⛔ Hayalet okuyucuya hayır ⛔
Her gün yb için, oylamayı unutmayalım lütfen.
***
"Durun! Ne tür bir işe kalkıştığınızın farkında mısınız?!"
Bayılttığı kadını kucağında taşıyan adam, aniden arkadan duyduğu bu seslenişle önce duraksamış, daha sonra da usulca ona doğru dönerek, "Ne yapıyor muşuz??" Dediğinde, sanki kucağında omegayı taşımıyormuş gibi sakindi.
"Bu... Bu yaptığınız düpedüz bir isyan! Hem de efendimize karşı dev bir ihanet!"
Aldığı yanıt ise onaylamaz bir tıch tıchlamaydı yalnızca.
"Sizi uyarıyorum, Valeria Wolt'a zarar vermemeli ve onu bırakmak için bu son şansınız."
"Son şansımız???"
Komik gelmişti bu cümle ona. Tutuşunu daha da sıkılaştırıp kucağındaki Omega'nın baldırlarından daha da sıkıca tuttuğunda, yanındaki ikiliye küçük bir baş işareti yaparak, onları durdurmaya çalışan adamı etkisiz hale getirmelerinin emrini verip,
"Asıl onu bırakırsam sen dahil, tüm adanın aldığı son nefes dahi bir şans olacak seni ahmak herif." Demişti arkasını dönüp gitmeden hemen önce.
Böylece diğer ikili, omegayı kurtarmaya çalışan kişinin icabına bakmak için kurt hallerine dönüp üzerine atlamışlardı. Birkaç dakikalık sekteye uğrayan plan şimdi tekrardan devreye girdiğinde, saniyelik olarak kucağındakinin boynuna ait mühür izine ilişen koyu bakışlar, sinirli bir ifadeyi takınarak varış noktasına doğru hızla koşmaya başlamıştı yakalanmadan.
...
"İki kişi bir betayı halledemeniz mi bunca zaman, size çabuk olmanızı söylemiştim."
"Fazla dişli çıktı ve bağlarıyla başkasına haber yollamaması için ekstra uğraştık."
Düşüncelilerdi çünkü Valeria'yı gizlice izleyen birinin varlığı, hesapta olmayan bir durumdu.
"Herneyse, birazdan beklediğimiz deni-"
Ağacın dibine yasladıkları baygın omega, yavaş yavaş gözlerini açtığı sıra, hepsinin sözü kesilerek oraya dönmüşlerdi. Aralanan kirpiklerin altından kendini belli eden kırmızılıklar, bir an için karşısındaki üçlüyü bulanık görse de daha sonrasında netleşen görüntünün ardından dudakları aralandı zorlukla.
"W-wonho..."
Omega, yediği uyuşturucu etkili bitki yüzünden tüm kasları mayışmış durumdayken, genzindeki acı tat yüzünden güçlükle yutkundu. Hareket etmeye kalkışmasıyla da el ve ayaklarından bağlı olduğunu anlaması bir olmuştu.
Mature Beta Wonho kendisine 'neden' dercesine soran o bakışlara karşı, kafasını başka yöne çevirip boğazını temizlediğinde, onu duymazlıktan gelerek, "Siz ona göz kulak olun. Ben kıyıdaki son durumu kontrol edip geliyorum." Demişti.
Valeria, hareket edemediği yerden baygın gözleriyle son gücünü yüklenerek "Wonhooo!!!" Diye haykırdığında, diğer ikili ile yalnız kalmak istemeyen tarafları içine müthiş bir sıkıntıyı yolluyordu şimdi.
Burada neler dönüyordu?!
Eklemleri bile uyuşuk hissediyorken, gözlerini kapayıp mühür bağını kullanarak eşine sinyal yollamak üzereyken, tam önünde dikilen kişinin ayağından yediği ufak bir dürtme ile tüm odağı kopmuştu yine.
"Hey! Haber yollamayı aklından bile geçirme."
İsmi neydi konuşanın, hatırladığına emin bile değildi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TANRI'NIN ADASI: Mühür
Fantasy[+18] "Sen Valeria... Benim olansın!" Nefesimi kesen içimdeki varlığı, en ücra kıyılarıma vuruyorken, kulaklarımda çınlayan tek ses... Mührümün sahibine aitti. "Ve de sen, ait olduğum tek gerçeksin!" *** Yıkılan ve doğumların azalıp insan ırkının a...