(Uyarı: hayvan deneyi, küçük yaralanmalar.)
İzuku'nun bakış açısı:
Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde kendimi Hawks ile beraber villain karargahının içinde yürüyordum. Aslında bir şey olmamıştı. Tamamen kendi sakarlığım nedeniyle merdivenlerden yuvarlanmıştım. Hawks ise daha sonra beni burnum kanarken görmüştü.
Muhtamelen Shigaraki ile beraber yaptığım oyun nedeniyle daha dikkatli olmaya çalışıyordu ama sinir bozucuydu. İlk başta rol yapmak istedim ama daha sonra inandırıcı olmaz diye vaz geçince ayağımın takıldığını söyledim. Ancak on dakikadır ayağımın takıldığını söylememe rağmen hala inanmıyordu.
Hawks, "Ayanın takıldığından eminmisin?"
"Evet! Zaten etrafta kimse yoktu. Olmayan kişi beni nasıl itsin?" Diye biraz yüksek sesle konuştum. Çünkü gerçekten sinirlerim bozulmuştu.
Hawks, "Kusura bakma hala inandırıcı gelmiyor."
Hawks ile koridorda yürümeye devam ettim. Görünüşe göre odama kadar eşlik edecekti. Umarım odama girmez çünkü deney eşyalarımı kaldırmamıştım.
Bir kaç dakika boyunca Hawks ile yürüdükten sonra odamın önüne geldik. Kapıyı açacaktım ama Hawks dibimden gitmediği için açamadım. Deney eşyalarımı kaldırmadığım için içeriyi görmesini istemiyordum.
Hawks'a döndüm elim hala kapının kulpundaydı, "Umm... Şey... Artık gidebilirsin bence." Dedim.
Hawks gülümsedi ve bir elini saçına koydu, "Ah, evet doğru! Şimdi gidebilirim ama..."
Hawks aniden sustu ve düşünmeye başladı. Bu beni daha çok strese soktu. Sanki dramatik etki yapmak için bilerek sustu.
Hawks, "Benim sana bir sorum var cevaplayabilir misin?"
Bu da neydi şimdi? Beni sorguya felan çekmeye çalışıyor heralde. Dikkatli olmam lazım yoksa şüphe uyandırırım.
Gülümsedim, "Tabi! Ne soracaksın?"
Hawks, "Kahramanlar hakkında... Boş ver." Hawks kanatlarının arasından küçük bir tüy çıkarıp bana uzattı, "Bunu yanında taşıyabilir misin?"
"Niye?"
Hawks, "Hediye olarak düşün. Arkadaşlarına iki numaralı kahramandan hediye aldım dersin."
"Villain dışında bir arkadaşım yok."
Hawks, "O zaman villainlere hava atarsın."
"Villainler seni napsın? Her neyse peki." Hawks'ın elinden küçük tüyü aldım.
Hawks, "Hadi sana iyi günler." Diyip gitti.
Arkasından biraz el salladıktan sonra odama girip kapıyı kilitledim. Deney fareme baktım. Fareme biraz yem verdikten sonra yatağıma oturup Hawks'ın verdiği tüye baktım.
Hawks bir şeyler döndürüyordu ama ne döndürdüğünü anlamadım. Hawks'ın tüylerini istediği gibi haraket ettirebildiğini duymuştum. Belkide bir çeşit ajanlık felan yapıyordu.
Her neyse şimdilik bunu fazla düşünmemeliyim. Belki aniden sorar diye tüyü yanımda taşıyacağım ama gittiğim yerlere ve dediklerime de dikkat edecem. Herhangibi bir hata yapmak istemiyorum.
Deney yapmak istiyordum ama şu anda ses çıkarmak hatta haraket etmek bile istemiyordum. Tüyün içinde bir çeşit dinleme cihazı felan olabilir mi acaba? Neden bana verdi ki şimdi bunu. Beni gereksiz yere strese sokuyor. Belkide Kurogiri ile konuşmaya gitmeliyim ona hiç bir şey anlatmasam bile beni rahatlatır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Villain Deku (My Hero Academia)
Fanficİzuku Midoriya ölmüştü. Cesedi yoktu, onun öldüğünü kanıtlayabilecek bir şey yoktu onun yaşadığını kanıtlayan bir şeyde yoktu ancak onu okul binasından aşağıya atlarken görmüştü. İzuku Midoriya resmi kayıtlara göre ölüydü. O zaman kendisine Deku diy...