Saat 16.00 oluyordu. Emre uyanmış,yemek yemişti. Alev arada çıkıyor geri geliyordu. Bense saatlerdir ayağa bile kalkmamıştım. Baygın gibiydim. Alev oda da yoktu. "Selen eve git istersen" dedi Emre yattığı yerden.
"Saçmalama" dedim sert bir sesle. "Gerçekten Alev var zaten" dedi şefkatle. "Yetmez. Ya Alev yokken bişey olursa?" dedim sinirle. "Olmaz ki" dedi bana bakarken.
Dik dik ona bakarken "Sinir etme beni" dedim. "Tamam,sustum" dedi ellerini havaya kaldırıp. "İyi edersin" dedim arkama yaslanıp. Alev içeri girdi. "Çıkabilirmişiz,doktorla konuştum" dedi sevinçle. Hızlıca ayağa kalktım.
Solgun yüzüm de kocaman bir tebessüm oluştu. Emre de gülüyordu. Hemen eşyaları toplayıp otoparka indik. "Siz binin,benim ufak bi işim var" dedim çantaları bagaja koyarken. "Noldu?" dedi Alev.
"Siz binin" diyerek tekrar ettim. Oflayarak arabaya bindi. Hastanenin içine tekrar girdim. Emre'ye bakan doktorun odasına gidip kapıyı çaldım. "Gel" sesini duyunca kapıyı açtım. "Merhabalar" dedim gülümsemeye çalışarak.
"Merhabalar,oturun lütfen" dedi doktor elini koltuğa uzatıp. "Gerek yok,bişey sorup çıkacağım" dedim sakince. "Buyrun" dedi doktor gülümseyerek. "Net olacağım. Bu kadar büyük bir şeyse neden hemen çıkardınız?" dedim merakla.
Doktorun gülümsemesi soldu. "Büyük doğrudur. Fakat ev de dinlenmesi daha iyi olacaktır" dedi doktor. Kafam da ki sorulara yanıt bulamamıştım. Ama,"Peki" deyip odadan çıktım. Hızlı adımlarla otoparka indim. Arabanın sürücü kolduğuna oturup arabayı çalıştırdım.
"İyisin demi?" dedi Alev yanımda otururken. Emre arkadaydı. "İyiyim" dedim sadece. Sonrasın da ne onlar konuştu ne de ben. Sessizce arabayı sürdüm.
***
Emre kendisine bakılmasını istemediği için yanın da istemedi bizi. Okula da normal olarak gitmeyecekti. Alev'i de Emre'yi de evlerine bıraktım. Ardından kendi evime geldim. Kapıyı açtığım. Montumu asıp yukarı çıktım. Yarın normal de patene gidecektim fakat artık paten yoktu. Çünkü partnerim yoktu.
Paten de erkek partner bulmak zordu. Baya zordu. Maria bana çok kızacaktı ama umrum da değildi. Duş almak için banyoya girdim. Duşumu yapıp duş kabininden çıktım. Rahatlamaya ihtiyacım vardı tamamen. Bakım malzemelerimi dolaptan indirip lavabonun köşelerine dizdim.
Üstümü bile giymeden bakım yapmaya başladım. Odaya girip telefonumu alıp tekrar banyoya gittim. İnstagrama girip fotoğraf paylaştım.
@Selen_Yildirim: Bakıımm
(6.789.563 like 3.891.265 yorum)
@Selenfan: Bu kıza aşığım aşııkkk
@sinanenginingürsacları: Güzelsin valla
Takipçilerimin iltifatlarını okudum. Tabii antilerin nefret yorumlarını da. Neden antiler asla anlamıyordum. Telefonu kapatıp bakımımı bitirdim. Banyodan çıkıp kıyafetlerimi giydim. Ardından gündüz olmasına rağmen uyudum.
2 gün hastane de çok yorulmuştum.
****
Sabah kalktığım da ilk işim kızlara mesaj atmam oldu. Kızlara diyorum ama Emre de vardı grupta.
Selen: Buluşalım mı hep beraber kafe de??
