Leman yutkunur herkes şok olmuştur.
Ömer dişlerini sıkar öfkeden kıpkırmızı olmuştur.
Nilay; Leman yengeden başka yok ki. O demişti bir tek
Nimet; Kimmiş bu şüphesi olan?
Kıvılcım çok sakindir
Kıvılcım; Bilmiyorum o yüzden soruyorum ben de. Gerçekten merak ettiğim için soruyorum.
Ömer; Kıvılcım-
Kıvılcım; Sadece cevap almak istiyorum ömer o kadar.
Ömer; Kimsenin böyle bir şüphesi yok. Deniz benim oğlum. Aksi bir düşünce-
Kıvılcım; Şüphelenmediğini biliyorum ömer. Senden kaçan bendim, sen doğruyu öğrenmek için çabaladın. Bunu yapıp üstüne şüphe duymazsın zaten.
Masaya döner nefes verir
Kıvılcım; Şunu da belirtmeliyim böyle bir şüpheniz de olabilir bunu anlayabilirim. Bunu bir hesap sorma gibi algılamayın lütfen. Ben sadece kapalı kapılar ardında böyle imalardan hoşlanmıyorum. Açık olmayı tercih ediyorum. Birbirimizi yeni tanıyoruz ve ben birden bire oğlumla hayatınızda belirdim. Bir "acaba" geçebilir hepinizin aklından.
Ömer konuşacakken kıvılcım eline dokunur
Kıvılcım; Ömer lütfen. İzin verirsen konuşmak istiyorum.
Ömer başını sallar öfkesini kontrol etmekten korktuğu için Lemana bakmıyordur.
Nimet; Devam et kızım lütfen
Kıvılcım; Teşekkür ederim. Ömerle uzun bir ilişkimiz olmadı evet. Çok kısa sürdü. Her ne kadar burda siz beni ben de sizleri tanımaya çalışsak da biz ömerle de birbirimizi yeni tanıyoruz aslında. Ömerle ilgili bilmediğim çok şey şey. Ama Denizle ilgili çok şey biliyorum ve Denizi anlatabilirim size. Bir buçuk yaşında olmasına rağmen kendine has davranışları var beni şaşırtan. Şaşırıyorum çünkü bana benzemiyor. (Gülümser) Annemin söylediğine göre bebekliğime de pek benzediği söylenemez. İnsan çocuğunda kendinden ayrıntılar arıyor galiba. Ya da bana has bir şey bilmiyorum.
Mesela ben çok yaramazmışım asla yerimde durmazmışım ve yapma denilen her şeyi yaparmışım. Çok inatçı bir çocukmuşum, annemi bezdirirmişim. Deniz öyle değil, hayatımda onun kadar sakin bir çocuk görmedim. Bu yaşında beni dinliyor sanki anlıyor. Yapma dediğimde yapmıyor ve bir daha tekrar bile etmiyor.Nimet ömere bakar duygulanır ömerin bebekliği gelir aklına. Ömer yutkunur kendisini tarif ediyordur sanki. Kıvılcım gülümser
Kıvılcım; sebzeden nefret ederdim ilk okulda annem zorla yedirirdi mesela. Hala bir kaç sebzeyi ağzıma süremem. Deniz şimdiden sebze püresi yiyor, çok seviyor bilmiyorum nasıl sevebilir onu. Brokoli sevilmez ki!
Leman dışında herkesin yüzüne gülümseme yayılır
Kıvılcım; Sen seviyor musun mesela mustafa?
Mustafa; Nefret ederim
Pembe; Ay ben de hiç sevmem
Kıvılcım; Evet işte ben de sevmem
Nimet; Ömer çok sever
Kıvılcımla ömer göz göze gelir Ömer güler gözleri dolmuştur kıvılcıma bakar öylece
Abdullah; tek seven kişi hatta evde
Kıvılcım; Düşünce ağlamıyor. Ben ortalığı yıkardım, zannedersiniz ki bir uzvum koptu. Düşen çocuk ağlamaz mı gerçekten? Canı acıdı mı acımadı mı anlamıyorum bile. Denizin bana benzememesi sinirimi bozmuyor değil aslında. Bilmiyorum ömer nasıl bir çocuktu, ona mı benziyor onu bile bilmiyorum.