desperate | taekook ✓

23 - Sıkı Tutun

Yorum yapınca çok mutlu oluyorum 👉🏻👈🏻

———

Güzel:
Yürüyelim dediğinde
Aklımda hiç akşama kadar aralıksız sohbet etmek yoktu

Jungkookie:
Böyle bir etkim var demek ki
Benimleyken zaman algın gidiyor
İlk defa olan bir şey değil bu

Güzel:
Salak
Böyle konuşunca sana karşı çıkasım geliyor ama
Bu konuda çıkamam
Öyle evet
Saatlerce ettiğimiz saçma sapan sohbetler
Kurduğumuz senaryolar ve onlara vereceğimiz sözde tepkileri anlatmak
Kimsenin ruhundan bu kadar keyif aldığımı hatırlamıyorum Jungkook

Jungkookie:
Etrafında olması bu kadar eğlenceli biri olmasaydın bile
Sadece seni izleyerek saatlerimi geçirebilirdim

Güzel:
Evden kaçayım mı

Jungkookie:
Ne
Nereye

Güzel:
Sana

Jungkookie:
Seni eve bırakalı 1 saat olmasına rağmen yine gelmek mi istiyorsun
Asla şikayet etmem bundan

Güzel:
Babamın sakladığı kağıtlarımı alacağım yanıma
Onlara bakacak cesareti topladığımı düşünüyorum
Hadi al beni
Sonra evine gidelim
Lütfen

Jungkookie:
Bunu o kadar istiyorum ki
Ama ailenle aranın o derece kötüleşmesini de istemiyorum
Emin misin Tae?

Güzel:
Önceden de kaçtığım oldu
Yapabilirim
Fark etmeyeceklerdir

Jungkookie:
Önceden nereye gidiyordun
Merak ettim
Gideceğin bir ben yokken

Güzel:
Orayı da sonra gösteririm
Hadi gel al beni

Jungkookie:
Motorlardan korkar mısın

Güzel:
Sen ne sandın beni
Yelkenleri suya indirdim sana karşı diye
Eski dişli halimi unuttun sanırım

Jungkookie:
Pek de dişli sayılmazdın
Ama bunu hayır olarak algıladım
Geliyorum seni almaya
Üstüne rüzgarı engelleyecek bir şeyler al

———

Taehyung, sırt çantasına klasörü koymanın ardından kalbinin, duyduğu heyecanla göğsüne sığamadığını fark etti. Gecenin karanlığını yumuşak geçişlerle yaran ay ışığı yalnızca koyu kahve gözlerini aydınlatmaya yetiyordu, onları sıkıca yumarken uzun parmaklarını saçlarından geçirerek geçici bir süreliğine arkaya yatmalarını sağladı. Yalan söylememişti, evden kaçmayı ilk defa yapmıyordu ama bu heyecanı evden ilk kaçarkenki zamankinden bile fenaydı. Belki kafasında gezen tilkilerin eseriydi bu adrenalin yoğunluğu.

Jungkook ile olan yakınlaşmaları, vazgeçemeyeceği türden bir ilişkiydi. Onunlayken her ne derse desin veya neye gereğinden fazla heyecanlandığını düşünsün, diğerinin kendine hâlen daha adeta birer siyah inci olan koca gözleriyle merakla ve ilgiyle bakacağını biliyordu. Hep de bilecekti, öyle bir güvendi verdiği.

Namjoon ile olan ayrılıkları kalbini kırmanın aksine kendisini suçlu hissettirecek kadar rahatlatmıştı, ancak sonrasında gördüğü hakaret ve iftiralar asıl amacının gerçekten onu kandırmak olduğuna inandırmıştı onu. Özellikle en özel ilişkisi ve Namjoon'a duyması gereken her duyguyu hissettiği Jungkook ile birlikte olup üstüne üstlük sevgilisini aldattığı duyulursa zorla sıyrıldığı yalnızlık hissinin ona tekrar uğrayacağına emindi. Jungkook ile şu an gittikleri yolun ne olduğunun farkındaydı, her ne kadar korkusuzca karşı tarafa hislerini açsa da birlikte olurlarsa Namjoon'u ikna etme şansları sıfıra inebilirdi. Ki ondan uzaklaşma çabasını başlatmasının sebebi de buydu, 1 gün bile sürmemiş olsa bile. Çünkü kalbinin büyüyüp bulunduğu yere sığamamasının tek sebebi ulaşmak istediği insanın tam da önünde olmasındandı ve buna Taehyung, ne kadar engel olmaya çalışırsa çalışsın, Jungkook ruhuna dokunmayı bu kadar iyi bilirken imkânsız görünüyordu.