Valorant | Taekook ✓

|Acıtan Dokunuş|¹³

Boynumdaki ağrı ve zevk karışımı sızıyla gözlerimi açmaya çalıştım. Ne hoş bir histi bu, gözlerimi açtığım gibi onun yakışıklı yüzüyle karşılaşmak...

Huzurlu bir şekilde uyuyordu. Eh, acıyı çeken bendim fakat zevkin zirvesine uçan da bendim bu yüzden mızmızlanmaya gerek yoktu. Boynuna baktım ve mührünü gördüm. Güzel duruyormuş, benimkide öyledir herhalde.

Üzerimize serdiği çarşafın içinden elimi çıkaracağım sırada elim, karnımdaki ıslaklığa değmişti. Yapışkan şeyin onun spermleri olduğunu anladığımda rahat bir nefes verdim. İçime gelmemişti, minik Taekook'un oluşmasına sebep olmayacaktı.

Belki ileride olurdu. Ama şimdi değil, daha çok gençtim.

Hareket edip vücudumu tam ona doğru çevirdim ve izlemeye başladım. Çok fena bir alfa bu, benim alfam. Bir hafta içerisinde ruh eşi çıkıp ardından beni mühürleyeceği aklımın ucundan bile geçmemişti. Kadere inanmasam bile şimdi inanabilirdim. Kaderim, Jeongguk, afet alfam!

Ona yanaşıp dudaklarına minik bir öpücük bıraktım ve bekledim. Uyanmayınca elimi boynuma götürüp okşadım. Biraz gıdıklandım, biraz da bacaklarımın arası titredi. Bu çiçeklere dokunmaktan daha fena bir şeydi.

Alfamın kirpiklerindeki hareketliliği görünce heyecanla ona baktım. Uyanıyordu. Gözlerini tam açıp bana baktı, biraz boş bakıyordu. Sanki durumumuzu sorguluyordu, kaşları çatılmıştı.

"Seni mühürledim?"

"Beni mühürledin." Gözleri açıldıkça açıldı. "Mühürledim." Odanın içinde gezdirdi gözlerini ve sonra bana bakıp bağırdı. "Siktir!"

Bu tepkisini anlayamamıştım. "Ne oldu, ne diye bağırıyorsun?" Bir anda beni belimden tutup kendine üzerine çekti. Göğsünde dikelip karına oturdum. "Ne oluyor be?!"

Yattığı yerden sırtını kaldırıp dudaklarıma öpücük kondurdu ve yeniden uzandı. "Mühürledim lan!"

Anlık şok yaşamıştım. "Mühürledin koca oğlan," diyerek göğsüne pat pat vurdum. Gülmeye başladık.

"Ah, Taehyung kesinlikle bana yapmayacağım şeyleri yaptırıyorsun."
Belimdeki ellerini hareket ettirip tenimi okşamaya başladı. "Asla bir omegayı mühürlemem derdim. Ne gerek vardı sorumluluklara, diye düşünürdüm lakin sen, tüm bu düşüncelerimi silip attın. Birine ait olmak, omegaya sahip olmak meğer ne muazzam bir hismiş böyle."

Ellerini belimden yukarı çıkardı ve sonra beni kendine doğru çekip göğsüne uzandırdı. Duygu pıtırcığı olacaktım şimdi. "Belki çok hızlı ilerledik, acele ettik bilmiyorum. Mantığımla düşünmeye gerek duymadım. Duygularıma kulak verdim, hislerime ve biraz da kurduma. Zaten ruh eşi çıkmışız, bağlıymışız, daha fazla bağlansak ne olur sanki?"

Bir kulağım kalbinin atış sesinde diğeri konuşmasındaydı. Hızlı falandık bana ne ki! Sevdim işte, deli gibi hoşuma gitti, ruh eşimdi. İlla bir sebep mi olmalıydı? Alfa'nın ilkelerini yıkmıştım bir kere, yapmam dediklerini yaptırtmıştım. Böyle işlere meraklı olsaydı çoktan başkasını mühürlemiş olurdu ama değildi. Hayatına dahil olması gereken omega bendim ve oldum. Artık benimdi, kimsenin değil. İçimdeki sahip olma duygusu öyle derindi ki Alfa'mı bu evden dışarı çıkarmak istemiyordum artık. Zaten kimseyle muhatap olduğu yoktu, bilgisayar başındaydı. Ne güzel işte, gamer manitadan olmaz diyenler konuşmasın! En azından adamlar başkalarıyla fingirdeşmiyor.

Ardından aklıma bana bebeğim demesi geldi. Ya başkalarına da diyorsa diye düşünmek istemiyordum. Demiyordu işte, biliyordum.

"Çok sessiz kaldın, yanlış bir şey mi söyledim?" Kollarını gevşetince göğsünden kalktım ve yukarıdan ona baktım. Bir şeyler dememi bekliyordu. "Sana aşığım galiba," diyebildim.