Giriş bölümü

302 50 385
                                    

Selam
Nasılsınız?

"Hoşgeldiniz Size yardımcı olabilir miyim? Neye bakmıştınız?" Sesimi incelterek sorduğum soruya karşılık karşımdaki kadın. "Öyle bakınacağım kızım yardım edebileceğin bir şey olursa yanına gelirim." Dedi. İyi benim de işime gelirdi. Insanların askıdan çıkarıp bir kenara attığı kıyafetleri yorgunca düzenlemeye başladım. İnsanlardan nefret ediyordum. Yirmi üç yaşıma kadar böyle yaşamıştım ve böyle devam edecektim. Ben Asel Kılıç bir giyim mağazasında çalışıyorum. Övülecek bir hayatım yok. Sabah işe geliyorum akşam evime gidiyorum.

Yanıma gelen patronumla kalbim hızlanmaya başladı bu adam her yanıma geldiğinde beni kovacak diye çok korkuyordum.  Aslında öyle biri değildi Çok iyi şeker gibi bir adamdı.

O Babacan tavrı ile konuşmaya başladı.  "Asel Sen bugün erken çık kızım."

Sevincimi saklamaya çalışarak konuşmaya başladım. "Tamam ama neden efendim?"

"Çok yorgun görünüyorsun. Hadi git evine dinlen."

Başımın hızlı sallayarak soyunma odasına gittim. Bu adam keşke benim babam olsaydı çocukları çok şanslıydı. Bazı çocuklar çok şanslı olur bazıları çok şanssız hayata 1-0 yenik başlarlar. İşte ben de o çocuklardan biriyim.

Eşyalarımı toplayıp mağazadan çıktım. Hızla yürümeye başladım. Çabucak evime gidip sıcacık yatağıma girip kitabımı okumak istiyorum aklıma gelen şeyle durdum. Dün kitabımın son sayfalarını okumuştum. Yavaş adımlarla yürümeye başladım. Ben ne okuyacaktım şimdi? Bence kendime ödüllendirip kitap alabilirim. Evet çok güzel bir fikir ama önce eve gidip dinlenmeliyim.

Eve geldiğinde saat 06.30'u gösteriyordu.  Hemen üzerimi değiştirip yatağıma sokuldum.

Uyandığımda İçerisi karanlıktı ışığı açıp saate baktım 08.00'de Keşke bir arkadaşım olsaydı onunla birlikte çıkardık dışarıya.  Evet insanlar sevmiyor olabilirim ama bir arkadaşım olsun isterdim. Yine gözlerim doldu kendimi çok yalnız hissediyordum ne annem vardı ne babam ne arkadaşım. On yaşımda tutundum hayata daha çok küçüktüm değil mi? Düşüncelerimden sıyrılıp hızlıca altıma şort üstüme crop geçirdim. Askıdaki ceketimi alıp merdivenlerden inmeye başladım. Kapıya çıkan Halime teyzeyi görünce adımlarımı hızlandırdım ama nafile. Bu kadın kapının deliğinden hiç ayrılmıyor!

"Nereye gidiyorsun Asel kızım?" Diye sordu merakla.

"Markete gidiyorum kitap ile birkaç yiyecek alacağım." Dedim. Yüzümdeki sahte gülüşle.

"Bu saatte gidilir mi kızım? Hele şu üstündeki kıyafetlerle."

"Sana ne Halime teyze?" Dedim. Sinirle eğer bunlara Böyle cevap vermezsen tepene çıkıyorlar.

"Hiç edep kalmamış peşine bir adam takılınca görürsün." Deyip kapıyı yüzüme kapadı.

Bırak da onu o zaman düşüneyim!

Merdivenlerden hızlı inmeye başladım. Çabucak Markete gitmek için ara sokaklardan birine girdim. Kitap ve yiyecek alıp hemen evime gelmek istiyordum.

Arkadan ağzımı kapatan bir elle donakaldım. Çöp konteynırının yanındaki duvara sırtımı yasladı. Yüzündeki maskeden dolayı hiçbir şey göremiyordum. Halime teyze haklıydı galiba bu saatte dışarıya çıkmamalıydım veya bu ara sokağa hiç girmemeliydim. Korktuğumdan dolayı Gözlerimi kapattım. Ne zaman korksam hep gözlerimi kapatırdım. Kendimi çok çaresiz hissediyordum. Ama aklıma gelen şeyle içimden Sevinç çığlıkları attım. Bacak arasında tekme atarsam kaçabilirdim değil mi?

Ağzımı kapatan adamın kalın sesini duydum.

"Düşündüğün şeyi sakın yapma." Dedi.

Düşündüğüm şeyi nereden biliyordu? Yoksa aklımı mı okumuştu? Hızla gözlerimi açtım. Ama burası  burası o Sokak değildi farklı bir yerdeydik!

Tehlike içinde aşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin