××××××××××
Bulamadığım, yaşamadığım bir aşkın acısını çekiyordum sanki. İçimdeki garip yoksunluk, duygu boşluğu beni boğuyor nefesimi kesiyor gibiydi.
Gecenin bilmem kaçı, telefonumu elime alma gereksinimi bile duymamıştım. Gözlerim boş beyaz duvarı izliyordu küçük odada.
Cam kenarına dayalı yatağım, yan tarafında çalışma masam ve gardrobum.
Fark ettim de ne boş bir oda bu?
Hissetmediğim duygular gibi, bomboş.Kendime çektiğim bacaklarımın uyuştuğunu karıncalanmadan anlamış ayaklarımı yatağa uzatmıştım. Dümdüz bir şekilde yatağa bakıyordum, ne renk bu nevresim? Gri mi? Ay ışığından mı böyle duruyor yoksa? Fark eder miydi ki?
Gözlerimi bir kaç saniye kapatıp yutkunmuştum, kafamı geriye yaslayıp durmuştum öylece.
Masanın üzerinden gelen cızırtı sesi ile gözlerimi açmış parlayan ekrana bakmıştım, göz devirip yataktan destek alarak kalkıp ayaklarımı sürüyerek masaya ilerlemiştim.Arkadaşlarım ile hazırladığımız proje sunumu için gelen mesajı gördüğümde üstten kaydırıp mesajı silmiştim, saatin 2:33 olduğunu görmüş istemsizce pencereden dışarıya bakmıştım uzak da olsa. Biraz gezilebilir değil mi?
____
Anlamını veremediğim duygular beni yürüyüşe itmişti resmen, cidden kendimi hiç anlamıyorum. Bunca zaman kafama eseni yerine getirmem kötü bir şey miydi?
Gri yeleğimin kapşonunu kafama çekmiş fermuarımı biraz aralamıştım. Takılı olan kulaklığımda sabit ve tekrar eden bir parça dönüyordu nedensiz.
Adımlarım sakin ve belli bir ritimdeydi, bir elim yeleğimin cebinde gideri ise beyaz izmariti tutuyordu, izmariti dudaklarımın arasına alıp son kez derince bitirip fırlatmıştım. Etrafta sokak lambası, cadde başındaki çöp kutuları ve bir kaç ağaçtan başka hiç bir şey yoktu.Etrafa pek bakınmıyordum aslında, umurumdışıydı hepsi. Caddenin sonundaki evimi gördüğümde cebindeki anahtarı çıkartıp kulaklığı rastgele cebime sokuşturmuştum. Evin önüne geldiğimde anahtarı yuvaya sokup kilidi açmıştım, o sırada binanın köşesinden biri çıkıp sertçe bana çarpmıştı istemsizce omuzum geriye sendelenmişti, karşımdaki beden şaşkınca bakarken ben ona sinirle bakıyordum.
Gecenin bu saatinde ne bu böyle?"Kardeşim dikkat etsene biraz!"
Adam soluk soluğa bir bana bir de arkasına bakıyordu, özür de dilemiyor şerefsiz.
"Kardeşim kime di-"
Adam beni acele ile binanın içine itip kapıyı kapatmıştı, şaşkın bir şekilde adama bakarken o buğulu camdan dışarıya bakmaya çalışıyordu, koştuğu için soluk soluğa kalmış belliydi de ne yapıyor lan bu?
"Ne yaptığını sanıyorsun lan se-"
Dudaklarıma kapanan parmaklar ile daha ne kadar şaşırabilirim diye düşünürken bana bakıp parmağını dudaklarına götürüp susmam için emir vermişti sanki.
Tam ittirecekken kapının ön tarafında beliren bir kaç kişi ile ben de istemsiz cama doğru çevirmiştim kafamı. Biz onları nasıl net bir şekilde göremiyorsak onlar da bizi görmemişti, fark etmemişlerdir bile.''Ne tarafa gitti bu orospu çocuğu?"
"Bilmiyorum, bu köşeye döndü galiba."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Are Your Eyes Right? [Under The Green Light]
Teen Fiction"Bir daha görüşür müyüz sence?" Kollarımı gövdemde birleştirip dolaba yaslanmıştım, kapının kulpunu aşağıya indirmiş bana dönmüştü. "Yapılan iyiliği unutmam, ayrıca ben herkesi bulurum."