Dalgalarin sesi kulaklarıma kadar geliyordu.istanbulun denizinin kokusu martıların sesi kumsal da uzanan bi kız.
Kim merak ederdik ona noldugunu ona göre sanki dalgalar çığlık atan bi insandı deniz ise dalgaların çığlıklarını saklayan bi odaydi adeta.
Dalga ben,dalga seren güçlü adım çok değişik biliyorum kimin adi dalga olabilirdik saçmalığa bak!.
18 yaşındayım ölüm döşeğinden çıktım daha ne diyebilirim ki.
Hayallerim abimin "dalga?"demesiyle son buldu
"Efendim abicim"diyerek karşılık verdim
"Hadi hastaneye gitmeliyiz"dedi bana
Gitmek istemiyordum ama zorundaydım sonuçta ölümüm orda olacaktı ordan sağ bi şekilde çıkmak istiyordum ama mümkün olacağını düşünmüyorum.
Abimin tekrar etmesini istemediğim ismimi duymamak için kumlarin üzerinden kalkıp arabaya yöneldim
Hastaneye girdiğimde değişen hiç birsey olmadığını gördüm odama çıktığımda yatağımın yanındaki küçük cekmecenin üzerindeki annemle babamın fotoğrafını elime aldım sonumun onların yani olduğunu bilmek beni ölümden korkutmuyordu aksine seviniyordum.
Fotoğrafı yerine bırakarak yatağıma uzandım kafamı yastığa koyarak kendimi uykunun kurtarıcı kollarına bıraktım.
☆
Uyandığımda her zaman ki gibi hemşirelerin baş ucumdaki serumu değiştirdiğini görmeyi beklerken kimse odamda değildi hata dur bende odamda değildim!
Yatığım yere baktığımda yatagin üzerindeydim sandalyede olabilirdi dalga şimdi bunla ilgilenme yataktan kalkıp okuduğum kitaplardaki gibi odayı gezmicektim salak gibi sonra odaya çocuk girecek kız beni kaçırdın dicek çocuk evet dicek falan ama ben dalga seren güçlüyüm tabiikide camdan atlicaktım pencerenin kenarına yaklaştığımda aşağı eğilip baktım çok mu yüksek ya diye geçirdim içimden dalga saçmalama atla gitsin diyerek diğer sesi bastırdım pencereye tırmanıp atladım yere çok yavaş -kesinlikle çok yavas- bi şekilde yapıştırktan sonra yersen kalktım üzerime bakmak aklıma gelmemişti üzerimde siyah sortum vardı ama kendi tişörtüm yoktu beyaz bi erkek tişörtü vardı şimdi ben bunu giydiren çocuğu bulup gözlerini oymazsam olmaz.
Bahçede yürümeye başladım arkamı döndüğümde iki takım elbiseli adam gördüm
"Siktir!sıçtım!" Diye bağırarak koşmaya başladım adamlar beni arkamdan kovalıyordu koşarken dönüp arkama bakmak isterken birine çarptım durup çarptığı kişiye baktığımda sarı kıvırcık saçlı siyah kumaş pantolonu ve beyaz gömleğimi ile pezevenk tipli birine çarptım sıçtım hayatımın tam orta yerine sıçtım.
"Çıkarsanız" Dedim çocuğa
"Nereye?"diye karşılık verdi
"Kenara hani kaçıyorum ya" diye sorusunu cevapladım
"Kaçmak yok"
"Oğlum bak ben senin bildiğin kitap karakterlerine benzemem çıkmazsan ısırırım"
"Tamam egoist kız çıkalım bakalım"
Çocuğa goz devirip kovalamacaya devam ettik en sonunda koşarken düştüğüm için yakalanıp uyandığım odaya geri getirildim bu sefer kaçamıyorum çünkü pencereleri kilitlediler ve kapıyıda hadi ama bunlar oyun oynamayı bilmiyor tek başına oynamak sıkıcı.
Odayı gezmeye karar verip dolaşmaya başladım oda bi kare gibiydi kapının yanında yatak vardı yatagin yanında küçük bi çekmece ve hemen bitişik olarak küçük puf bi koltuk vardı ve onun üstüne kaçma planı yapıp sonrada kaçtığım pencere vardı odanın balkonu yoktu camlar vardı yatagin çaprazinda lavabo kapısı olduğunu zannettiğim kapı vardı oda beyaz e mavi renklerle boyanması dikkatimi çekmişti güzel bi görüntü veriyordu ben odayı gezmeye işini bitirince yatağa geçip oturdum o sırada kapı açıldı kapıya baktığımda o kendi beğenmiş çocuğu gördüm göz göze geldik
"Ne istiyorsun?"Dedim
"Hiç bisey"diyerek soruma cevap vermiş bulundu
"Oğlum bisey istemiyorsan niye kaçırıyorsun mantık hatası var bunda yemin ediyorum"
"Kızım ne boş konuştun ya"
"Ben ben bos konuştum sen çok dolu konuşuyorsun sanki"
Yataktan kalkıp odada volta atmaya başladım bi beş dakika sonra oda ayağa kalktı ve yanıma yaklaştı ďurup baktım o sırada beni duvarla arasına alarak
"Senden ne istediğimi daha sonra öğrenirsin güzelim"diyerek kulağıma fısıldadı bende onun kulağına yaklaşarak
"Pardon nerden güzelsiniz oluyorum kaba beyefendi"
"Seni kendime güzelim olan ettim güzelim"diyerek tekrar cevapladı beni
"Ya benden uzaklaşırsın yada seni tekmeleyerek odadan atarım hangisi?"
