35.Bölüm-"Saray Günlüğü"

36 3 2
                                    

Bir ay sonra

-Elenor,şehre gitmek için artık hazırlanmamız gerekiyor.
-Kraliçenin bugüne ne kadar önem verdiğini biliyorsun.Götüreceği her şeyi özenle hazırlatarak sürekli kontrol etti.

Biana'nın bu telaşına rağmen gayet sakin bir halde yıkanarak köpüklerle oynuyordum.

-Biliyorum elbette ama biraz beklemesi sorun olmayacaktır,
dedim.

Küvetimin içindeki mür çiçeğinin aromatik kokusuna kendimi bırakmış,sıcak suyun esnettiği vücudumu şımartıyordum.

Bugün,konuk olacağımız valinin evinde annemin saçmalıklarını dinleyecek,süs bebeği kadınların güzellik yarışına girdiği o berbat günlerden birini yaşayacaktım.
Benim için ise en iyi tarafının yolculukta geçirdiğim o keyifli dakikalar olacağı kesindi.

Kral ve Alexender'ın ticari görüşmeler için bir haftadır şehirde olması sebebi ile oldukça sakin günler geçirmiş ara sıra Biana ile birlikte yaptığımız küçük geziler sayesinde daha iyi hissetmeye başlamıştım.

Güney sarayına giderek onunla konuştuğum son günden sonra ise Eric'i hiç görmemiştim ancak sarayda çalışan güvenilir köylü bir hizmetli kız sayesinde hakkında haber alabilmiştim.

Mektupta,Kral Robert'in onu görev için şehrin batısında bulunan uzak bir köye göndermiş olduğu ve uzun süre orada kalacağı yazıyordu.
İyi olduğunu bilmek beni sevindirmişti.

Babam,onun yerini bulanın ya da yakalayanın mutlak mükafatlandırılacağını duyurmuş,başı için neredeyse küçük bir hazine vââd etmişti.
Ona karşı olan düşmanlığını daha da körüklendiren Alexender,bu durumdan hoşnut bir şekilde görevlerine devam ediyordu.

Neyse ki politik görüşmeler onu zorluyor benimle uğraşacak vakti kalmıyordu.
Darcy ile en son taç giyme töreninde karşılaşmış bir daha onun yakınlarında bulunmamıştım.
Hâlihazırda Alexender ile ilişkilerinin şu an ne durumda olduğunu da bilmiyordum.
Bu akşam ise şayet devam ediyorsa ilişkilerini açık edebilecekleri hareketlerini gözlemleyecektim.

Banyomu sonlandırarak bugün için seçtiğim İpek saten elbisemi giydim,saçlarımın buklelerini belirginleştirerek eldivenlerimi taktığım esnada gelen bir hizmetli beklenildigimi ve herkesin muhafız girişinde hazır bulunduğunu söylediğinde rujumu hızla sürerek merdivenlere yöneldim.

Banyomu sonlandırarak bugün için seçtiğim İpek saten elbisemi giydim,saçlarımın buklelerini belirginleştirerek eldivenlerimi taktığım esnada gelen bir hizmetli beklenildigimi ve herkesin muhafız girişinde hazır bulunduğunu söylediğinde rujumu hızl...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Valinin,yolculuğumuz için oldukça süslü hazırlanan güneş tenteli,büyük faytonu kapıda bizi bekliyor,hizmetliler annemin götüreceği eşyalarını özenle yerleştiriyorlardı.

Hemen önümüzde saygı ile eğilen uşaklarının arasından geçerek oldukça rahat olan deri koltuklarından birine oturdum.

Büyük Faytona Biana ve uşak ile oturduğumda,annem için yanımda yer açmıştım ancak, diğer faytona geçerek bugünün önemli konuğu olan generalin eşi İsabella'nın yanına oturmuştu.
Diğer nedime ve hizmetkarlarımız için ise bizim krallığımızın atlı askerleri hizmet edecekti.

Yanımızda ise bizi korumak için dizilmiş atlı muhafız alayı yer alıyordu.

Atlar hareket ettikten yaklaşık beş dakika kadar sonra karşımda oturan ve kendine göre oldukça büyük şapkasından yüzünü göremediğim uşağa;

-Sizce yolculuk ne kadar sürecek?
Diye sordum.

Duyduğum ses yerimden sıçrayarak gözlerimin fal taşı gibi açılmasına sebep oldu.

Henüz tam olarak neler anlayamadan büyük şapkasını yukarı doğru kaldırarak yüzünü bana yaklaştıran uşağın,Eric olduğunu fark etmem ellerimin titremesine sebep oldu.

-Eric bu Sensin
-Aaa-ma nasıl olur?
-Sen uzakta yani görevde...

-Elanor,benden haber almak istediğini elbette biliyorum ancak sarayınıza gelen tüm mektuplar okunuyor,o hizmetli kız kraliçen için çalışıyor.

-Nasıl olur,
Dedim.
-O Güney sarayının topraklarındaki köyde yaşıyor üstelik şey ben kendim ona ulaşarak bunu rica ettim.

-Çünkü kralın benim başım için altın vââd ettiğini herkes biliyor.
-En sonunda senin ona verdiğinden bin kat fazlası verileceğini içinde de kraliçenin gözüne girmek için sana hainlik yapıyor.

-Ve siz de dedim bunu bildiğinizden hedef şaşırtmak için uzaktaki bir köye görev için gittiğini duyurdunuz.

-Elbette öyle dedi,
Eric tanınmamak için kendini biraz uzaklaştırarak.

O esnada bizi şaşkın gözlerle dinleyen Biana olanları anlamaya çalışıyordu.

-Kral Robert babanın yapacağı hamleleri önceden görebilen biri.Onu çok iyi tanıyor.

-Ne yapmayı düşünüyorsun,
dedim.
-Bu şekilde saklanarak nasıl yaşayacaksın kaldı ki senin işin muhafızlık.Şimdi ise önce hep kendini korumaya çalışacaksın.
-Robert bu olaylardan bir gün bundan sıkılacak ve sen o sarayda yalnız kalacaksın.

-Eric,
dedim gizlice bir eline uzanarak;
-Bunu hiç istemiyorum ama bence uzaklara gitmelisin.

Gözlerime bakarak sesini yumuşattı;

-Bunu yapmamam Elenor.
-Senin iyi olduğunu bilmek istiyorum,onlara güvenmiyorum.

Bir ara yanımıza yaklaşan bir atlı muhafız yüzünden sessizce yola devam ettik.
Gölün kenarında ki tepelik yolun dönemecinde artık bizi görecekleri noktada değildik.

Ve sonra yine konuşmaya devam ettik;

-Saçmalama ben elbette iyiyim.
-Alex artık bana karşı oldukça nazik.Zaten ona verilen görevler için sürekli çalışması gerekiyor hem ayrıca dediğin gibi beladan kesinlikle uzak duruyorum.

Birden ceketinin düğmelerini açarak gömleğinin içine gizlediği tek bir gülü bana doğru uzatarak;

-Sen de beni merak etme prenses,Güney sarayında yerimi garantileyerek başıma konulan ödülleri kaldırtacağım.

-Nasıl yapacaksın bunu bu mümkün değil,
dedim.

Elimi tutarak sanki söyleyeceği sözlerden dolayı özür dileyen bakışlarla bana baktı ve;

-Kral Robert'in bana aşık olan kızı ile evleneceğim.




























KAF DAĞININ PRENSESİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin