-"Ne yani gitmeyecek misin?" Bir numara kafasını sallayarak onayladı. Elindeki sigaradan bir duman daha çekti, zehiri ciğerine kazımak adına. "Bana teşekkür edecek biliyorum. Fazlasına gerek yok. Vakit kaybı olur." Red Riot bir numaranın bu sözüne kıkırdadı. "Dedi; günde 5 kere sigara molası veren kahraman." İzuku'nun sert bakışlarını görünce gülmesini tutmadı. Lise arkadaşı her ne kadar büyümüş olsa bile, hala onun hafızasında inek öğrenci olarak kalmıştı.
-"Tamam be gitmek istemezsen de olur. Ama ne kaybedersin? Onun hayatını kurtardın." İzuku şehri gözleri ile tararken ağzında kalan dumanı üfledi çatıdan aşağı doğru. "Evet, onu kurtardım. O sırada bilinci kapalı olduğu için büyük ihtimal beni hatırlamıyor. Ancak ben bir numarayım Ei. Ona tolerans gösterirsem başkalarına da göstermem gerekir. İnsanların her yerde gözü kulağı var. Eğer istediği gibi buluşmaya çalışırsam mutlaka başkaları duyacaktır. Risk alamam." Son kez sigarayı çekti ve çatıdan aşağı attı. "Ahmaklık olur."
Kendini boşluğa bıraktı ve dokuz numarayı arkasında bıraktı. Eijiro arkasından bir müddet bekledikten sonra çatıdan inmek için merdivenlere yöneldi. Aşağı katlara inerken aklında pek bir şey yoktu. Öğle yemeğinde ne yiyeceğini düşünüyordu sadece. Kahraman olmak zordu ve o boğazına düşkündü. Bugün kahraman maaşını hangi yemeğe harcayacağını düşüne düşüne 4. Kata indi.
Acil durum merkezine giriş yaptı. Etrafta koşturan insanlar, yardım merkezini arayan operatörler ve bilgisayarlardan gelen sesler. Ortalık baya gürültülüydü ama pek çok kişi kulaklık taktığı için umursamıyor gibiydi. Ezbere bildiği masanın yanına adımladı. Masa başında oturan kahve saçlı kadının omzuna dokundu dikkatini çekmek için. Ochaco ona döndüğünde yüzüne samimi bir gülümseme yerleştirdi.
"Senin mola zamanın gelmedi galiba fındık?" Ochaco gözlerini devirdi ve ekrana geri döndü. Bu hareket liseden kalma saçma, sevmediği bir lakabı söylediği için Eijiro ya yaptığı tavırdı. "İşim bu Ei. Benle uğraşma da git kahramanlık falan yap." Eijiro omzunu silkti. Kenarda bulduğu bir sandalyeyi çekip kadının yanına oturdu. "Biraz takılamaz mıyım yani? Zaten Deku yeterince zorbaladı beni."
Kadın tek kaşını kaldırıp 9 numaralı kahramana baktı. Bazen hala lisedeki halinden kurtulamamış gibi geliyordu. Bilgisayara gelen bildirim ile hemen Eijiro'ya işaret verdi susması için.
"110 yardım hattındasınız. Acil durumunuz nedir?"
Karşı taraftan ses gelmemiş olacak ki Ochaco kontrol etme gereği duydu.
"Orada mısınız? Konuşabilir misiniz?"Kirishima yerinde huzursuzca kıpırdadı. Ayağa kalkıp o da beklemeye başladı. Böyle anlar bi kahramanı bile geriyordu bazen.
"Anlamadım? Tekrar eder misiniz? Sakin olmaya çalışın." Ochaco hızlıca bilgisayarda tarayıcıyı açtı. Önüne bir takım koordinatlar ve yazılar düştü. Eijiro'ya işaret ederek yazıların olduğu kutucuklardan birini gösterdi. Bir adres vardı. Eijiro mesajı aldığı için kafası ile onaylayıp acil durum merdivenine ilerledi. Görünen o ki öğle yemeği bir süre ertelenmişti.
Alın size bölüm.
Şeker toplarken okursunuz.
Sınavlar sayesinde gebe kaldım sanırım benden uçak kanadı bile olmaz ಥ‿ಥİyi günler, akşamlar, sabahlar. Artık günün hangi vakti okuduysanız.
✧◝(⁰▿⁰)◜✧
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mayday Call - Dekubaku
Fanfiction-"110 yardım hattındasınız. Acil durumunuz nedir?" -"Merhaba, şey.. pizza sipariş etmek istiyorum." •Dekubaku •Katsuki •Pro hero İzuku Çaya bisküvi banarsın sonra bisküvi kopup düşer ya çayın içine; öyle bir kitap Niye bilmiyorum galiba biraz küfür...