7. Bölüm

72 5 15
                                    

Yoğun iş gününün ardından koltuğuna yayılıp telefonunu eline aldı ve rehberini kaydırdı.

"Jisoo..."

Onu bulduğunda aramak için birkaç saniye bekledi. Derin bir nefesin ardından arama tuşuna basıp telefonu açmasını bekledi.

"Jungkook?"

Duyduğu zarif sesle gülümsedi. "Merhaba Jisoo, nasılsın?"

"İyiyim sen?"

"Benim de aynı işte..." Elini saçlarına daldırıp kaşımaya başladı. "Bugün bir şeyler mi yapsak diyorum."

"Aaa..." Jisoo'nun yapacak tonla işi vardı ama bu teklifi reddemezdi. "Olur, ne yapalım?"

"Benim bildiğim bir mekan var, kafa dağıtmalık... Eğer istersen oraya gidebiliriz."

Jisoo birkaç saniye düşündü. "Olur gidelim."

"Ben seni evinin önünden alırım, kendin gelme."

"Tamam yarım saate hazır olurum-"

"Ve bir şey daha..."

"Evet."

"Motora binmek için uygun bir şeyler giy."

Jisoo kızarmıştı. "Tamam, görüşürüz."
Heyecanla telefonu bir kenara atıp hazırlanmaya başladı.

Kot bir pantolon ve üstüme de sadece bir crop giydi. Kırmızı rujunu da sürdüğünde hazırdı.

Çıktığında Jungkook arkasını motora yaslanmış onu bekliyordu.

"Merhaba." Jisoo'ya sıkıca kollarını sardı.

Jisoo irkilmişti ve ellerini onun beline sarmaktan çekindi. Ayrıldığında gülümseyerek "Merhaba." dedi.

"Hadi gidelim."

Beraber motora bindiler. Gece vakti tenha sokaklardan geçtikten sonra müzikli ve ışıklı sokaklar onları karşıladı.

İndi ve kaskını çıkarıp etrafını süzdü. "Burası mı?"

"Aynen."

Etraftan geçen fahişe kılıklı kızlar ve deri ceketli, ıslak saçlı adamlara rahatsız olduğunu belli etmeden baktı.

"Hayatımda hiç böyle yerlerde bulunmadım."

"Beraber ilklerini yaşamamız beni ne kadar mutlu ediyor anlatamam." Kolunu Jisoo'nun omzuna atarak onu kendine çekti. "Yine de biz dikkatli olalım."

Jisoo başını hafif yukarı kaldırarak Jungkook a baktı. "Nereye?"

Jungkook gözleriyle içinden gökkuşağı renklerinde ışıklar saçan mekanı gösterdi.

Jisoo gergindi. Olduğu yerden ayrılmak istemiyordu. "Biliyor musun, farklı bir yere de gidebiliriz." dedi ve büyük gözlerini Jungkook'a yöneltti.

"Hadi ama..." Onu koluyla sırtından ittirerek ilerletti. "Sınırların ötesini görmen gerek."

Jisoo tatmin olmamış bir şekilde ilerledi. "Lütfen beni yalnız bırakma."

"Elbette."

Mekanın güvenlikleri Jungkook'u görünce kapıyı tutup çekilmişlerdi.

"Buraya sık geliyorsun sanırım." dedi çekingen bir tavırla. Hala yaptığının yanlış olduğu kanısındaydı.

"Doğru bildin."

Etraf saçma haraketlerle dans edenler, birbirine sürtünenler, yiyişenler ve barda kafayı bozanlarla doluydu.

Jisoo bir adım geri attığında sırtında Jungkook'un elini hissetti. "Rahatlar mısın artık..."Kulağında hissettiği ses onu daha da germişti.

Jisoo nun sırtını sıvazladıktan sonra elini onun eliyle birleştirdi." Gel."Onu bara çekip otutturdu ve barmene eliyle gel işareti yaptı."İki rakı. "

"Jungkook ben içki içmem."

"Biliyorum Jisoo. Ben de senin bu yönünü seviyorum, tertemizsin. Ama tertemiz o kızın kirlendiğini görmek istiyorum."

Jisoo kaşlarını çatmıştı. "Ne demek istiyorsun?"

"Jisoo bir çiçek kadar saf ve temizsin ama bu gerçekten sen misin? Seni ilk gördüğümde donuk bir yüzün ve mesafeli bir tavrın vardı. Sana biraz özgürlüğü tattırdığımda ise içindeki eğlenmek için ölüp biten kadını gördüm."

"Eğlenmekten kastın barda içki içip kafayı bulmam değildir umarım." dedi sessizce.

"Neden olmasın." Jungkook önüne konan birayı bir dikişte bitirdi ve parmağıyla barmene ikinciyi işaret etti. Ardından Jisoo'nun bardağını alıp ona uzattı. "Hadi."

Jisoo sadece Jungkook'a inat bardağı alıp hızlıca dikti. "Oldu mu?" Bunu çok ciddi bir tavırla söylemişti.

"İşte böyle." Jungkook gururlu bir şekilde ona baktı ve ikinci bardağını da dikip Jisoo'yu kolundan tutup piste çekti.

Jisoo başını kaldıramayacak kadar utanmıştı. Pistin ortasındaydılar ve o kaskatı Jungkook'a bakıyordu.

Jungkook sallanarak hafif haraketler yaptıktan sonra ellerini Jisoo'nun açıkta kalan beline koydu.

Jungkook'un soğuk ellerini belinde hissetmesiyle irkilmişti.

Müziğin sesinden dolayı bağırarak konuştu. "Dans et!"

Elleriyle Jisoo'yu ritme ayak uydurmaya zorluyordu. Jisoo çok göze batmamak için hafifçe haraket ediyordu. "İşte böyle!"

Jungkook dudaklarını kulağına yaklaştırıp üfledi. Jisoo hafifçe hoplamıştı. Ardından fısıldadı. "Kalçalarını salladığını görmek istiyorum."

Jisoo işittiği sözlerle başını yere eğdi. Uzun saçları yüzünü kapatıyordu.

Jungkook ellerini tahrik edici şekilde belinden aşağı indirmeye başladı. Belini geçtiğinde pantolona ve en son da sert kalçalarına ulaştı.

Jisoo kalçalarını sıkan elleri hissettiğinde hızlı ve güçlü bir şekilde onu ittirdi.

Jungkook afallayıp Jisoo'ya hayretle baktı. Önce terden yüzüne yapışmış saçlarından onu göremese de Jisoo eliyle saçlarını arkaya attıktan sonra o gözlerle göz göze geldi. Jungkook'a sinirden alev saçan gözlerle...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Destructive Desires - Vsoo/SookookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin