Selam yavrular!!
Keyifli okumalaaarr!!
Ha bir de Ajan Kim Erin diye bahsedilen kişi Jisung ve Minho'nun da dahil olduğu teşkilatın en kıdemlisi. Tüm emir ve görevler ondan geliyor. Bu bölümde de adı geçecek kafanız karışmasın diye söylemek istedim 🥳
|||||
"Ya sona diyorom ki bizon orospo çocoğu golmoş" Jisung ağzındaki koca lokmayı zorla çiğnemeye çalışıp konuşurken karşısındaki adam yarım ağız sırıtarak izliyordu onu. Adam, Jisung'un minik ve tombul dudağının kenarından akan sosu başparmağıyla silip ağzına götürdüğünde seslice emdi.
Jisung ise onun bu hareketine iğrenerek bakarken "İğrençsin Chanbin hyung." demeyi ihmal etmemişti.
"Bu sos dudaklarına değince daha lezzetli oluyormuş."
"Hyuncum, canım hyungum benim~ hyungum da hyungum..." sevimli sevimli gülerek aralarındaki mesafeyi bastırdı Jisung.
Büyüğü şakayla karışık flörtünün geri çevirilmesiyle göz devirdi. Zaten onlar kardeş gibi büyümüşken aralarında o tarz bir şey olamazdı, hiç o gözle bakmamışlardı. Bu yüzden iki taraf da bu tavırların şaka olduğunun farkındaydı. "Anladık tamam hyungunum sus. Minho niye gelmiş?"
"Görev için." Jisung kısaca yanıtlarken şarabından bir yudum daha diklemişti.
"Nasıl ya? Kim Erin mi görevlendirmiş? Sizin aranızdaki olanları bildiği halde hem de." Changbin şaşkınlığını gizlemeden soruları sıraladığında Jisung sanki gözünün önünden duman dağıtıyormuş gibi elini savurdu.
"Evet evet ondan. Rast gele vermiştir yaa."
"Rahatsız ediyor mu seni?"
Jisung, hyungunun ilgili tavrına kıkırdayıp elini omzuna attı. Sırıtarak "Sence o piç beni rahatsız edebilir mi?" diye sorduğunda Changbin göz devirerek elini ittirdi.
"Aynen, 2 yıl önce omzumda zırladığın günleri hatırlatmama gerek var mı canım?"
Jisung sinirle kadehinden son yudumu alıp masaya seslice bırakarak göz devirdi. "Her neyse." masanın üstünden bir şarap şişesine daha uzanıp becerikli hareketle açıp kadehini ağzına kadar doldurdu. Hyungunun yarım kadehine de uzandığında Changbin kadehini geri çekip engelledi.
Endişeyle "Çok içiyorsun Jisung. Eskisi gibi." diye söylendiğinde küçüğüyle göz göze geldi. O an fark etti Jisung'un gözlerindeki duyguları. O kadar yoğun bakıyordu ki... Özlem, kızgınlık, hüzün, yorgunluk tek bir bakışta toplanıp dışarıya kusuyordu adeta. Normaldi de, geçmişte yaşananlardan sonra 2 yılın ardından tekrar onunla yüz yüze gelmek beklediği bir şey değildi.
Kim Erin onların uzun zamandır görüşmediğini de biliyordu ve buna rağmen neden onları ortak göreve soktuğunu kimse anlayamamıştı.
"Her neyse, öğrencilerin nasıldı?" Changbin cevap alamayacağını anladığında uzatmadan konuyu değiştirip gözlerindeki duyguların değişmesini ümit etti.
İşe de yaramıştı, Jisung'un dudağının kenarı havalandığında keyifle bir yudum alıp geriye yayvanca yaslandı. "Kafa öğrenciler var, yavşayanlar da var. Gururum bayram ediyor."
"Sevdin mi yani? Sen ve koca sınıf dolusu öğrenci sevmek? Woaah!"
"Birlikte pizza partisi bile yaptık. Aslında okulun adı bildiğin üzere bir sürü suç ve şiddetle anılsa da bilmiyorum bu sınıfı sevdim daha ilk saatlerden."
Anlatırken bile gözleri parlayan arkadaşını sınıfın içerisinde bir eğitimci olarak görmeyi gerçekten çok istemişti o an Changbin.
Birlikte keyifli sohbet ederek az önceki gergin havayı tamamen dağıtmışlardı. Gece de aynı yatakta yatıp sabaha kadar uyumadan sohbet edip şakalaşarak birbirleri ile uğraşmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Görev || Minsung
Fiksi PenggemarAjan Han Jisung, gizli görev için adı hiç iyi anılmayan bir üniversiteye ses eğitmeni olarak sızdığında gizli görevini başarıyla tamamlayacağına olan inancını yok eden bir şey vardı... Yanına ortak seçilen gıcık ajan Lee Minho!