kerem'den"altay? kim bu hanımlar? sen neden bana söylemedin ve neden gerginsin?"
soru bombardımanına tutarak daha da germek istemiştim onu, oh olsun.
"babam böyle pasta yapmayı nereden öğrendi?" diyip kendi şakasına anıran ferdiye delici bakışlarımı gönderdim.
her ne kadar gülesim geldiyse de kendimi tuttum, evet kerem ciddi ol ve trip at.
"bebeğim sakin ol. tanıştırayım sizi, ablam yeliz ve kuzenim ceyda. keremi zaten tanıyorsunuz." demesiyle yerin dibine girmiştim.
"of altay rezil oldum senin yüzünden. özür dilerim sizden de böyle bir giriş yapmak istemezdim ama beyefendinin gerginliği işkillendirdi ister istemez." diyerek olduğum noktada yer yarılsa da içine girsem diye dua ediyordum.
"önemli değil canım haklısın sen de, altay bey bahsetmeye tenezzül etmemiş ki sende hata yok." diyerek yalandan trip atmıştı.
"aa ama yani iki cepheden ateş açıyorsunuz ben hanginizle mücadele edeyim ki."
ona göz devirip yeliz ve ceydanın yanına gittim, onlar da sarılarak karşılık verdiler. şimdiden ısınmış hissediyordum.
"kerem, arda nasıl?"
ferdinin kafası güzeldi ama hala ardayı soruyordu. kızarık gözleri ve morarmış halkaları içimi acıtıyordu. ikisi de birbirinden farksızdı.
"yani bildiğin gibi. sende durumlar nasıl, bebek nasıl?"
"ben de sizinle onu konuşacaktım aslında. bu hamilelik benim aklıma yatmıyor."
"ne demek yatmıyor oğlum?"
"ya altay biz ayrılalı 2 ay oldu. serayla 1.5 ay önce görüştük, ki o da aile yemeği sonrasında bir şeyler içtik. o gece onun içmediğine eminim ama ben abanmıştım. ne kadar hatırlamasam da sonraki gün ne onda ne bende buna dair bir belirti yoktu."
"e ne yapacaksın şimdi? test mi isteyeceksin?"
"aynen öyle yapacağım kerem. ne kadar inanırsın buna bilmiyorum ama uzun süredir seradan kurtulmaya çalışıyorum."
"yalan söyleyeceğini düşünmüyorum zaten ferdi. umarım tüm bu olan onun bir oyunudur, umarım işin içinden çıkabilirsiniz."
"umarım." diyerek başını eğdi.
aklıma gelen soruyla lafa girdim.
"sen bu kızı seviyor muydun?"
"sevmek denemez. biz doğduğumuzdan beri görüşüyoruz. dediğim gibi ailelerimiz dost ve ortak iş yapıyorlar. bize çizdikleri bir hayat var ve biz de bu yüzden beraberdik. ondan yalnızca lisenin bir döneminde etkileniyordum, olan bu."
"anladım." dedim ve ayaklandım.
"nereye kerem?" dedi altay.
"geç oldu artık kalkayım ben. arda uyanmıştır belki kahve falan yaparım ayılamaz yoksa o yarına. tekrardan çok memnun oldum, umarım yeniden görüşürüz." diyerek baş selamı verdim.
altay da benimle kapıya kadar eşlik etti. tam eşikten çıkarken belimden tuttu ve kendine çekti.
"kıskançken de bir başka çekici oluyorsun sevgilim."
"of altay ya rezil ettin beni ablanlara zaten. hepsi senin yüzünden."
"yavrum ne yapayım bir anda çat kapı geldiler ben de panikledim."
"neyse olan oldu. bir şekilde hallederiz. umarım şu ferdinin meselesi de çözülür de iki salak kendine gelir ya, çok canım sıkılıyor."
"oy benim düşünceli bebeğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the couple nextdoor | alker×arfer
General Fiction"tek göndermeyeyim daha yenisin burada. kaparlar falan aman yani bodyguard gibi düşün." "ya ya aman ne bodyguard. senden olsa olsa ya duba ya da sokak lambası olur, sırık."