Ay Işığı

59 9 4
                                    


"Aşk, yeni bir günün ilk ışığı gibi;
umut dolu ve sonsuz olanaklarla doludur."
- Unknown
17 eylül
Gecenin sisli örtüsü, İstanbul'un dar sokaklarını sarmıştı. Ay ışığı, bulutların ardına gizlenmiş, şehri karanlıkla kaplamıştı. Ancak bu gece, şehrin sessizliği beklenmedik bir karşılaşmayla kesilecekti.

Demir , kasvetli İstanbul sokaklarında sessizce ilerliyordu. Düşünceleri karanlık gibi yoğun ve karmaşıktı. Bir yanı onu sürekli kaçmaya, bir başka yanı ise geri dönüp yüzleşmeye çağırıyordu. Ne yapacağını bilmiyordu. Adalet onun için herşey demekti. Ama sevdikleri için de her şeyini verirdi.

    Gördüklerini sineye çekmeyi düşündü ama o kadar vicdansız değildi. Ne sevgisi vicdanından ağır basıyordu ne de adaleti. ikisini aynı anda yapamayacağınıda biliyordu. Biraz düşünmeye ihtiyacı vardı.

     Anlık bir kararla telefonu çıkarttı ve polisi aramaya karar verdi fakat ne polisi arayabildi ne de yürüyebildi. Vicdan ve sevgi hiç bir araya gelmemesi gereken iki şeydi. Ama gelmişti işte o ise hayanının en zor seçimini yapacaktı. Kendince doğru olanı yaptı.

...

              24 temmuz
Evet sayın izleyicilerimiz bugün ki konuğumuz Karahan holdingin yeni varisi Aram Karahan. "Hoşgeldiniz Aram bey dilerseniz soru cevap ile başlayalım." Dedi Simay.

Aram her zaman ki gibi yine beyaz gömlek giymiş kollarını kıvırmıştı. Bu onu daha dikkat çekici kılıyordu. Siyah kot pantolon ve gümüş saatiyle bütün gözler onun üstündeydi. Her zaman ki gibi vurdum duymaz rahatına düşkün ve fazla dikkat çekiciydi. Aram erkeksi tok bir sesle "Tabii ki nasıl dilerseniz." Dedi.
    "Bildiğimiz kadarıyla babanız talihsiz bir kaza nedeniyle işi size devretti bu konu hakkın da ne düşünüyorsunuz ve kardeşiniz Pusat Karahan'ın şirkette söz hakkı olacak mı bu konu hakkında açıklama yaparsanız çok seviniriz." Dedi. Simay işinde çok iyi bir spikerdi. Kendini bildi bileli babası, Fikret Karahan'ın yanında yakın korumalığını yapıyordu. Çoğu zaman kendinden çok mesleğini ön planda tutardı asla iş ve aşkı karıştırmazdı fakat karşısında bu denli bir çocuk otururken de ona bakmamak haksızlık olurdu değil mi? Simay derin düşüncelere dalmaya başlamadan Aram konuşmaya başladı.
      "Maalesef babam Fikret Karahan talihsiz bir kaza  geçirdi bu süreç bizide yıprattı. Yorucu ve zor bir dönemdi. Babam en kısa sürede işe tekrar dönecektir. Buna hiç şüphem yok ve evet şimdilik yeni varis benim e zaten babamın yokluğunu aratmıyorum diyebilirim. Pusat'a gelecek olursak onun şirketle hiçbir alakası yok. Beni bilirsiniz bende sevmem iş hayatını ama birimiz yapmak zorundaydık bende bu işi üstlendim diyebiliriz." Simay dikkatle Aramı izliyordu ki 'kestik' diye bir ses yükseldi. "Simay odaklanır mısın artık?" dedi Mustafa hoca kameramınıydı buranın. Pek konuşmazdı az ve özden yanaydı. "Tamam Mustafa abi baştan alalım" dedi. Aram ise Simay'a göz kırptı.
    "Mustafa abi çekimi yarın yapsak olur mu acil işim çıktı da." Mustafa abi huysuzca ofladı. "Tamam öyleyse yarın devam ederiz ha bu arada Simay sen be..." diyecekti ki Aram lafı ağzına tıktı. "Evet Simay benimle gelsin Mustafa abi işimiz var." Dedi sakin bir sesle Mustafa ise arkasına bakmadan odadan çıktı.
"Ne işimiz var Aram ." dedi Simay merakla. "Bişey olduğu yok ya işten kaytar diye demiştim neyse ben çıkıyorum akşam konuşuruz bir şey olursa. " Dedi ve o göz alıcı gülümsemesi belirdi dudaklarında. Simayında istemsizce dudakları kıvrıldı. Aram ise hızlı adımlarla odadan çıktı.
🤍
Hava oldukça aydınlıktı. Güneş her zaman bu kadar güzel parlamazdı. Kulaklığımı taktım ve seri adımlarla yürümeye başladım. Yürüyüş için oldukça uygun bir gündü. Köpeğim Mabel şimdiden huysuzluk etmeye başlamıştı bile. Sanırım yanıma almakta büyük bir hata yapmıştım. Üstüme beyaz bir tişört. Altıma ise siyah tayt giymiştim. Bunlarla fakülte gidemeyeceğim için tekrar eve gidip üstümü değiştirmek zorundaydım. Hem o sayede Mabeli eve bırakmış olcaktım. Okula kedi köpek kısacası hayvan getirmek yasaktı. Hala anlayabilmiş değildim.

ARAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin