3 YIL SONRA
" 01 Siyah kaç saattir uykusuzsun? "
" 96 saattir komutanım! "
" Uyumak istiyor musun? "
" Siz nasıl isterseniz komutanım! "
" Tamam Heves gidebilirsin! "
İsmimle seslendiğine göre test bitmişti. 4 gündür uyku almayan vücudum kapıya doğru ilerlerken elinde su şişesiyle bana sırıtan Eren'i gördüm.
" Su ister misin ağabeyciğim? "
" Teşekkür ederim de diğerleri nerede? " Şişeyi elinden aldım ve kapağını açarak bir yudum içtim.
" Herkes şınav çekerken onlar gözükmeyiz bahanesiyle çekmediler. Ceza olarak iki katını daha çekiyorlar şuan. "
" Bir de asker olacaklar. Neyse benim de testim bitti. Uyumaya gidiyorum. " Elimi omuzuna dokundurduktan sonra odama doğru ilerledim. Fazlasıyla yorgundum. Formayı hiç çıkartmadan yatağın üzerine attım kendimi. Kollarım iki yana çevrilirken derin bir nefes aldım. Bugün çok zor testlerden geçtim, yarın daha zor testlerden geçeceğim! Hayatım bir sonuca varana kadar böyle devam edecekti. Kafamı sağa çevirdikten sonra dizlerimi kendime doğru çektim. Derin bir uyku hem gözlerime hem de bana çok iyi gelecekti.
***
( O GECENİN SABAHI )
Heves ile Kurşun çıplak bir şekilde yan yana uyumuşlardı. Gözlerini açınca aynı yatakta olduğunu gören Heves çıldırmak üzereydi. Gözleri masanın üzerindeki kadehlere sonra da Kurşun'a döndü.
Gözünde canlanan sahne onu darmaduman ediyordu. " Ben ne yaptım? " diye mırıldanırken Kurşun gözlerini açtı. Heves yorganla üzerini kapatırken donmuş bir şekilde Kurşun'a bakıyordu.
" Sen bana ne yaptın Kurşun? " gözleri dolmuştu. Kurşun'un nefes alışverişleri hızlanmıştı.
" Heves sarhoştun, beni çok zorladın! " Heves kaşları çatık bir şekilde geriye bir adım atarak Kurşun'a baktı. " Ben- " Yutkundu.
" Ben beni elleyen adamı onlarca kurşuna boğarken, sen benim sarhoş halimden mi faydalandın? "
" Faydalanmak değil, yemin ederim bırakmadın beni! "
" Geri zekalı sarhoş olan bendim sen değil! Yapmayabilirdin Kurşun, bana dokunmayabilirdin! "
" Heves özür dilerim. Sen zorlayınca ben kendimi kaybettim! " Heves hızlı adımlarla banyoya ilerledi. Kirli sepetine attığı beyaz elbisesini çıkardı ve üzerine giydi. Elbisenin kanlı olması umurunda olmamıştı.
" Heves dur! " Heves kapıyı açarak adımını dışarıya attı.
" O gün yaşandı ve bitti. Bir daha karşıma çıkma! " O an beyni durmuştu. Ne Simay umurundaydı, ne de ölmesi. Kanlı elbisesi ile dikkat çeken Heves ilk gördüğü durakta bekler. Art arda minibüs değiştirerek İstanbul'a gelmeyi başarır. Ödeyemediği parasını yardım amaçlı, genç bir sporcu öder. Aç ve susuz bir şekilde mahalleye girer. Evinin önünde insanların toplandığını görünce aklına annesinin ölümü gelir. Göz yaşlarıyla birlikte kalabalığa doğru ilerler. Bahçe kapısından çıkan Uğur, Eren, Oğuz ve Göktuğ'u görür. Heves'i gören Göktuğ hemen yanına koşarak kollarının arasına alır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH (+18)
Fantasiaİntikamın gölgesinde kaybolan bir ruhun zaferi içsel bir yıkımın başlangıcıydı... Savaşı kazanmıştı. Ama kim? Uzaklarda onu kahkahalarla izleyen şeytan mı? Yoksa sonsuz bir acıya sıkışan ruhu mu?