Buluştukları ormanda gezdirdi gözlerini genç kız, tanıştıkları ormanda. Dudaklarında acı bir tebessüm hakim oldu, telefona gelen ' tanıştığımız yerde saat 21.00 ' da ' mesajıyla buraya çağırılmıştı. Genç kız düşünmeden gelmişti buraya, çünkü biliyordu mesajın kimden geldiğini en azından öyle umuyordu.
Ağaçların arasından yavaşça ilerleyerek gelen gölgeye kitlendi genç kızın gözleri... oydu. Yavaş adımlarını genç kızın yanında durdurdu genç adam uzunca baktı yüzüne, hasretle. Birkaç dakikalık bakışmanın sonunda dudaklarını araladı genç kız.
"Seni unutmak için gözlerimi kapattığım her an rüyalarımda yer edinmen adil midir ? "
" Her anında yanında olacağım sevgilim. Rüyalarını tatlı bir melodiyle süsleyip gitmeyi dilediğin yıldızları söndüreceğim. "
Bu sözleri sarf etti genç adam yıllar önce kızı bırakmak zorundaydı ama şimdi geri dönebilmişti ve genç kızı bırakmayacaktı. Öyle umuyordu.
" Beni hiç düşünmeden terk eden senken, kendimi suçlu hissediyorum seni unutmayı dilediğim kayan yıldızlar için. "
" Yerine yenilerini ekleyeceğim, kaydırdığın yıldızların hepsini yeni dileklerle süsleyip iade edeceğim "
Dedi genç adam ardından sarılmak için bir hamle yaptı fakat hamlesi genç kızın geri çekilmesi ve şu sözleri sarf etmesiyle sekteye uğramıştı.
" Peki ya istemiyorsam ? Ya senin için atan kalbimi söküp attıysam ? Kusura bakma sevgilim beni sevmeyen birisini sonsuza kadar sevemezdim. Git artık uzaklaş benden, uzaklaş ki vücudumda ve ruhumda açtığın yaraları sarayım. Görmüyor musun ? Her yanıma yaklaştığında canımı ne kadar yaktığını görmüyor musun ? "
Pes etmedi genç adam, edemezdi ki nasıl etsindi yıllar sonra aşkı için geri dönmüşken vazgeçmek ona ağır gelirdi.
" Söktüysen kalbini, kendiminkini veririm bize yeter. Sen beni sevemezdin ama ben seni seveceğim sonsuzluğa. Uzaklaşmamı istiyorsunya benden, nasıl yapıldığını öğretmen gerekecek, ben bilmiyorum. Şunu unutma sevgilim, yaralarında çiçek açtırmak için buradayım ve hep kalacağım. "
Zaten gözleri dolmuş olan genç kız karşısındaki adama doğru neredeyse ' bağırmak ' kavramının kullanılabileceği bir ses tonuyla haykırdı. Bu sözler onun göz yaşlarını tutmasını sağlayan gücünü de tüketmişti. Oysa buraya gelirken kendisine ' güçlü dur ' adlı bir konuşma gerçekleştirmişti.
" İnanmıyorum aptal ! Ben sana her güvendiğimde, sırtımdan bana hiç acımadan bıçağı saplayan senken sana nasıl inanayım ? Her kendimi sana bıraktığımda yalanlarınla beni kandırdığın o günleri nasıl unutayım ? Sevgimle seni çepeçevre sardığım an arkana bile bakmadan giden senken nasıl tutayım elini ? Şimdi gelsem sarılsam sana geçmez ki ? Sırtımda açtığın ihanet yarası her saniye sızlarken bir daha tutamam elini, bırakamam kendimi, gözlerinde çözülemem artık. Koruyorum. Korkuyorum senden, kendimden, bizden, geçmişimizden. "
Benden korkuyor diye yineledi genç adam zihninde, her şey bir yana bu genç adama çok ağır gelmişti öyle ki neredeyse bir adım sendeleyecekti. Son umut kırıntılarıyla konuştu.
" Son sözümü veriyorum sana gitmeyeceğim, bırakmayacağım elini, yaşatacağım sevgini. Olaki çiğneyeyim sözümü öldür beni sevgilim, ben sensiz zaten hiçim. Yaralarını kendime alacağım, yara bandın olacağım bensiz geçirdiğin günlerin telafisini yaşatacağım sana. Tek bir gözyaşını ziyan etmeyeceğim, inanmalısın bana sevgilim sensiz geçen günlerin yok olmasını diledim. Yine de yıldızlarını geri istersen sonsuza dek gideceğim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ayrılık Anları
RomanceEvvettttt, bu kitapta bölüm bölüm ayrılık anları paylaşacağım. Ağlamak, duygulanmak isteyenler toplansın. Ayrıca arada kendime ait olan sözlerin paylaşımını da yapacağımm.