İçeriye sızan güneş ışığı ile gözlerimi araladım, yan tarafta döndüğümde Ali deniz yoktu.
Göreve mi gitti?
Gitseydi söylerdi herhalde, ayağa kalkıp içerilere baktım, perdeler kapalı olduğu için iç çamaşırım ile rahat rahat geziyordum.
Lavabonun açık kapısından kocam beyi gördüm, yanına ilerleyip arkasından sarıldım.
"Gittin sandım" dedim, beni önüne çekip ellerini saçlarıma daldırdı dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Biraz sonra çekildim.
"Korktum" dedim
"Sebep" dedi.
"Haber vermeden gittin diye" dedim, başını boynuma gömüp öptü. "Karıcın artık dağların taş hatunu değil, evinin kadını küçük mütevazi kafesinin patronu" dedim, dediklerime kahkaha attı.
"O zaman evimin taş hatunu, evimin güzel kadını şu tıraşıma bit el atsın ha" dedi, damat tıraşı olurken sadece sakalını düzelttirmişti.
Elime jileti alıp kesmeye başladım, ellerini iki yanıma koydu, elimdeki jileti alıp lavabonun üzerine bıraktı.
Topuzum'dan sarkan tek parça saç telini kulağımın arkasına sıkıştırdı.
"Şu zamanları o kadar bekledim ki" dedi, yanaklarını öptüm, Ali deniz ise köprücük kemiğimi öptü.
Tekrardan jileti alıp tıraş etmeye başladım, bittikten sonra Ali deniz yüzünü yıkarken bende yatağı toplayıp üzerime kocacığımın t-shirtlerinden birini giydim.
Mutfağa gidip çay koydum, belime dolanan kollar ile arkama döndüm, kocacım gelmişti.
Anladık kocan var.
"Diyorum ki, iznimde varken şuralardan bir uzaklaşsak mı?" Dedi,
"Bilmem ki, nereye gideceğiz hem?" Dedim.
"Nereye istersen oraya, bir haftam senin" dedi.
"Düşünmem lazım ama" dedim. Boynumdan öpüp "sen bilirsin" dedi.
Dolaptan yumurta, biber, domates ve salatalık çıkarttım, diğer kahvaltılıkları da masaya yerleştirdim.
Ali denizin telefonu çalınca çıktı mutfaktan, biberleri ve soğanı doğrayıp tavaya attım.
Gözlerim felç geçiriyor galiba.
Onlar kavrulurken domatesleri doğrayıp içine ekledim.
İlk defa düzgün bir kahvaltı hazırlıyor ben Şok.
"Neden ağlıyorsun" arkamdan gelen ses ile oraya döndüm.
"Acaba neden ağlıyorum" dedim, tavanın içindeki menemeni görünce sırıtmaya başladı.
"Annem duymasın ama şu menemeni senden daha iyi yapanını görmedim." Dedi.
"Eee babamdan öğrendim o kadar da olsun demi" dedim, tam oturacakken birkez daha çaldı telefonu, kalkmak yerinde iyice yayılıp açtı telefonu.
"Ne var mert"
"Komu-"
"Sadede gel"
"Albayım dedi ki akşama yemek olacak komutanınızı arayın söyleyin dedi" dedi, hoparlörda olduğu için duymuştum.
"Tamam, başka birileri olacakmı" Dedi Ali deniz, arkadan sezainin sesi duyuldu.
"Evet komutanım" dedi, bana baktı, benim için hava hoştu, başımı aşağı yukarı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka: geçmişin İzleri
Teen FictionKaderdi yaşadığımız şey.. Ali Deniz ve benim kaderim..