1

104 19 14
                                    

"Yoongi oppa"

"Oppa değil hoba, hu-yung diyeceksin. Tekrar et bakalım. Yoongi hyung"

"Yoongi... Oppa!"

Yoongi sinirle küçük elini alnına vurdu.
Bu küçük velet onu fena halde delirtiyordu.

5 yaşındaki Hoseok elbette doğrusunun hyung olduğunun farkındaydı, sadece Yoongiyi sinir etmeyi seviyordu.

"İyi Hoseok! Oppa de! Şuan bununla uğraşamam. Haftaya okula başlayacağım. Artık büyük bir çocuk olduğum için seni affedeceğim. Annem affetmenin büyüklük olduğunu söyledi"

Ayakta durmuş, bilmiş bilmiş konuşurken bir anda kendisine sarılan küçük çocukla tebessüm etti Yoongi.

"Okuldan dönmeni heyecanla bekleyeceğim Hyung"

Hoseok'un saçlarını okşarken gülümsedi Yoongi.
"Bende okulun bitmesini dört gözle bekleyeceğim"

"Dört gözle mi... Senin dört tane mi gözün var hyung?"

"Hayır Hoseok, bu bir değim, sen küçük olduğun için anlamazsın. Ben büyük olduğum için biliyorum"

Yoonginin egosuyla göz devirdi Hoseok, hyungunu seviyordu ama fazla egosu inkar edilemeyecek bir şeydi.

"Yoongi, annen çağırıyor canım"
Bayan Jung elinde pazar poşetleri ile bahçeye girerken söyledi, o eve doğru giderken bahçenin çıkışına ilerledi Yoongi.

"İyi akşamlar Jung teyze, yarın görüşürüz Hoseok!"

"Görüşürüz... Oppa~"

"Seni lanet velet!"

Ağız içinde mırıldanıp homurdana homurdana çıktı bahçeden Yoongi.

Eve gitmek için ayaklanan Hoseok, Yoonginin ayıcığını yerde unuttuğunu fark edince koşarak bahçeden çıktı.

Yoongi kendi kendine söylenerek ilerliyor, sağına soluna bakmadan yola atlamıştı.

Kocaman açıldı Hoseok'un gözleri, son sürat gelen 'sürücü kursu' arabası kornaya abanınca kalakaldı Yoongi.

Korkudan ne kımıldayabiliyordu, nede ses çıkarabiliyordu.

İmdadına Hoseok yetişti, hyungunu kaldırıma itip koşarken şoför frene zamanında basamamanın korkusuyla direksiyonu kırmış, kaldırıma çıkıp küçük çocuğu ezmişti.

Yoonginin hemen yanındaki çocuğu.
Hoseok'u.

Yerde yatan Yoongi hemen yanındaki araba ve yerdeki kan izleri ile kalakaldı.

"OĞLUM!"
Hoseok'un annesi ağlaya ağlaya arabanın yanına koşarken mahalle halkı da yanlarına geliyordu.

Kımıldayamadı Yoongi, göz yaşları akıyordu sadece.

"Hoba... Hoba hayır hoba"

Bir anda hıçkıra hıçkıra ağlayan Yoongi birisi tarafından çekilip gözleri kapatıldı, küçücük yaşında ceset görmüş, en yakın arkaşının cesetini görmüş bu çocuğa daha fazla travma yaratmak istemiyorlardı.

Bayan Jung'un feryatları, Yoonginin çığlıkları ile battı güneş.

(biraz kötü olmuş olabilir Karadeniz şarkıları dinlerken hüzünlü moda göremiyorum bdkdbdidjdi tebessüm ede ede yazdım bölümü sorry)

hayalet Seok (Sope) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin