"Haydi Bade ağaç oldum be kızım!"dedi canımdan çok sevdiğim Yasemin. Arkadaşlığımızı çocukluğumuza dayanması ona karşı olan bağlılığımın artmasına neden oluyordu.
"Yasemin sana daha kaç kere diyeceğim sen çiceksin ağaç değil."dedim. Kahkahalarım boş sınıfı doldururken Yasemin 'çok komiksin' bakışlarını atmıştı.
"Geldim geldim haydi kütüphaneye geçelim ."
"Off beni bitirdi bu kütüphane aşkın ya benden çok seviyorsun sanıyorum bazen."dedi. Ben onun dediği şeyle kahkalara boğulurken telefonuma baktım şarjım tamdı çok mutluydum neden mi? Çünkü sabaha kadar kütüphanede durabilirimdim.
Kütüphanede her zamanki yerimizi alınca başladık ders çalışmaya. Yasemin annesinin ısrarları üzerine eve gidecekken telefonum çaldı. Annem arıyordu... Açmadım mesaj attım lakin ısrarla aramaya devam etti. Pes ederek açtım telefonu.
"Kızım sen benim ne zamandan beri telefonlarımı açmaz oldun!"
"Anne efendim ders çalışıyordum açamadım. "
"Çabuk kütüphane çıkışına gel her şeyini alarak!"
"Tamam anne."dedim. Konuşmamız beni endişelendiriyor çünkü beni azarlamak ve dövmek dışında iletişimin sıfırdı.
Dediklerini uygulayarak kütüphaneden çıktım. Beni arabada bekliyordu. Arabaya geçip arka koltuğa oturdum.
"Anne ne oldu?"dedim lakin ses vermedi. Arabayı çalıştırdı. Yaz tatilinde olduğumuz için tatile gidiyoruz sandım ama beni tatile asla götürmezdi. Şimdi diyeceksin 'okula gidiyorsun?'evet okula gidiyorum çünkü okulda isteyen kişilere özel yaz kampı veriyorlardı. Daha fazla dayanamadım ve tekrardan;
"Anne nereye gideceğimizi söyleyecek misin?"
"Antalya'ya gidiyoruz."
"Ne!"
"Duydun işte!"dedi sonra hiç konuşmadık.9 saatin ardından annem ilk defa konuşmuştu.
"Sonunda senden kurtulacağım."dedi sanırım beni uyuyor sanıyordu ama ben uyanıktım ardından beni uyandırdı ve otele girdik.
"Yarın bir yere gideceğiz eminim orayı çok seveceksin."dedi kafamı sallamakla yetindim.
Saatler dakikaları dakikalar saniyeleri kovalıyordu derken sabah olmuştu annem benim kıyafetlerimi almış fakat hepsi buradaydı... Bir değişiklik olduğunu anlamıştım.
Yola çıkmıştık yarım saat sonra dev bir malikanin önünde durduk.
"Anne neler oluyor?"
"Birazdan öğrenirsin baban da gelsin de."
Babam babam yıllar önce bizi bırakıp giden babam... Tahmini 15 dakika sonra babam gelmişti bana iğrenerek bakıyordu. Anneme dönüp başıyla içeriyi işaret etti. Devasa kapıdan geçip malikanede girdik.
Adam bana resmen hayranlıkla bakıyordu. Bir dakika! Ben bu adamı tanıyorum eski okul müdürümüz Murat KARACA...
"Anne neler oluyor?"
"Sen sabretmek nedir bilmez misin!"dedi babam. Murat Bey içeriyi gösterdi. Koltuklar kuş tüyünden mübarek çok rahattı. Ancak ben rahat değildim içim de bir huzursuzluk vardı.
Derken içeriye bir kadın girdi. Ağzım beş karış açık kadını izliyordum. Kadın aynı bendi ne eksik ne fazla sanki benim yaşlılığımdı. Konuşmaya başladılar:
"Demek Bade Ada KAYA sensin."
"Evet benim ve anne burada neler dönüyor?"
Annem ve bana benzeyen kadın bir seyler konuştuktan sonra annem beni dürttü. Sonunda gidiyorduk. Araba 1 saat sonra bir hastanede durdu. Herkes inince bende indim haliyle. Kendimi tutamadım gene sordum lakin bu sefer annem sadece goz devirdi veya devirmeye çalıştı. Doktor ile hemşire geldi beni ve Murat Beyin yanındaki bir kızı çağırdı.
"Bade Ada Kaya"
"Efendim?"
"Melis Karaca"
"Ne var!"
Kızın tavırları beni benden aldı. Ben böyle bir şey yapsam annem beni eşek sudan geleseye kadar döverdi ve eşegimiz kesin yolda ölürdü. Kan alınacağını öğrendim benden alınınca küçük bir a harfi kaçırdım ağzımdan. Fakat Melis:
"AAAAAAAAA Ne yapıyorsun tenimi deşiyorsun!!" Dedi her ne kadar hastanede olsak güldüm. Doktor Bey gelip sonuçların 2 saat kadar kısa sürede çıkacağına söyledi.
Artık anlamamak için geri zekalı olmak lazımdı annem ve babam aslında annem ve babam değildi. Veya ben artık çok wattpad okuyordum.