Gülerek cevap verdi
"Bir numarayi seçiyorum"
"Şimdi çık!"
"Özgür"dedi
"Ne Özgür?"dedim
"Adım Özgür"dedi
"Ee bana ne sormadım ki"
"Yinede soyliyim dedim"
"Tamam birader sağol şimdi hadi nas"
Ve odadan çıktı bana ne abicim senin adından ya sordum mu ki söylüyorsun salak!
Ya dengesiz ya bu neyse dalga şuan bunu değil nasıl kaçacağım diye düşün kafanı böyle aptal adamlae için yor.a sonuçta aptal değil mi?
Acaba abim nerde benim yokluğumu fark ettimi yoksa fark etmedimi
Neyse böyle yapıp anksiyete krizine girmicegim sabaha kadar biseyler bulup kaçmam gerek saat kaçtı acaba aklıma odayı geçerken gördüğüm saat geldi gidip baktığımda saatin 15.25 olduğunu gördüm yuh ama şimdiye fark etmeleri gerekiyordu yani salak değilse cama yaklaşıp dışarı baktım şehirden uzak bi ormanlık bi alandi kapasida yoktu eğer helikopterle gelmediyse giremicegimuz türden bir yerdi ayvayı yedim ben burda ya!.
Tamam sakin olup çıldırmıcagım Tamam. Olmuyo yok yatagin üstündeki yastiklara yaklaşıp bir kaç tanesini elime alıp bir yerlere firlatim abi yok burda ben bu kadar sakinim başkası olsa kafayı yer.
Yastık fırlatma seansimizda bittiğinde lavaboya girip Elimi yüzümü yıkadım
Aslında adının Özgür olduğunu öğrendim asabi çocuğun tişörtü hala uzerimdeydi şimdi ben bu çocuğu çağırıp dönmez miyim tabikide döverim oğlum ben dalga seren güçlüyüm yaparım ya ama çocuk beni tuttup ittirise yerin dibine kadar yolum var tamam yani biraz abarttım ama dovecem o çocuğu yani insan niye bi insanın tişörtunu çıkartıp başka bi tişört giydiririm dimi yani saçmalığa bak en iyisi gidip üzerimi degistirmek lavabonun yanındaki -daha yeni fark ettim- kıyafet odasına girmiş bulunmaktayım odada bi kaç kıyafete baktım en sonunda siyah bol bi tişört elime alıp lavaboya girdim beyaz tişörtu kirli sepetine atarak yeni elime aldığım tişörtü giydim.
Lavaboda çıktığımda cekmecenin üzerindeki tepsiyi gördüm yaklaşarak yemeğin yanındaki notu elime aldım"Yemeğini yedikten sonra cekmecedeki ilaçlarını al guzelim"
-özgür
İşte tam egoist kendini begenmi biri tepsiye baktığım da patates kızartması soslar ve bi adet portakal suyu vardı şu son bi haftadır iştahım yoktu ama ilaçlarımı içmem için yemem gerekiyordu biseyler yedikten sonra cekmeceyi açım ilaçlarımı alıp içtim saate tekrar baktığımda 16.10 olduğunu görmüstüm bitkin düştüğüm için uyuma kararı aldım yatağa geçip battaniyenin altına girdim uykunun gelip beni ziyaret etmesini beklerken kapım çalınmadan açıldı ama yeter ya
"Uyudun mu?"
"Evet ya 400.ruyama dalıyorum baksana salak misin hayir"
"Dalga?"
"Ne var ya"
"Sana bisey söylemem gerek"
Diyerek yanıma oturdu ve ellerimi tutu
"Dalga ben...."☆
Vee en güzel yerinde bittirdim tabikide böyle yapicaktim yani sonuçta benim adım yaren neyse inş beğenirsinizzzz bayyy
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dalgaların özgürlüğü
Teen Fiction"insanlar severek ölmek isterler bense bu hastane odasında kendi ölümü mu yaşıyorum ne anlatıyorsun sen"