İspanya da yaşayan Nicolas, anne ve babasının ayrılığı üzerine annesiyle Türkiye'ye gelmek zorunda kalır ve hiç beklemediği şeylerle karşılaşır...
! Argo, küfür, cinsellik ve şiddet gibi şeyler içerebilir!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❤️🔥
•
Parlanin peşinden gittiğimizde ilk önce karanlık bir koridordan geçip pistin olduğu yere gelebilmiştik, şimdiyse pistin dışında çevrili olan oturaklarda oturuyorduk, Yıldıray ile batuhan anladığım kadarıyla işlemleri halletmeye gitmişlerdi.
"Evveet hadi bakalım giyin şunlarııı!!" diye bağırarak bize doğru koşan batuhana döndük hepimiz, mari ayağa kalkıp, batuhanin elinden iki çifti alıp birini bize doğru uzatırken "Batu bazen senin hayvan olduğundan şüpheleniyorum, ondada haklı çıkartıyorsun beni" diye söyleniyordu anladığım kadarıyla, Batuhan da merte dönüp " abi ben ne yaptım şimdi ya ?" demişti. Mert gülerek omzunu patpatlayip "sanırım biraz anırmış olabilirisin kardeşim, ama emin değilim" diyerek daha da gülmüştü. Batuhan surat asıp biraz uzakta bir yere oturup ayakkabını çıkartmaya başlamıştı.
Düşen suratına dayanamayıp ayağa kalktım, ona doğru gittiğimde beni fark edip kafasını kaldırdı bende yanına oturup, " bathan uzulme bak ben golmuyor" demiştim umarım kelimelerimi doğru seçmiştim. Anında asık olan suratı değişip genişçe gülümsemeye başlamıştı, " yavrum yerim seni, gel buraya bakim" demesiyle geldiğime pişman olmuştum bile, ben onu üzgün sanmıştım ama onlar şakalaşıyordu sanırım. Elini enseme atıp beni kendine doğru hızla çekmişti, "o kadar tatlısın ki bir gün seni yicem bekle" demesiyle onu itmeye başlamıştım, ciddi olabilir miydi acaba? Korkarak onu daha çok ittiğimde o da bırakmıştı ensemi, koluna vurup " geldim pisman ya" demiştim. Dişlerini sıkıp "Lan oğlum sen Türkçe konuşma daha da yiyesim geliyor bak" demesiyle tekrar koluna vurmuştum, tam ben gidicem dicekken Yıldıray abim gelmişti, ellinde iki çift paten vardı " oğlum sen çocuğu rahat bırakmayacak misin? Bak valla söylerim annesine kadın bir daha çocuğuna yaklaştırmaz seni " diyerek o da yanımıza oturmuştu elindeki bir pateni bana uzatmıştı, anında pateni alıp giymeye başladım.
Onlar patenlerini takıp piste doğru giderken ben hala ayakkabıyı giyememiştim. Normal ayakkabılar gibi değildi, yani en azından giyebilmistim ama bağcıklarını bağlayamamıştım.
•• hakim bakış açısı ••
Nicolas patenin bağcıklarıyla uğraşırken yanına gelen kişiden habersizdi. Üstüne düşen gölgelikle kafasını kaldırdığında karşısında Yıldırayi görmüştü. O an içinden sevinirken, Yıldıray " Bağlayamadin mi?" demişti, Nicolas anında kafa sallayıp dudaklarını büzüdü. Buna karşın Yıldıray hafifçe gülüp eğilmişti, pateni ayarlayıp, bağcıklarını bağlamıştı, ayağa kalkıp dizlerini silkeleyip tekrar piste doğru gidecekken nicolasa döndü, öylece ona baktığını gördü, Nicolas daha önce hiç buz pateni yapmamıştı o yüzden düşmekten korktuğu için nasıl piste doğru gideceğini de bilmiyordu.
Yıldıray bunu anlayıp iki elini ona uzatmıştı. "Korkma, burası kaygan değil zaten sadece normal adım atıcaksın, hadi gel" diyerek ellerini daha da yaklaştırdı. Nicolas aldığı cesaretle iki elini tutup ayağa kalkmaya çalıştı, tam dengesini kaybedip düşecekken Yıldıray sayesinde düşmekten kurtulmuştu.