Sonuçlar geldi...
"Sayın Murat KARACA ve Samet KAYA çocuklarımızdan aldığım Kan örneklerine göre..."
"Ne doktor ne!"dedi babam
"Melis Karaca %98,97 Samet Kaya'nın kızı Bade Ada Kaya %99.53 Murat Karaca'nın kızıdır."
Ben ne diyeceğimi şaşırmış sadece olanları izliyordum. Annem ve babam Melis'e sanki o 17 yıldır kızları gibi seviyorlardı. Oturduğum yerden onları izlerken gözümden bir damla yaş süzüldü.
"Hadi gel benim öz kızım."
ÖZ KIZIM... Beynimin içinden bu sözler geçerken yanlarına gittim.
"Nasıl benden bu kadar hızlı vazgeçtiniz?!"
"Çünkü biliyorduk!"dedi beni yıllardır döven öz babam olduğunu sandığım SAMET KAYA...
Sustum sadece sustum biyolojik ailemin yanına gittim. Murat Bey bana sıkıca sarılırken kadın bana sadece bakıyordu.
"Hadi eve geçelim" dedi Murat Bey. Kafa sallamakla yetindim.
'Ay ne üzülüyorsun be onlar şans zaten aile olamadı!' Saol iç ses ya. İçim bir ferah bir ferah... Gene dev malikanede gelince kendimi tutamadım bu sefer.
"3 kişi için fazla büyük değil mi bu malikane?" Dediğim şeyle kahkahalara bürünen çifte baktım. Kadın konuştu;
"Sen tek çocuk değilsin ki."
"Peki kaç kardeşim var?"
"7 abin,ikizin ve 2 erkek kardeşin var."
Öksürük krizine girerken kadın bana endişeyle baktı. Benim şimdi 10 kardeşim vardı ve en önemlisi bu kadından nasıl 11 çocuk çıktı. Kadın 36 taş çatlasın 40 bedendi.
"Kızım ne oldu iyi misin rengin attı."
"Ama hatun ben sana dedim alıştırarak söyle diye. Şoka girdi kız."
"Yok ben 10 kardeşe takılmadım zaten. Ben sizin nasıl hala 36 beden olduğunuza takıldım." Dedim. Çift gene kahkalara boğuldu. Ardından Murat Bey;
"Daha fazla üşümeyelim içeri girelim dimi hatun?"
"Elbette bu arada benim adım Efsun."
Dedi gene kafamı salladım içeriye girdik bi grub çocuk bana bakıyordu. Tam 10 kişi.
"Bak kızım bu ikizin Miray Ece" dedi ben gülümserken o ise bana sadece bakıp hafif tebessüm edip yukarı çıktı.
"Bu en büyük abin Poyraz." ona baktım bana bakıp yukarı çıktı.
"Bu en büyük 2. Abin Ege." Bana tiksinerek baktı...
"Oğlum yapma! Neyse. 3. abin Atlas."Bana bakmadı bile.
"4. abin Deniz. 5. abin Emre."ikisinde baktım bana baktılar baktılar ve tebessüm ettiler ya da öyle sandılar.
"6. abin Mete ve onun ikizi Kerem." Ben onlara bakmadan onlar bana baktı ve tebessüm ettiler. 7 abi çoktu...
"Bu iki ufaklıkta kardeşlerin Aslan ve Onur." Onlara tam bakacakken Aslan;
"Tanışma faslı bittiyse ben odaya kaçar."
" Oğlum! Neyse gel Bade bize biraz kendini bahseder misin?"dedi Efsun Hanım.
"Ben Bade Ada 17 yaşındayım yemek yapmayı ve yemeği okumayı ve dersleri severim. Başka anlatacak bir şey yok bence." Dedikten sonra Ege ve Atlas güldü...
"Ege ve Atlas bu ne terbiyesizlik!"
"Baba sen ciddi misin?! Tanışalı bir gün bile olmayan kıza karşı bana mı geliyorsun!" Dedi derin bir sessizlikten sonra Efsun Hanım;
" Kızım gel ben sana odanı göstereyim."dedi bir yandan da konuşuyordu.
"Evimiz 4 kat ve bodrum katından oluşuyor. 1. kat salon,mutfak yemek odası ve hobi odalarından oluşuyor. 2. katta Mete,Onur,Aslan ve Kerem var. 3. katta senin odan Miray'ın odası Emre,Atlas,Deniz'i odaları var. Son katta bizim odamız Ege abinin odası ve Poyraz abinin odası var."dedi 3.kata çıktık sağdan 3. odaya girdik..
"Oha! Çok pardon ama burası mükemmel."
"Senin için yaptırdık zaten."
Çok mutlu olmuştum benim için ikinci defa bir şey yapılmıştı.☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Bölüm sonuuuuu
Hello millet naberrr
Bu benim ilk bölümüm
Veeee oda nasıl olmuş
Son olarak Bade Ada'nın saç rengi hangi renk
Öpüldünüz beybilerr 💅🏻👄
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP İKİZLER
RandomSıradanlaşmış bir bebek karıştırılması hikayesi ve sıradanlaşmış instagram platonik aşkı ve daha fazlası...