Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Oyun"
Evde oturmaktan acıyan kalçamla yüzümü buruşturdum. Bir az Savaş hocayla uğraşmak kulağa iyi geliyordu.Yatağa hangi ara attığımı bilmediğim telefonumu alarak Savaş hocanın ismine tıkladım.
Siz;HOCAM TANGAM SİZİN BARDA MI KALDI?
Gönderdiğim mesajla yüzümde bin bir sırıtış yaranırkenhazırlanmak için koşar addımlarla giyinme odama girdim.Tabikide öyle bir şey olmamıştı ama bu biricik hocamla uğraşmayacağım anlamına gelmezdi.Kısa bir hazırlık sonrası çıkmak için iyi görünüyordum.Evden koşar addımlarla çıkarak araba binmiştim.Konum belliydi.
Barın karşısına geldiğimde az önceki halimden eser yoktu.Tüm cesaretim bi anda yok olmuştu.Mesaj attıp atmadığını kontrol etmek adına telefonumu açtım.
Savaş Hoca;Bilmem gel de bak.
Demek oda benimle oynuyordu. Hoca kılıklı aygır görürsün şimdi sen.Bilmem kaç dollar ödediğim louis vuitton ayakkabılarımla bara asil bir giriş yapmıştım. Savaşı burda olduğu belliydi. Ama benimde onu arayacak halim yoktu ya kendisi isterse beni bulurdu.Barmenden hafif bir içki istedikten sonra oyalanmak adında telefonumda gezindim.Barmen önüme içkiyi bırakınca teşekkür ederek içkimi yudumlamaya başlamıştım.
Bir az sonra yanıma oturan adamla kafamı yukarı kaldırdım.Savaş olmasını beklerken hiç tanımadığım biriydi.Hafif tebbesüm ederek "Umarım bu günü yalnız geçiriyorsunuz size memmuniyetle eşlik ederim" Ordan bakınca eşe ihtiyacı olan birine mi benziyorum dayı bakışlarımı atarak konuşmaya başlayacığım sırada bir el tarafından belime baskı olunmuştu."Hanım efendi benle" Adam Savaşın korkutucu bakışlarını sadece kafasıyla onaylamakla yetinmişdi.Savaşın eli tarafından arka tarafa yönlendirilmekle ona ayak uydurdum.Şu an müziğin sessine karşı bizim sessizliğimiz savaşıyordu.
En son girdiğimde hiç iyi şeyler olmayan odaya girdiğimizde sertçe yutkunmuştum.Ama bu sefer oyun oynama sırası bendeydi.Bana öldürücü tehlikede olan bakışlarıyla ilk lafa dalan Savaş olmuştu "O küçük beyninle oyun mu oynuyorsun" Sadece sessiz kalarak masum bakışlarımı yüzüne kitlemiştim "Hm Sena sen çok mu biliyorsun" devamını getirmesine izin vermeden dudaklarına yapışmıştım.Öyle açlıkla öpüyordum ki karşılık vermemesi imkansızdı.Bir an duraksasada hemen kendisini toplamış karşılık vermeye başlamıştı.Olacakları bildiğinden sırtının yaslı olduğu kapıyı kitlemeyide ihmal etmememişti.
Öpüşlerimiz derinleştikde beni kendinden ayırarak yatağa itmişti.Hemen oturur pozisyona gelerek doe eyes bakışlarımı Savaşa atmıştım.Ne yapmak istediğimi anlamış olacak ki eli pantalonuna gitmişti.Elini çekerek kendim pantalonunu çıkardıktan sonra boxerindende kurtulmuştuk.Açıkta olan aletini ağzıma aldığımda sakso çekeceğimi sanan Savaş dişlerimi sertçe geçirmemle dümüre uğramıştı."SİKTİR KÜÇÜK NE YAPIYORSUN" üzerimi düzelterek yataktan kalktığımda sakin yüz ifadesiyle "Hocam bende farkına vardımda yaptığımız hataymış" ardından güzel bi kah kaha fırlatarak odadan çıkmıştım.Güzel bi moralle bardan çıkışımıda yapmıştım.Sonuçta kovulmak istemezdim.
Efenin dürtmesiyle uyanırken ikinci derste olduğumuzu anlayarak ayağa kalkmıştım. Savaşın dersi olması hiçte hayra alamet değildi.En son barda görmüştük bir birimizi tabi görmek denirse.Bu gün barda olanların hıncı çıkacağına adım kadar emindim.Sonuçta karşımızdaki Savaşdı.
Dersin ortalarına kadar her şey normal illerlemişti.Bitmesine dua ederken bi yandanda dikkatım tahtadaydı.Bi anda Savaşın bakışlarının yüzüme çıkmasıyla içim hafif ürpermişti.Çocukca bir intikamdı tahtaya çıkarmak hem bunu bi kez yapmıştı.Aşk olsun Savaş. Bakışlarını asla yüzümden çekmeyerek "İrem sen gel" Bu kez dümüre uğrayan ben olmuştum.Yüzümde aynı Savaşın barda ki yüz ifadesi vardı.
İremin yavşaklığı her kes tarafından bilinirdi.Hele ki Savaşa karşı özel bi ilgisi vardı. Tabikide bunu bilen Savaş bana karşı koz olarak kullanıyordu. Kısa eteğiyle bana bak diye bağıran kalçaları ve t-shrtinin açıkta bıraktığı düğmelerinden fırlayacak gibi duran göğüsleriyle adeta kendini Savaşa sunuyordu.Savaş asla dikkatini vücuduna vermesede.İremin ona yaklaşmasından rahatsız oluyor gibi durmuyordu.15 dakika boyunca İremin yavşak haraketlerini ve buna sessiz kalan Savaşı izledikten sonra bu kadarının yeterli olacağını var sayarak uyumak adına kafamı kolumun üzerine bırakmıştım. Ta ki o sesi duyana kadar "İrem çıkışta odama gel konuyu daha iyi anlatırım"
