3

102 10 3
                                    

Günümüz...

  Park Jihoon parlak pembe saçlarıyla akademik başarısıyla da olduğu gibi dikkatleri üstüne toplamayı başarıyordu. Bakımlı bembeyaz cildi, kiraz gibi dudakları vardı. Ayrıca sadece  dış görünüşüyle değil nazik ve saygılı tavırlarıyla da hem öğretmenler hem öğrenciler arasında nam salmıştı. Çocukta yok yoktu. Binlerce takipçisi, peşinde olan kız ve erkek hayranları, saf güzelliği, zekası, kişiliği... Kulağa ne kadar harika geliyor değil mi? Ama hiçbir insan mükemmel değildir, Jihoon da dahil.

  Park Jihoon okuldaki popüler arkadaş gurubuyla okuldaki diğer serseri arkadaş grubu hakkında dedikodu yapıyordu.

Jin: Jungkook' un dövmelerini gördünüz mü?

Jihoon: Iy asla yaptırmam, hem daha çok erken.

Hoseok: Reşit olmadan nerde yaptırmış?

Jin: Şey ya o Namjoonumun- ay yani kuzeninin dövmecisi var da o yapmıştır. Bayağı da güzel yapmış. Gerçi o ellerin değdiği yerde gül bahçesi açar.

Taehyung: Ben gördüm gördüğüm gibi de çavuşa hakim olamadım.

Jihoon: İnsanlar da bizi aşko sanıyor senin ettiğin laflara bak amk.

Tae: Sen sanki çok farklısın am evladı.

Jihoon: Aileme laf etm-

Hoseok: Tamam kesin hoca geliyor yarrak başları

  Herkes bu arkadaş grubunu çok aklı başında sanıyordu, fakat gerçek yüzlerini bir tek birbirleri biliyorlardı. Hoca arkadaş grubuna doğru geldi.

Hoca: Jihoon, iki dakika gelir misin? Müdür yardımcısı seni odasına çağırdı.

Jihoon: Tamam hocam hemen geliyorum.

  Müdür yardımcısı Jihoon' u genelde tavır, bakış ve sözleriyle rahatsız ederdi. Bu yüzden Jihoon onun odasına giderken ayakları hep geri adım atardı. Jihoon onun torunu yaşındaydı neredeyse. İstemeyerek de olsa gidiyordu şimdi.

  Koridorun sonundaki kocaman ahşap kapıların ardında olan müdür yardımcısının odasının önünde durdu. Kendi kendine "Bakalım ne zırvalayacak" diye söylendi. Ahşap kapıyı iki kere tıklattı. Müdür yardımcısının gevşek ses tonuyla, anlaşılması güç bir şekilde söylediği "Gel" kelimesi ardından gergin bir şekilde içeri girdi.

Jihoon: Beni çağırtmışsınız Bay Baek. Bir sorun mu var?

Bay Baek: Resim yarışması var ve bütün öğretmenlerin seni layık gördü. Katılmak ister misin?

Jihoon: Sağ olun Bay Baek, fakat zaten şu an üstünde çalıştığım farklı projeler var. Yine de teşekkür ederim.

  Jihoon daha fazla odada onunla yanız kalmak istemiyordu bu yüzden oldukça seri cevaplar veriyordu. Odadan çıkacağı sırada müdür yardımcısı sırıtarak konuştu:

Bay Baek: Seni resim yarışmasından çok güzellik yarışmasında görmek isterdim.

  Bay Baek bu sözleri söylerken gözleri ahlaksızca genç çocuğun ince ve kıvrımlı bedenini süzdü. Çocuk bundan rahatsız olduğunu açıkça belli ediyordu. 

Jihoon: Münasebetli olduğumuz konunun sadece sanat olduğunu sanıyordum Bay Baek.

Bay Baek: Daha fazla fazlası da olabilirdik Park Jihoon.

Jihoon: Almayayım Bay Baek, ben halimden oldukça memnunum.

  Müdür yardımcısı genç çocuğun "hayır" demesinden anlamamış olacak ki soyulmuş, deri koltuğundan kalkıp arsızca konuşmaya devam etti. Nasıl bu kadar gevşek olabiliyordu?

Babydoll | YOONMINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin