Müzik var. Dinlemenizi öneririm. Ben bayılıyorum.
-
BÖLÜM İKİ
Esin, hala eve gidip temizlenememişti. Rayford Üniversitesi'nin sarmaşıklı duvarlarında esir kalmış gibi hissediyordu. Bu üniversiteye büyük hayallerle girmişti. O hayaller de bugün Esin'le birlikte kırılmıştı.
Aynadaki görüntüsüne baktığında kurumuş, birbirine yapışıp kalan saçlarını düzeltmeye çalıştı.
Yapamadı.
Son çare saçlarını musluğun altına tutup yıkadı. Çantasından çıkardığı lastik tokayla saçını topuz yaptı ve tuvaletten çıktı. Onu tuvaletin önünde dakikalardır bekleyen arkadaşı İrem karşıladı. Bedenini duvara yaslamış cebindeki sigarayı gizlemeye çalışıyordu. İrem Esin'e göre uçuk biriydi. Eğlence anlayışı hayatına göre zıttı. İremin annesi iki yıl önce kanserden dolayı ölmüştü. Babası ise sevdiği kadının ölümüyle İremle ilgilenmeyi bırakıp, her gün içki ve sigara içer olmuştu. İrem o günlerde yalnızdı. Ne arkadaşı, nede akrabalarıyla görüşüyordu. O da babası gibi teselliyi sigarada bulmuştu. İremle Esin tanıştığında İrem kendini öldürmek üzereydi. Esin o gün kendini İstanbul'un derin denizine bırakmak isteyen İrem'e kendi hayat hikayesini anlatıp ''Yaşamak için bir çok neden var" diyerek onu ikna etmeye çalıştı.
Başarılı oldu da.
İrem için lanet görünen gün aslında kuvvetli bağı olan bir dostluğu doğurmuştu.
Esin İrem'e çaktırmadan cebindeki sigaraya uzandı. Alır almaz İrem fark etti ama geç kaldı.
"Hani içmek yoktu."
İrem ne diyeceğini bilmiyordu. "O mu? O Murat'ın."
Murat İrem'in sevgilisiydi. Aynı zamanda Esin'in dostu. Esin Murat'ın İrem'e sigara vermeyecek kadar zeki olduğunu biliyordu.
Esin sesini yükselterek, "İrem bana yalan söyleme" dedi. Esin yalandan nefret ederdi. Bu duruma gelmesini sağlayan yalanlar değil miydi?
"Ne yalanı Esin. Hadi inat etmeden onu bana ver."
"Hayır, vermeyeceğim."
"Vereceksin."
"Vermeye.."
"Esin vermiyorsun" diye ses yükseldi arkadan. Sesin sahibi Murat'tı. Esin Muratı görünce sevindi.
İrem ise Esin'in aksine korktu. Murat İremi çok seviyordu. Ona zarar gelmesin diye ellerini bağladığı bile olmuştu.
Murat sevgilisinin kıvırcık saçlarını okşayarak "İçmek yok" dedi. İrem ne dese boş olacağını bildiğinden "Tamam" dedi "İçmek Yok."
Murat sevinçle "Tamam" dedi ve kızın bedenini sardı. Esin manzara karşısında mutlu olsada sevgi gösterileri onun hoşuna gitmiyordu.
"Ayrılın da gidelim" diye bir öneride bulundu Esin. Yoksa iki sevgili saatlerce sarılabilirdi. İrem Murattan ayrılırken "Ne o kıskandın mı?" diyerek güldü. Murat "Kesin kıskandı. Gel buraya Civciv" diyerek Esin'in kolunu çekti. Şimdi üçü birden sarılıyordu. Esin sarılmak yerine kurtulmaya çalıştı çünkü aklı şu saçma Civciv kelimesine takılmıştı. Jeremy denen adam da ona civciv demişti. Zor durumda olmasa ona haddini bildirirdi.
Esin zar zor "Sakın bana civciv deme" diye bağırdı. Murat Esin'in neden bu kadar kızdığını anlamamıştı. Sadece şaka yapıyordu.
Murat ellerini havaya kaldırarak "Sadece şakaydı" dedi. "Sadece şaka."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PASAKLI
Teen Fiction... "Hey Pasaklı!" Esin izleyiciler arasından gelen sesi merak ederek etrafına baktı. Yakışıklı adamın bağırdığını anlayınca utandı. Bu adamı gözü ısırıyordu ama gözlüğünden dolayı tanıyamadı. Adamın kime seslendiğini merak ederek etrafta göz gezdir...