Euphoria

【Chapter; 3】

Bir ay kalmıştı. 3. Sınıfların mezun olmasına bir ay kalmıştı...

Suga aklını dolduran düşüncelerle başa çıkmaya çalışıyordu.

Okul bittiğinde voleybola devam edecek miydi? Voleybol onun gerçek kariyeri miydi?

Kariyer gerçekten önemli miydi?

_________________

【𝐄𝐮𝐩𝐡𝐨𝐫𝐢𝐚】

______________________

Airi banyosundaki sandalyeye oturmuş saçına siyah boyayı sürüyordu. Peruk takmak onu rahat kılmıyordu. Çözümüyse saçını boyamakta bulmuştu. Her ne kadar saçının gerçek rengini çok sevsede buna mecburdu.

Airi saçının son tutamınıda boyadıktan sonra iç çekti. Saçını boneye sararken "Umarım akmaz." Diye mırıldandı.

Her mesleğin kendine göre zorlukları, pembe yalanları ve bazı gerçekleri vardı.
Airi'nin bulunduğu idol grubu herkes tarafından tanınmasada Tokyo ve çevresi için şuanlık yükselişteydi. Buna rağmen orta sınıf bir gruptu. Kendi çapında yükseliş içinde olsada AquaPink gibi fazlaca tanınmış bir grup değildi.

Bunun yanında zaten idoller hak ettiğinden az maaş alırlardı. Her şirkete göre oranı değişsede etkinliklerde aldıkları parayı genelde şirketle bölüşür ve şirket her zaman daha fazla para alırdı.

Daha fazla detaya girmek istemesemde makyaj, kıyafet gibi durumlarıda hesaba katınca kalan parayla geçinmek zorlu oluyordu.

Airi şanslıydı ki şuanda kaldığı ev kira değildi.

Ablasından para kaldığı için şuanlık iki ay geçinebilecek bir birikimi vardı..

"İş bulmam lazım."

Airi banyodan çıkıp kendini salonuna attığında televizyondaki kanallar arasında gezinmeye başladı. Gördüğü spor kanalındaki yüzle duraksadı. Voleybol maçını yorumluyorlardı programda.

"Karasuno.."

Airi kaşlarını çatarak ekrandaki takım üyelerine bakarken gördüğü beyaz saçlı erkeğin yüzüyle duraksamıştı.

"Dünkü çocuk! Ah adamım.. bende nereden hatırlıyorum diyordum."

Ekranda diğer takımın üyeleri ve maçtaki pozisyonlar gösterilirken Airi kumandayı çenesinin altına dayanmıştı.

"Şimdi düşününce dün sadece ben adımı söylemiştim. Adı ne acaba? Gerçi insan niye yolda karşılaştığı birine adını söylesin ki?"

Airi dün adını söylediğini hatırladığında duraksadı.

Kendini geriye doğru atıp koltukta uzanır pozisyona geldiğinde ofladı.

"Anladı mı acaba? Yok canım! Ne anlayacak zaten peruk vardı..."

Airi hızla doğrulup televizyona bakarken dudağını ısırdı.

"Anlamamıştır değil mi?"

Airi anlasa bile nasıl olacağını düşünüyordu.

"Sesimden mi tanıdı acaba? Sikeceğim ama sesimi nasıl değiştireyim!?" Airi sinirle kumandayı sıkarken ekranda yine Sugawara'yı görmüştü.

Spiker ondan bahsederken Airi onun adını öğrenebilmişti.

"Koushi.."

Airi nefes verdikten sonra televizyonu kapatıp ayağa kalktı. Mutfaktaki kekten yemeye karar verdi...