Kurtulduk mu şimdi biz?"

Aşk Oyunu BozarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin