Yine geç geldi üzgünüm
Touya'nın evine gelen polis ekipleri hiç vakit kaybetmeden Shoto'yu alıp karakola götürdüler, ve Touya ifade veriyordu.
"O bunları yaparken bundan haberin var mıydı?"
"Hayır, dün AVM'de karşılaştık ve benim evime geldik. Sonra bir anda herşeyi anlattı. Şok oldum."
"Elimizdeki bilgilere göre maduru birisi dövmüş ancak bu kişi Shoto değil. Kim olduğunu biliyor musunuz?"
"Bundan da bahsetti. Biz dört kardeşiz; en büyükleri ben ve Fiyumi, ortanca kardeşimiz Natsuo ve en küçük Shoto. Baygın haldeyken sayıklamaya başladı, hepsi abimin suçu dedi. Bunları ben yapmadım biliyorum. Natsuo'nun bunu yapacağına inanmak istemem ama durum ortada.."
"Bunu yapan siyah saçlı birisiymiş, buna ne diyeceksiniz?"
"Ailevi bir durumdan dolayı Natsuo ile birlikte büyüdük hep beraberiz, bir gün gelip bana dediki 'hadi saçımızı boyayalım.' bende ona kıyamadım ve kabul ettim. İkimizde siyah saça sahibiz."
"Telefon kayıtlarında hiç bir şekilde Natsuo ile iletişimi yok, bütün konuşma sizin hattınızdan gerçekleşmiş."
"Natsuo ile her zaman birlikte olduğumuzu belirttim. Yanımda iken bana hep Shoto'yu soruyordu. Telefonumu alıp onu arıyor ve mesajlaşıyordu, daha sonrasında mesajları siliyordu. Neden sildiğini sorduğum zaman bunu kafama takmamam gerektiğini söyledi."
"Sizi gözetim altında tutmamız gerekiyor."
"Pekâlâ."
"Alın bunu, Natsuo'yu getirin."
Touya korkudan çok tedirgin bir ifade ile onu götüren polise baktı. Polis her turluyolaya şahit olmuş ve oldukça çökmüş duruyordu. Touya'yı göz altına aldıktan sonra Natsuo'nun, yani Natsuo sanılan kişinin sorgusunu izlemeye gitti.
Namı değer Twice. Harika kılık değiştirme ustası. Natsuo'nun kılığına girmiş ve Natsuo'nun kimliğini almıştı.
Gerçek Natsuo ise şuanda kötüler birliğinin bodrumunda tutsak edilmiş bekliyordu. Öleceği aklımın ucundan geçmiyor, basının onu kurtaracağını düşünüyordu.
Twice sorulan soruları mükemmel şekilde cevaplamış, Touya'yı kurtarmıştı.
Önceden hazırlanmış bu plan mükemmel işlemişti.
Touya dışarı çıkmış ve ilk iş olarak evine gidip duş almak olmuştu.
Siyah boyayı akıtıp beyaz parlak saçları göz kamaştırıyor insanı hayran bırakıyordu.
Shoto ve Natsuo'dan kurtardığı bu yüklü mirası son olarak Fiyumi'den kurtaracaktı.
En kolayı en sona bırakmıştı.
Fiyumi'nin evine gitmiş ve onunla birlikte salonda oturup sohbet etmeye başlamışlardı.
"Shoto ve Natsuo için çok üzüldüm.. neden bunu yaptılar anlayamıyorum. Bu duruma nasıl geldiler?"
"Gerçek bir hayal kırıklığı."
"Touya, geriye sadece biz kaldık. Şuan bu konuyu konuşmak istemem ama miras ikiye bölünecek. Ben bu aptal mirastan yararlanmak istemiyorum."
"Çözümü basit ablacığım."
"Aklından ne geçiyor?"
"Öleceksin."
"Ne?! Kafayı mı sıyırdın?!"
"Başka çare var mı?"
"Mirası aldıktan sonra sana da verebilirim saçmalıyorsun!"
"İşimi sağlama almam lazım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ᴍᴀɪᴅ (ʏᴀʀı ᴛᴇxᴛɪɴɢ)
Fanfiction"Benim hizmetçim olmaya ne dersin?" "Senin hizmetçin? Ahmaklık ediyorsunuz bayım." Böyle birşeyin imkanı yok.
