Sahile varan her su damlası önceki diğer bütün damlalar gibi aynı anda her şeyi bilen ama bildiklerine hâkim olmayandır. Yolculuklarına her biri farklı zamanda farklı şekillerde başlamışsa da zamanın yıpratıcılığını aşmış bir başka şeydir su. Sebep olduğu yaşam kadar da ev sahipliği yaptığı ölüm vardır onun. Çok şey bilir fakat konuşamaz. Çok şey görür, çok şey duyar fakat anlayamaz. Anlar belki de ama onun için önemli değildir artık. En diplere gömülmüş en derin sırlara bir tek o hâkimdir. En büyük efsanelere yön veren, sayısız destanda adı geçen yüzlerce farklı isimle çağırılmış kimilerine umut kimilerine korku getiren, şekilden şekle girip her yere ulaşan, dallı budaklı uzun ağlara sahip dünyadaki her şeyden haberdar olan yegâne şeydir o. Kolları bütün diyarları saran sonsuz bir varlıktır. Yaşam ağacının kökleri bile ondan beslenir. Yüce okyanus ve yaşamın kaynağı sudur o.
Toprağa düşen yaşlı tohum
Ne büyük savaşlar görmüş
Ne büyük barışlar görmüş
Vadesini doldurana kadar
Milyonlara gölgelik ettiği gibi
Milyarlara yuva olmuş
Zamanını tüketmiş
Yaprakları kurumuş
Ne büyük savaşlar görmüş
Ne büyük barışlar görmüş
Asırlar süren yolculuğunun
Sonu bugün olmuş
Sürse sürermiş aslında
Bir asırdan daha fazla
Gölgesinde büyüttüğü bir başka can
Vurmuş baltasını acımadan
Sapı kendi canından
Vuranı kendi yeşerttiği bir can olan
Acımasız bir ruh tarafından
Asırları aşan o yüce ağaç
Son anlarında hüzne boğulmuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısalar
Random"Söz gümüşse sükût altındır." demişler. Oysa sözünü yitiren insanın ne farkı kalır yitmişten? Altınınız sizin olsun yeter bana sözlerim. Kaçan sözün esefi tüm sükûta bedeldir. Sözün bittiği yerde sükût ancak değerlidir.