【Chapter; 2】

24 4 3
                                    

Oy sınırı koymama gerek yok bence o yüzden siz şimdiden oylayın🦊

İyi okumalar~

.
.
.

Suzuke Airi, yeni evindeki oturma odasında koltuğunda otururken bir yandan kahvesini karıştırıyordu. Telefonundan gelen aramalara bakarken iç çekti.

Menajeri bir anda ajanstan gizlice ayrılıp kaçan idole ulaşmaya çalışıyordu. Oysa hiçbir ize rastlayamamıştı.

Airi'nin idol grubundaki sözde arkadaşları da ona ulaşmaya çalışıyordu çünkü yakın zamanda grubun konser turları başlayacaktı...

Airi kahvesinden aldığı yudumla bardağı hızlıca önündeki masaya bıraktı. Sıcak kahvesi yüzünden dili yanmıştı.

Airi sim kartını parçaladıktan sonra bugün aldığı yeni telefonunu alıp kurmaya başladı.

İdollüğü bırakmıştı Airi. Çocukluk hayalinden, kariyerinden, gördüğü o muazzam ilgiden ve yalan üzerine kurulan ilişkilerinden vazgeçmişti.

Airi saftı. Hassastı. En başında o daha 17 yaşında bir çocuktu... İdollük ona göre değildi. En azından Suzuke, artık böyle düşünüyordu.

_________________

                        【𝐄𝐮𝐩𝐡𝐨𝐫𝐢𝐚】

                                     ______________________

Her şey Airi'nin küçükken bir idol grubunu sevmesiyle başlamıştı. Hayatında bir neşe kaynağı olarak yer edinmişti idoller. Ne zaman morali bozulsa şarkılarını dinliyor, boş anında röportajlarını izliyor, bir başarılarını duyduğunda sanki o başarı kendisininmiş gibi seviniyordu Airi...

Zaten dans konusunda yetenekli olan kız ablasının desteğiyle idol seçmelerine katılmıştı. Birkaç denemesine rağmen başarısız olsada sonradan keşif avcısının biri Airi'yi keşfetmiş bir hafta içinde kızın yaşamını değiştirmişti...

Airi hayaline ulaştığında 15 yaşındaydı. Tabi bu onun kariyerindeki ilk zamanlarıydı. Mesleği hakkındaki karanlık yanları bilmediğinden çok saf davranıyordu.

Yüzünde her zaman heyecanlı ve neşeli bir ifade vardı, diğerlerinin aksine gülümsemesi her zaman içtendi Airi'nin...

Onun gerçek sevgisi ona moral vermişti. Duyduğu o sevgi dolu sözler, aldığı hediyeler kazandığı ilgi kızı çabalamaya itmişti.

Airi kendi stilinde yükselirken grubuda dolaylı olarak tanınmaya başlamıştı.

Her şey gayet iyi gidiyordu...

Taa ki o güne kadar.

Airi ablasının ölüm haberini aldığı gün kendini bir bara atmıştı. Üzüntüsünü birkaç saatliğine de olsa unutmak ve rahatlamak istiyordu. Alkol bunun için harika bir seçimdi...

Ancak Airi gece içinde kendinden iki yaş büyük olan bir aktörle sohbet etmiş, ilerleyen saatlerde beraber bar içindeki odalara giderken fotoğraflanmıştı.

Airi tabi malum olay yaşanmadan ön sevişme anında yorgunluktan uyuya kalmıştı. Yanındaki çocuk saygılı biriydi kız uyurken ona dokunmak istememişti.

Herhangi bir şey yaşamadığı halde insanlar bunu böyle görmezdi. Ertesi günü Airi ve aslında bir sevgilisi olan aktörün fotoğrafları magazini sallarken Airi düştüğü durumu kavrayamayacak kadar şok olmuştu.

Daha dün ailesindeki tek üyeyi kaybetmişti, depresifken bir de üstüne yalan bir skandal atılmıştı.

Her şey bu olayla beraber tetiklenmişti. Haterleri ve fanlarının arasındaki tartışmalar, aldığı bakışlar, menajeri ve ajansıyla ettiği kavgalar...

Her geçen gün sevgilisi olan bir aktörle yattığı iddia edildiği için sürtük muamelesi görüyor, insanlar tarafından sözel şiddete maruz kalıyordu. Bu olayla beraber Haterleri birkaç yalan dedikodu daha ortaya atmıştı.

Kızın zoruna giden şey grup arkadaşlarının bile ona inanmamasıydı. O aktör harici kimse kıza inanmamıştı.

Airi o zaman anlamıştı bu mesleğin boktan çıkar ilişkileri ve yalanlar üzerine olduğunu.

Aktör çocuk bir açıklama yapıp insanları sustursada artık bazı şeyler için çok geçti.

Airi'nin karizması değişmişti. O içten gülümsemiş gitmiş yerine her gün ayna karşısında ayarlanmış profesyonel gülümsemesi gelmişti mesela.

Airi sevgisini nefrete dönüştürürken her şeyden tiksinmeye başlamıştı. Hayran buluşmaları, el ele tutuşma etkinlikleri, imzalar ve çıkar ilişkisi için beraber çalıştığı grup arkadaşlarından bile.

Her şey midesi bulandırıyordu artık. Özel hayatı artık sikik bir sözleşme kağıdına ve ona tapan toxic kitle arasındaydı.

Ablasının yasını bile tutamayacak kadar kısıtlanmıştı Suzuke.

Günler geçerken yalan üzerine olan kariyeri artmıştı.

Airi ise bundan tiksinmişti.

Diğer yaşıtları gibi olmak istiyordu sadece. O sadece 16 yaşında bir kızdı...

Çok değil yakın zamanda skandal yaşadığı aktör çocukla tekrar bir araya gelmişti Airi.

Oysa bu sadece bir sohbetti. Airi içindeki tüm her şeyi çocuğa anlatmıştı çünkü biliyordu kendisine gerçekten tek inanmış kişi oydu.

Çocuğun fikri ise Airi'yi adım atmaya zorlamıştı.

Airi başta cesaret edemesede son çıktığı konserinde dayanamayıp gece yarısı şehirden ayrılmıştı. Adını, kılığını değiştirirken Airi'nin tek istediği bitirmekti. Bu sikik mesleğe daha fazla katlanmak istemiyordu. Zaten parası vardı bu onun için sorun muydu?

Airi son yudumunu içtiği kahveyi yutmuş bardağı mutfağa bırakmak için ayaklanmıştı.

Airi yeni bir başlangıç istiyordu. Bu yüzden Miyagi şehrine gelmiş Karumai adlı kasabaya yerleşmişti. En azından burada yakalanmadan sıfırdan her şeye başlayabileceğini düşünüyordu.

En azından...

×××

Biraz kısa mı oldu ne?

Neyse bu bölüm sadece kızımızı tanıyalım die

Çok kararsızım sizce Airi karasuno okuluna girsin mi yoksa girmese mi?

Bu arada okul olaylarını hızlı geçmeyi planlıyorum. Üç beş bölüme suga mezun olacak fln. O yüzden kararsız kaldım suzuke'yi okula soksam mı sokmasan mı.

Bu arada Miyagi animede geçen şehir, karumai okulun olduğu bölgeymiş internetten bakıp yazdım.

Fikirlere açığım aklınıza gelenleri yazabilirsiniz.

Baibay💙

Euphoria Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin