TEKRARDAN MERHABA DOSTUM...
YENİ BÖLÜME HOŞGELDİN...
SEN BU BÖLÜMÜ OKURKEN BAYRAMIN İLK GÜNÜ...
HEPİNİZİN BAYRAMINI EN İÇTEN DİLEKLERİMLE KUTLARIM...
KEYİFLİ OKUMALAR...Benim asıl evim Çağan'ın kalbi... Onun evi de benim kalbim...
(Yaz'ın Anlatımıyla...)
(Saatler Sonra...)
"Uyandı... Doktor... Karım uyandı..."
Kulaklarımda yankılanan Çağan'ın sesi ile gözlerimi yavaş yavaş araladım. Beyaz bir duvar görüyordum. Neredeydim ben? Ne olmuştu bana böyle, hatırlayamıyordum...
Başımı yavaşça sağa yatırdığımda sevinçten havalara uçan Çağan'ın gördüm. Eliyle beni bir doktora işaret ederek, seviniyordu.Yanıma gelen doktor, elinde kalem gibi tuttuğu bir şeyi gözüme doğru tutarak ışık tuttu. Konuşmaya çalışıyordum, fakat konuşamıyordum. Yorgundum... Sesim çıkmıyordu, çıkamıyordu...
Başımı koluma çevirdiğimde serumun takılı olduğunu gördüm. Yüzümde ise pansumanlar olduğunu fark ettim.En son Amerika'ya gidecektim ben. Gidemedim. Çağan, engel oldu. Sonrasını hatırlayamıyorum. Neler olmuştu... Beynimden silinmişti...
Annem ve babam, gözleri yaşlı bir şekilde yanıma yaklaşıp şükür ediyorlardı. Ben ne yapıyor muydum? Şok şok onlara bakıyordum...
"Yaz... Ben doktorun Murat KARA... Bir trafik kazası geçirdin. Şimdi durumun gayet iyi. Geçmiş olsun." diyordu adını söyleyen doktor Murat.
Yavaş yavaş hatırlıyordum. Havaalanından çıkmıştım. Telefonla konuşurken araba çarpmıştı. Sonrası yok ama...
Kendimi daha fazla yormayıp gözlerimi kapattım ve uykuya daldım.
Gözlerim kapalıyken Çağan'ın sesi hala kulağımdaydı.
"Gözlerini kapattı. Bir şey mi oldu? Öldü mü!?"
"Hayır, sakin ol. Uyuyor. Herkes odayı boşaltabilir mi?" diyerek herkesi odadan çıkarttı doktor Murat.
Başımın ağırması ile gözlerimi açtım. Sağ tarafımda Çağan, sol tarafımda annem, babam ve Senem vardı. Sağ elimi kaldırıp başımı işaret ettim. Çağan birden,
"İlaçlardandır aşkım. Kendini nasıl hissediyorsun?"
"İyiyim." diyiverdim bir anda.
Yatağımın karşısındaki koltuktan gelen sesle başımı oraya çevirdim.
"Durumu da iyi olduğuna göre biz gidelim. Hadi hayatım."
Çağan'ın babasının sesiydi bu.
"Çok kaldınız zaten. Mazallah kimse sarayınızı kaçırmasın. Gidin hemen." diyordu Çağan.
Karısını kolundan tutup odadan çıkan Çağan'ın anne ve babasının ardından hemşire odaya girdi.
Çağan haklıydı... Babası çok katı...
Serumumu yenileyen hemşire, değerlerimi kontrol ettikten sonra çıktı odadan.
Biraz daha iyiydim. Kendimi biraz daha iyi hissediyordum.
Saatler sonra kendime biraz daha gelmiştim. Ama hala burada kalmak istemiyordum. Amerika'ya geri dönmek istiyordum. Bunu, Çağan'dan gizli yapamazdım artık. Ona da söyleyemezdim. Kabul etmezdi...
Sonraki gün olduğunda hastaneden taburcu olacaktım. Çok mutluydum. Çağan'ın annesi kapıda Çağan ile konuşuyordu. Ağır adımlarla Çağan'ın yanına yaklaşırken konuşmalarına kulak misafiri oldum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TERZİ
Teen FictionO gün akşam üzeri kahve için her zamanki ofisimin yanındaki cafeye gitmiştim. Onunla karşılaştım. İlk kez o gün sohbet ettik,oturduk,konuştuk. O günden sonra her gün kahve ve tatlı için o cafeye gitmeye devam ettim. Terzi Kitabında; Amerika'nın ün...