13

926 58 45
                                    


4 ay sonra.

İki ay içinde genç çift birbirini daha çok tanımış daha çok bağlanmışlardı Jimin artık Jungkook a alışmış hayatının bir parçası olmuştu bu sert çehreli adam.Jimin artık bazı şeyleri kafasında oturtmuş Jungkook'a aşık olduğunu kabullenmişti hatta erkeksi sert güven veren kokunun öylesine bağımlısı olmuştu ki Jungkook'un göğüsüne yatmadan huzurlu kokusunu içine çekmeden uyuyamaz hale gelmişti Jimin öylesine bağımlı olmuştu jungkook'a.

Jungkook için ise herşey çok çok daha iyiydi Jimini minik meleği artık ona alışmış onun yanındayken kulak kutsayan güzel sesi ile şakıyordu. Jimin tanrının mucizesiydi Jungkook için.Tanrı jimine daha bi özenmişti anlaşılan.Zaten bağımlısı olan bedenin daha da tiryakisi olmuş ona aşk ile karşılık veren bal dudaklar ise her saniye tükettiği en büyük nimetti.

Jimin Jungkook eve gelmeden asla rahatça zarif bedenini yatağa hapsedip uyumazdı eksik hissederdi,korku dolu endişeli hiseederdi.Jimin'in fikrimce Jungkook'a o şansı verdiği için hiç pişman değildi her geçen gün aşkları daha da tutkulu bir hal alıyordu birnirlerinde nefes alıyor tamamlanıyorlardı.

Jungkook onu asla üzmüyor bir dediğini iki etmiyordu ve en önemlisi ev dışında yaşadığı karanlık iş hayatını bebeğine anlatıyordu bile.Jimin onun biriciğiydi şu kendisinden korkma mevzusunu yeni atlatmışarken onu korkutup kendinden uzaklaştırmak istemiyordu.

-

Jungkook karşısında ki kanlar içinde ki adama gururla baktı.Ardından doğrulup adamın dişlerini sökmesinde yardımcı olan kerpeteni duygusuzca ve hızlı hareketler ile sapladı adamın penisine.Bunun üzerine acıdan bayılan adamdan tüm depoyu iletecek bir çığlık koptu.

Gözlerinde tek acıma duygusu yoktu Jungkook'un.Hep böyleydi iş halindeyken gözünden sakındığı Jimini onu bu halde görse onun ile tel kelime etmez kısa sürede bağımlısı olduğu yumuşak dokunuşlarından mahrum ederdi onu.

Tamamen doğrulduğunda yerde acı içinde bağırarak kıvranan adama sertçe bir tekme geçirdi Jungkook ardından masanın üzerinde ki kutuya yöneldi karanlık kasvetli depoda onlarca adam varken sadece Jungkook'un adım sesleri ve adamın acı dolu çığlıkları vardı.

Jungkook aldığı kutu ile adamın kafasına doğru eğildi ve ardınan kutudan çıkan cam tozunu adamın gözlerine döktü.

Adam gözünü her korku ile kırptığında göz zarını yırtan yüzlerce tanecik ile gecenin en büyük çığlığını bıraktı yorgun şehire.

Son olarak sayesinde belkide binlerce insanı katlettiği silahı ile adamın iki diz kapağına da ateş ettikten sonra adam bilincini kaybetmişti.

"Dahyun ahh tanrım daha yeni başlamıştım nasıl hemen oyun bozanlık edip bayılırsın seni aşağılık herif."

Jungkook baygın bedenin kafasına sertçe bir tekme geçirdi ve ardından kanlı ellerini beyaz gömleğine sildi.Yerde yatan adama baktığında ise görünüşe göre göz sinir damarları dahil parçalanmış gibidi kan ağlıyordu yerdeki beden.

Jungkook arkasını döndü.Ardından dirseğine kadar katlanmış gömlekten belli olan damarlı güçlü kolları sarmış Rolex e baktı.Saat 22:15 i gösteriyordu.

Jungkook adımlarını hızlandırdı ve çıktı kan kokan nemli depodan.Adımları hızlıca lüks Jeepine ilerliyordu tanrı aşkına o artık evli bir adamdı.Bunu sanırım tam anlamıyla alamamıştı çünkü jungkook gecelerin adamıydı karanlık gök yüzü Seul'u sarmalarken kan kokan elleri ile saçını geriye taramayı severdi jeon Jungkook.Yalnızca yıldızlar ve ay şahitti kirliliğine.

HEMOFİLİ |JİKOOK|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin