881 82 31
                                    

~Jungkook
   Bugün basketbol maçım vardı ama bu maç herhangi bir turnuva değil sadece okulda arkadaşlar arasında yapacağımız bir maçtı. Bütün okul izleyecekti. Peki bu beni korkutuyor mu ? Tabi ki hayır. Kendimi övmek gibi olmasın ama çok iyi basketbol oynarım.

   Giyinme odasında hazırlıkları yaparken içeriye sevgilim girdi. Zaten oda da sadece ben kalmıştım. Sessizliği severdim. Bu yüzden genelde en son ben giyinir, sessizlikte biraz kafa toplardım. Sevgilimi baştan sona süzdükten sonra gülümsedim. Özlemiştim. Eşyalarımı dolaba koymak için arkamı döndüğümde tok kilit sesi kulaklarıma doldurdu. Dudaklarım hafifçe kıvrıldı. İşimi bitirip kapağı kapatıp dolaba yaslandığımda yavaş adımlarla gözlerim ile olan bağlantısını kesmeden bana doğru yaklaşmaya başladı.

   Artık tamamen yaklaştığında o sert, yoğun kokusunu ciğerlerimi doldurdu. Yaklaşık iki gündür görmemiştim ama kokusu bile vücudumun kasılmasına sebebiyet veriyordu.
"Güzelim?"
   Ellerini yavaşça uykularıma bastırmıştı. Şuan konuşabilecek durumda değildim. Kısık gözlerimi dudaklarına indirdim. Gözlerim dudaklarına değer değmez yalamıştı. Dudakları böylelikle ıslanmıştı. Peki benim içimdeki kuraklığı kim ıslatacaktı?

    Elleri uyluğum boyunca yukarıya doğru kaymış, boynumda ki bende durmuştu. Baş parmağı ile benime sert olmayan fakat pek yumuşak sayılmayan dokunuşlarla baskı uygularken sessiz ve baskın sesiyle konuştu,
"Kendine gel bebeğim."
   Parmağını çekip dudaklarını bastırdı bu sefer aynı noktaya, sık nefesler alıyordum ve nefes alış verişim bozulmuştu. Öptüğü noktayı ısırdığında inlemiştim.
"Mmhm"
   Teselli eder gibi ısırdığı yeri yalamıştı bu sefer. Geri çekilip gözlerimin içine baktı.
"Hadi güzelim, maçın var sahaya gidelim."
"Gitmesem olmaz mı Tete? Zaten çokta önemli bir maç değil. Öyle arkadaşlar arasında."
"Olmaz hadi gidiyoruz ama gitmeden önce yapmam gereken bir şey var."
   cümlesini bitirmesi ile kolumdan çektiği gibi arkama döndürmesi çok hızlı gerçekleşti. Şuan göğsüm kıyafet dolabına, sırtım ise Taehyung'a yaslıydı. Yani dolap ile Taehyung arasında sıkışmıştım. Ben neler olduğunu anlamaya çalışırken konuştu.

"Ellerini dolaba yasla ve domal."

"Bana emir verm-"
   Bütün gücü ile kalçama şaplak atması ile nefesim kesilmiş lafım yarım kalmıştı.

"Lafımı ikiletme Jeon"
   Bana emir vermesi hoşuma gidiyordu. Bilerek yapmıştım. Daha fazla kızdırmamak için dediğini yaptım, ellerimi dolaba yaslayıp domaldım. Böylelikle sertliğini net bir şekilde kalça aramda hissetmiştim.
   Soğuk ellerini şortumun içerisinden sokup parmağını deliğimin etrafında gezdirmişti. Deliğimin etrafındaki, parmağının baskısı artarken kalça aramda soğuk bir şey hissetmemle kaşlarım çatılmıştı. Ne olduğunu sormaya kalmadan deliğime tek seferde sokmuştu.
"Ahhmmh"

DELİĞİME TİTREŞİMLİ VİBRATÖR SOKMUŞTU.

   Beni belimden tutup dik pozisyona getirdiğinde daha net hissettiğim vibratör ile derince inlemiştim. Şuan çalışmıyordu. Taehyung'un ne yapmaya çalıştığını anlamamıştım. Vibratörün içimdeki duruşuna alıştığımda, beni kendine çevirip konuştu.
"İyi misin?"
"İyiyim de ne yapıyorsun anlamadım."
"Maçın madem önemli değil, kazanıp kaybetmende pek önemli değil o zaman."
   Hızla dudaklarımı sesli bir şekilde öpüp geri çekildikten sonra,
"Oynarken ki yüz ifadeni merak ediyorum bebeğim."
   Anlattığı şeye sırıtmıştım. Hoşuma gitmişti. Azıcık oyundan kimseye zarar gelmezdi değil mi ?
Elimi boynuna dolayıp dudaklarına ufak bir buse kondurdum. Ellerimi ayırıp odanın kapısına doğru ilerledim.
"Kazanacağım, Kim."
Arkamdan gelip kalçama ikinci şaplağı atarken ,
"İyi şanslar, Jeon."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 18 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DANGEROUS FUNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin