Dizilerde ya da kitaplarda yattığı gibi kalkan karakterlere hep özeniyordum. Çünkü gece nasıl şekilden şekile girerek yattıysam akşamdan düzleştirdiğim saçlarım itinayla bozulmuştu.
Son saç tutamınıda düzleştirdikten sonra düzleştiriciyi prizden çektim. Son kez makyajımı kontrol ettikten sonra birde kıyafetlerimi süzdüm.
Tam anlamıyla hazırdım. Okula gitmek için bu kadar hazırlığada gerek olup olmadığı yeterince tartışmaya açık bir konuydu ama kendimi böyle iyi hissediyordum.Son dakika dersimin iptal olduğu haberi geldiğinden anlık bir sinir krizi geçirsemde işime gelmedi diyemezdim. En azından evden çıkmadan haber verilmişti ve bununla kendimi motive etmiştim.
Kombinim, saçım ve makyajım boşa gitmesin diyerek birkaç fotoğraf çektim. Çektiğim fotoğraflardan en hoşuma gideni Instagram'da
hikaye olarak paylaştım. Paylaşımı yapar yapmaz
önce makyajımdan sonrada kıyafetlerimden kurtuldum. Ev rahatlığı apayrı bir şeydi ve ben bu rahatlığa bayılıyordum.Saçımı ev topuzu yaparken telefonuma gelen bildirim sebebiyle ekranı açıldı. Bildirime tıkladığımda Cihan'ın hikayeye yanıt verdiğini gördüm.
@cihann
Hikayene yanıt verdi.
- Götün gözüküyor kaldır şunuFotoğrafımı incelediğimde herhangi bir yerim görünmüyordu. Sadece beyaz renk üzerinde mavi çiçekler olan eteğim biraz dizimin üstündeydi. Kısa diye tanımlayabilirdik.
@gokkce
- Oo abilik damarın oynamıs@cihann
- 5 saniyen var@gokkce
- Hikayelerimi sana gizleme zamanı gelmişMesajım görüldüde kalırken elbette ona hikayelerimi gizlemedim.
🐬
"Sen yaptığım kurabiyelere bahane bulmayı bıraksana artık ya." Sinirle kollarımı göğsümde birleştirdiğimde güldü. "Birine atsan suç silahı sayılır bunlar." Dalga geçmeye devam ettiğinde gözlerimi devirdim ve bir hışımla önündeki kurabiye tabağını aldım. "Madem suç silahı sayılır yeme o zaman." Ben tabağı mutfağa götürürken annesi Suzan teyze durdurdu. "Kızım bırakta yesin çocuk." Omuz silktim. "Bok gibi olmuş madem yemesin Suzan teyze." Cihan'ın kahkaha sesleri salonu doldururken ben tabağı mutfağa bıraktım. Tezgahın üzerinde duran iki üç bulaşığı bulaşık makinesine yerleştirdim.
Her mutfakta bulunan sarı mutfak bezini yıkarken duyduğum "pişt" sesi omuzumun üzerinden arkama bakmama sebep oldu. Kapı pervazına yaslanmış bana bakarken ben bezin suyunu almak üzere sıkmak için tekrar önüme döndüm. "İşini bitirde Ali'yi almaya gidelim." Sarı bezi katlayarak evyenin önüne koyduğumda işim bitmişti. "Bitti işim gidelim."
Ali'yi okuldan aldıktan sonra Ali'nin ısrarları üzerine direkt bowling oynamaya gelmiştik. Cihan yeğeninin bir dediğini iki etmiyordu. Onun için dünya bir yana Ali bir yanaydı, asla kıyamazdı. Arabasının torpidosunda Ali'nin ilk oyuncağını bile taşıyordu. Aralarındaki dayı yeğen ilişkisi benimde çok hoşuma gidiyor hatta içimi ısıtıyordu.
Bowling topları Ali'ye ağır geldiği için taşıyamıyordu. Cihan topları Ali için taşıyıp daha sonrada atmasına yardımcı oluyordu. Hedefleri Cihan vurmasına rağmen Ali'de kendisi vurmuşçasına her seferinde deli gibi seviniyordu.
Ali'nin koşarak yanıma geldiğini fark ettiğimde oturduğum yerde dikleştim. Bir anda yanağıma kocaman bir öpücük bırakıp tekrar dayısının yanına koşturarak döndüğünde arkasından bağırdım. "Bu da neydi?" Bütün dişlerini göstererek bana sırıttığında bende ona gülümsedim. "Şans öpücüğüm." Bunu duyar duymaz oturduğum yerden kalkıp Ali'nin yanına gittim. İki yanağınada kocaman birer öpücük bıraktım. "Şans getirsin bakalım."
🐬
@cihann
*fotoğraf*@gokkce
- Oha abi yeni mi buldun sen onu
- Kutuyu açıp çikolataları bulamazsan kızma diye resim yaptık sana Ali'yle@cihann
- Karıştırmadığın bir yer kaldıysa odamda çekinme lütfen@gokkce
- Vallahi bu sefer yeğenin buldu günahımı alma ayrıca ne demek o ne kadar ayıp@cihann
- Sende sormadan madem buldu deyip yedin mi@gokkce
- Afiyet olmasın mı@cihann
- Olsun
- Size almıştım zaten vermeyi unutmuşumYüzümde gülücükler açarken annem baskın yapar gibi odama daldığından neye uğradığımı şaşırdım. "Köyde düğün var hafta sonu." Bu köye gideceğiz demekti. "Kim evleniyormuş?" diye sorduğumda annem elindeki davetiyeyi bana uzattı. "Suzan teyzenin bir akrabasının kızı, benimde arkadaşımın kızı." Davetiyeye göz gezdirirken anladığımı belirtmek için olumlu anlamda başımı salladım. "Gideriz." dediğimde annemin suratında memnun olmuş bir ifade oluştu. Telefonumdan gelen bildirim sesiyle birlikte ben tekrar telefonuma odaklandığımda annem odamdan çıktı.
@cihann
- Gökçe@gokkce
- Benim@cihann
-Geçen yaptığın kurabiyeden yapsana@gokkce
- Hani bok gibi olmuştu????
- Birine atsan suç silahı sayılırdı???@cihann
- Renksiz olsun lütfen@gokkce
- Pembe yapacağım Cihan abi dükkanda yersin@cihann
- EywAllahMesajlaşmamız son bulurken ayaklandım. Ona pespembe kurabiyeler yapıpta afiyetle yedirmezsem banada Gökçe demesinlerdi.
Kurabiyelerin pişmesini beklerken bir yandanda annemin mutfakta izlediği kadın ya da gelin programına gözlerim takılmıştı. İnsanlar ne kadar garip şeyler için hırslara bürünüyordu. Fırının sesini duyduğumda hemen kurabiyeleri fırından çıkardım. Miss gibi kokuyordu aynı zamanda da enfes görünüyordu. Rengide çok tatlı olmuştu.
Kurabiyelerin soğumasına izin vermeden hemen bir saklama kabına koyarak ağzını kapattım. "Anne Cihan abilerin dükkana da götüreyimde yesinler" dediğimde annem pür dikkat programa odaklandığından sadece olumlu anlamda başını salladı.Elimde saklama kabıyla Cihan'ın dükkanına paldır küldür, kurabiyeler soğumasın diye koştuğumdan, girdiğimde bakışlarıyla beni baştan aşağıya süzdü. Bakışları elimdeki saklama kabına odaklandığında yanına doğru ilerledim.
Saklama kabının kapağını açtığımda ortama yayılan sıcak, taze, çilekli kurabiye kokusu çok güzeldi. Kokuyla mest olmuş gibi kurabiyelere baktığında elime bir tane alarak ağzına doğru götürdüm. Beklemeden ısırdığında yüzünde oluşan memnuniyet ifadesi egomu okşadı ve sırıtabildiğim kadar sırıttım. "Çok güzel olmuş." dediğinde histerik şekilde güldüm. "Renksiz değil ama." Yaptığım imayı anladığında sırıttı. "Pembe kurabiyelerde sevilebilirmiş." Eline bir kurabiye alıp tamamen ağzına attıktan sonra bir kurabiye daha alıp benim ağzıma tıkıştırmaya niyetlendi. Sıcak olduğundan ağzıma atamayacağım için küçük bir ısırık almakla yetindim. Gerçektende çok güzel olmuştu. "Eline sağlık."
"Afiyet olsun." Pembe kurabiyeleri ona yedirmezsem banada Gökçe demesinlerdi demiştim ama ben Gökçe'ydim aklıma koyduğumu yapardım. Pembe kurabiyeyi beğenerek yedirme görevininde üstesinden başarıyla gelmiştim.