EVİ BOŞALT!
Mesajı okuduğumda sinirlerim bozuldu ev sahibim evi boşaltmamı istiyordu , kızı yurt dışından Türkiyeye gelecekmiş ve burada yaşayacakmış aman ne güzel bi insan neden yırt dışından Türkiyeye gelir anlamıyorum ben olsam yırt dışından dışarıya adım atmazdım,hatta kendimi odama kilitleyip kilitide camdan aşağıya atardım sanırım sonra da deli gibi can sıkıntısından kendimi atardım mutlu son ...
İşsizlikten ne dediğimi bilmiyordum tabii ah hava da çok sıcak şimdi pariste tatil yapmak varken ben bu sıcakta temizlik yapıyordum Max Türkiye işte ne bekliyorsunuz kiAksi olsa şaşardım zaten Süpürge tutuyordum o esnada kapı çaldı tabii ilk başta duymasamda 3. Çalışınca duymuştum zili elimdeki süpürgeyi yavaşça yere bırakıp kapıya doğru yöneldim ve kapının deliğinden bakıp kapıyı açtım. Gelen kişi Zülal hanımdı tahmin edeceğiniz üzere Zülal hanım ev sahibimdi.
"Evi ne zaman boşaltacaksın"?
"Gördüğünüz üzere evi temizliyorum Zülal hanım 2 güne boşaltılırım evinizi".
"Umarım 2 güne boşaltmış olursun Gece".
"Görüşürüz Zülal hanım"
Kapıyı Zülal hanım'ın yüzüne kapattığımda Zülal hanımın yüz ifadesi çok komikti kahkaha atmamak için kendimi çok zor tutuyordum,çünkü kapı deliğinden baktığım halde onun o sinir bozucu suratını görebiliyordum .Bi yandan evi temizliyor bir yandan eşyalarımı koliliyordum bunların hepsini tek basıma yaptığım için çok yorulmuştum gecenin saat 2 si olmuştu fakat o kadar çok eşyamı vardı ki (varmış ki) daha sadece yarısından biraz azını toplayabildim..2 gün zamanım vardı belkide evet ama, ya zaman yerine ömrüm geçerse..?
İnsan daha bir saniye sonrasını bile bilmiyorken yarınlar çok güzel olucak diyor ya işte budur umut belkide mesela bit kelebeğin yarını olmadığını bildiği halde bugününü yaşamasıdır belkide öyle değilmi? Herşey için bir umut vardır en Umutsuz anlarda bile vardır bir umut bu bizim umudumuz biz istediğimiz sürece umut hep vardır..
(2 gün sonra )
Sonunda eşyalarımın hepsini toplayıp kendime yeni olmayan ama oturulabilicek durumda olan bir ev tutmuştum 1 odası ve 1 salonu vardı. Yavaş yavaş eşyalarımı yerleştirmeye başlamıştım gerçi aslına bakarsanız çoğu eşyamı yerleştirmiştim geriye sadece ufak tefek eşyalar kalmıştı koltuğa oturup biraz dinlenip yaklaşık 15 dakika sonra kapının zilinin çalmasıyla doğrulup kapıya doğru ilerledim gözlerim kapının yanındaki saate kaydı saat 4:26 yı gösteriyordu, kapının deliğinden bakıp kapıyı açtığımda karşımda 40 lı yaşlarında esmer uzun boylu ve sıska bir adam duruyordu
"Buyurun kime bakmıştınız"?
"Siz Gece Yalçın değil misiniz"?
"Evet Gece Yalçın benim buyurun?""
Adam elindeki çiçekleri bana doğru uzattığında şaşırmıştım.
" Bu çiçekler size gelmiş"
"Bana gelmiş olamaz, yani emin misiniz?"
"Evet , burada sizin adresiniz yazıyor "
"Pekala sizi fazla tutmayayım iyi günler"
'İyi günler"
Kapıyı kapatıp içeriye girdiğimde hâlâ şokunu etkisindeydim ama şunu itiraf etmeliyim ki çiçekler çok güzeldi gönderen kişi çok zevkli birisi olmalıydı fakat çiçeklerin üzerinde ne bir not ne de bir isim belirtisi vardı düz beyaz laler işte ama benimde en sevdiğim çiçek beyaz laleydi tesadüf olabilir miydi bu?en sevdiğim çiçeği kim nereden bile bilirdi her neyse eski okul arkadaşlarımdan birisi olabilirdi belkide süpriz yapmak istemişlerdi kokusu çıkardı ortaya er ya da geç şu güzel çiçekleri şimdilik kahverengi çiçek desenli masamın üzerine koymuştum daha sonra onlara daha iyi bir yer bulacaktım elbette ama şimdilik burada kalacaklardı koltuğa oturup telefonumu elime aldığımda whatsapp dan +1 mesajını görür görmez mesaja tıkladım mesaj da "çiçekleri beğendin mi:) ?" yazıyordu şok içinde kalakaldığımda kaskatım kesilmişti resmen kafayı mı yiyordum acaba.. bu gerçek olabilir miydi herşeyden önemlisi o kimdi?