Selam!
Nasılsınız?
Umarım iyisnizdir!
Bölüm 2200 kelimedir haberiniz ola! Ama kısa gelecek size biliyorum.
Medyadaki şarkıyı Deniz ve Ali'ye armağan ediyorum canlarım!
Bu bölümde bomba haberiniz ola!
Bu bölümde aslında olayların nasıl dönüştüğünü anlayacaksınız az da olsa! Dikkatli okuyun derim.
Yorumlarınızı ve Vote'larınızı isterim canlarım!
Paragraf arası yorum yapmayı unutmayın canlarım!
İyi Okumalar!
"Ulan senin neyine kaçmak!"
Kendime kızmadan duramıyordum. Karnım acıkmıştı. Susamıştım. Su içebileceğim bir yerde yoktu ki, ormanda o kadar zaman kaybetmiştim ki sabah olmuştu. Şimdi ise otostop çekiyordum. Daha doğrusu çekmeye çalışıyordum. Uykusuz ve yorgun olan bedenim her an çökmeye hazırdı ama ben hala kendimi zorluyordum.
"Yok arkadaş, beni kaçırıp duruyorlar anca. Öyle bir kaçacağım ki kimse bulamayacak o zaman boku yiyecekler işte!"
Kafamı sallarken, sonunda bir tane tır durmuştu. Kırmızı Volvo tırın plakasına baktığımda, Almanya olduğunu anlayınca kocaman gülümsedim. İnşallah benin alırdı.
Tırın kapısı açılıp.
"Kardeş, Türk müsün?"
Amcanın sorusuyla hızla başımı salladığımda, o da gülümseyip.
"Atla, bende İstanbul'a gidiyordum." Demesiyle, hızla tırmanıp tıra binip kapıyı kapatmamla, amca tırı hızla çalıştırmıştı.
"Abi yemin ederim Allah seni bağa gönderdi ya! Hızır gibi yetiştin. Burada kaldıydım öyle." Ben amcaya minnettarlığımı anlatırken, tırı ustaca kullanan amca gülüp.
"Allah'ın işi oğlum. Normal de bu yoldan geçmeyecektim, lastiklerinden biri patladı. Kestirme diye buradan girdim. Sen bu Allah'ın unuttuğu yerde ne yapıyordun?"
Amcanın sorusuyla gülümseyip sırtımdaki çantayı kucağıma çekip.
"Amcam, valla benim başıma gelenleri anlatmaya kalksam Arka Sokaklardan daha uzun bir dizi bizi bekler." Derken, konudan kaçmaya çalışıyordum. MİT başkanın yanından kaçmıştım. Türkiye'ye girdiğim an yakalanacaktım ama Yekta babacığımı arardım valla. Alsındı beni bu mallardan. Bıkmıştım. Yoksa harbiden kaçacaktım. Bunlarda beni bok bulacaklardı.
Amca bir kıyafetlerime bir de yüzüme bakıp.
"Bu kılıkla bunları söylüyorsan kesin bir haltlar dönmüştür. Ama sormayacağım. Aldık seni, götürelim bari ama diyeyim. Peşinde kim varsa beni bulaştırma. Zaten arkamdaki mallar yüzünden sıkıntılıyım. Bir de senin belalılarınla uğraşamam."
Amcanın dedikleriyle bir an düşünmedim değil. Arkasındaki mallarda ne vardı lan? Neyse, dayı benim manyaklıkları sormadığına göre bende ona sormamayaydım.
"Sağ olasın dayı da, gümrükte patlamayalım?"
Yani bir de emniyette kendi derdimi açıklayamazdım ben ya.
Amca sorumla gür bir kahkaha atıp tırı sürürken, ben oturduğum rahat koltuğa daha çok çökmüştüm.
"Oğlum Allah iyiliğini versin! Gümrükte ne var lan! Han kapısı gibi zaten, birisi ihbar etmediği sürece durdurulduğumuzu mu sanıyordun sen? Sorun olmaz. İşi veren adamların ensesi kalın." Demesiyle, çantama daha çok sarılıp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aile Hikayesinin Piçi Oldum!
FantasiaKapak Pinterest'ten alınmıştır. Kelebek Adam hikayesinin yan hikayesidir. Kelebek Adam'ı okumadıysanız da okuyabilirsiniz. "Bu benim hikayem. Şimdi ne demek diyebilirsin günlük ama kimseye anlatamadığımdan sana anlatacağım. Çünkü buradaki değişikl...