Saat neredeyse akşam 5'e geliyordu. Biz hala oturup oyunlar oynayıp, anılar anlatıp,itiraflarda bulunuyorduk. Baya eğleniyorduk.
Telefonum çaldı, herkes susup bana odaklandı, babam deyip masadan kalktım ve yukarı merdivenleri çıktım. Telefonu açtım.
"Babacım?"
Dedim gülerek, o da aynı şekilde"Kızım?"
Dedi"Nasılsın?"
"İyiyim baba sen nasılsın?"
"Gayet iyiyim kızım, annenle konuştum, bir karar almışsın, nedir bunun sebebi diye soracaktım güzel kızım benim?"
Babamın bu kadar sıcakkanlı olmasını seviyorum, samimi, içten ve candan...
"Ben orada iyi okullar olduğunu düşünmüştüm, hem biliyorsun, özel yabancı bir okul vardı. Oraya gitmeyi istiyorum."
"Ama lisede dönecekmişsin? Ne gerek var ki dönmeye?"
"Ben sadece ortaokul için düşünmüştüm zaten, ondan sonra zaten yine arkadaşlarımla olmak için dönecektim buraya."
"Peki kızim, sen bilirsin... Arkadaşlarına selam söyle özellikle Ediz'e! Adamım benim o!"
Güldü ve bende güldüm,
"Peki babacım sonra görüşürüz."
"Görüşürüz güzel kızım"
Dedi ve telefonu kapadım. Arkamda bir nefes hissettim ve ufak bir çığlık atıp önüme döndüm. Ah! Yine mi sen ya?
"Ödümü patlattın Ediz!.."
Dedim elimi kalbimin üzerine bastırarak."Sende benden Tansu amcaya selam söyle."
Dedi ve kıkırdadı. Beni mi dinledi? Allahım sabır ver sen bana!"Sen beni neden dinliyorsun acaba?"
Dudağını büzdü ve cevap vermeden aşağı indi, bende peşinden indim ve yerime geçtim.
Ve güzel günüme devam etmeye çalıştım...
****************
•••••Ankara'ya Gidiş Günü \ Havalimanı•••••Valizimizi alıp hemen evden çıktık uçak 1 saat sonraydı. Annem arabayı sürerken bende yolu izliyordum, havada sakinlik hakimdi.
Havalimanına geldiğimizde annem arabasını bir adama verdi, bu adam babamın adamlarındandı. Annemin arabasını Ankara'ya getirecekmiş.
Havalimanından içeri girerken birisinin benim adımı haykırdığını duydum.
"Evren!"
Bu... Ediz'di... Yanında da bizimkiler vardı. Onları buraya Ediz'in babası getirmiş, Mert Amca. Çok iyi bir insandır, onlar annemle görüşürken, bizde beraberdik.
"Yanındayız dedik, ve işte geldiiiiikk!"
Dedi Ceren, çok mutluydum ya...'Ankara uçağı için son 20 dakika. Yolcuların uçağa binmeleri rica olunur...'
Anons geldiğinde hepimizin gözleri doldu. Ben kızlarla sarılarak vedalaştım, Eren'e de sarıldım. Ediz yanıma geldi ve bir şey demeden sarıldı. Bende ona sarıldım.
"Dün yaptığım bir hataydı, affet. Kırgın ayrılmayalım..."
"Unuttum bile..."
Dedim gülümseyerek ve saçlarını karıştırdım.Son bir fotoğraf çekindik ve annemle uçağa bindik... Gözlerim doluydu fakat umursamadım ve gözlerimi kapatıp biraz uyudum...
********************
•••••1 Saat Sonra \ Ankara'da•••••Annemle uçaktan inmiştik, taksi bekliyorduk. Ankara'da daha önceden bir evimiz vardı ve orada kalacaktık. Evimize geldiğimizde, babam bizi karşıladı bahçede.
Bana sıkıca sarılıp, saçlarımı öpüp kokladı.
"Hoşgeldiniz birtanelerim"
Dedi ve bizi kendine çekip sarıldı...
Tansu Atan... Babam. Hayatta en değer verdiğim kişi... O çok iyi bir insan. Mutlu olmayı sonuna kadar hak ediyor. O benim her zaman yanımdaydı, şimdi de yanımda. Ve bende her zaman onun yanında olacaktım... Daima....
"Hadi biraz dinlenin, ha bu arada Evren, okul için kayıtları yaptırdım, herşey hazır. Odanıda biraz düzenledik, istediğin gibi oldu herşey. Umarım mutlu ve güzel seneler seni bekliyor olacak..."
Dedi ve Gülümsedi.
Umarım baba... Umarım Ediz'siz mutlu ve güzel seneler beni bekliyordur...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çocukluk Aşkım -ASKIDA-
Non-FictionO'nu ilk gördüğüm anda kalbim teklemişti... Oysa daha 6 yaşındaydım... Yıllar geçince, biraz daha büyüyünce adını koymuştum onun. Çocukluk Aşkım'dı O benim. Ve galiba hep öyle kalacaktı...