Alev: Ay çok iyi olur valla
Naz: Okul?
Emre: Boşver okulu Naz
Naz: Sen gitmiyosun tabii rahatsın
Selen: Emre gelebilir misin sende?
Emre: Siz gezeceksiniz ve ben kalacak mıyım? Asla!
Konuşmamızdan sonra telefonu kapattım. Saatlerdir yatakta oturuyordum boş boş. Erken diyebilirsiniz belki ama saat 4.00'dü. Kalkıp giyindim. Hepsini alma görevi gene bendeydi. İlk başta Alev'i sonra Naz'ı en son da Emre'yi aldım.
Şükür ki kafe 7/24 açıktı. Arabayı park ettim. Kafeye girdik ve bir masaya oturduk. Saat daha 4.30 bile değildi. Kahveleri alıp geldim. "Patene kaçta gideceksin?" dedi Emre kahvesinden içerek. "Gitmeyeceğim" dedim net bir sesle.
"Neden?" dedi sesli bir şekilde. "Çünkü partnerim yok" dedim hiç düşünmeden. "Olmaz," dedi Emre sinirle. "Benim yüzümden geleceğinden olamazsın. Dünya Şampiyonası herşeyin" diyerek çıkıştı. "Evet ama partner yok" dedim kahveye parmaklarımı geçirerek.
"Aslında var.." dedi Emre sırıtarak. "Kim?" dedim bakışlarımı ona döndürerek. "Dor-" demesine kalmadan, "Sakın aklından bile geçirme!" diye bağırdım bi an da. "Ama.." dedi başını eğerek. "Aması maması yok Emre" dedim sinirle.
"En azından yıkılmış görünme,git patene," dedi Alev olaya girerek. "Partnerin olmasa bile." diyerek ekledi. Derin bir nefes verdim. Naz film izler gibi bizi izliyordu. Doruk'la partner olacağıma ölürdüm daha iyi.
Herşeyimi alsalar gene de onunla partner olmazdım. Kahvelerimizi bitirdik. Bitirirken havadan sudan konuştuk hep. Emre kendini suçluyordu. Ne kadar ona suçlama desem bile.
Saat 5.00'e geliyordu. 6.00'da paten vardı. Alev'in dediği gibi yenilmeyecektim. Tek dahi olsam yapacaktım bunu. Herkesi evlerine bıraktım. Bi hışım eve girip üstümü değiştirdim. Annem uyuyordu. Spor çantamı da alıp çıktım evden.
Arabayı çalıştırdım ve Buz pistine sürmeye başladım. Buz pistinin önüne geldiğim de arabayı park ettim. Arabadan inip,piste girdim. Soyunma odasına doğru ilerlerken kimse yoktu. Aklım da kafede konuştuklarımız vardı.
Soyunma odasına girdim ve patenlerimi giydim. Pistin kapısını açtığım da Doruk,Maria ve tabii ki Aysu bana döndü. Maria'nın beni görür görmez yüzün de kocaman bir gülümseme oluştu. "Gelmeyeceğini düşünüyorduk" dedi Aysu alayla.
"Yanılmışsınız demek ki" dedim alayla gülerek. Yanlarına kaydım. "Partnerin yok" dedi Maria gülümsemesini silerek.
Evet,yoktu. O an geldi aklıma,Maria partnersiz asla çalıştırmazdı. Ayrıca annem de partner bul diye diretmişti. "Hayır,var" dedim bi an da. Bu dediğime herkes gibi ben de şok olmuştum. "Öyle mi? Kimdir?" dedi Maria hafif bir şekilde gülerek.
****
Nasıl gidiyor hikayee???? Sizleri seviyorum canlarıımmm. He bir de artık genel de her bölüm en az 1 tane instagram postu gelecektir bilginize...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşten Kaçmak
RomanceSelen Yıldırım ve Doruk Öztürk birbirinden ölesiye nefret ediyorlardır. Ama kader onları birleştirip durur. Peki ya birbirlerinden nefret etmeye devam mı edecekler yoksa kendilerini birleştirecekler mi?