"Dildade"

61 9 52
                                    

L'appel du vide: Bize ansızın direksiyonu uçuruma kırmak, balkondan atlamak gibi delice şeyler fısıldayan iç ses.

Dildade: Gönlünü vermiş, aşık.




İyi bayramlar.

İlk defa oneshut yazıyorum. Hatalarım varsa üzgünüm...

Sonra düzenlenecek.

İyi okumalar.

_________________

Jungkook, evinin rahat kanepesinde oturmuş, içli içli ağlıyordu.

Ağlamasının sebebi; çok sevdiği ve kendisini sevdiğini zannettiği eşinin kendisini aldattığını öğrenmiş olmasıydı.

Yaklaşık bir buçuk yıl önce üniversitede tanışıp sevgili olduğu, ilişkilerinin altıncı ayında güzel bir evlilik teklifini kabul ettiği adamı, iki gün önce lüks bir otel odasında bir kadın ile yakalamış, üç aydır birlikte olduklarını öğrenmişti.

Jungkook böyle ağlarken arkadaşları mı neredeydi?

Zaten çok bir arkadasi yoktu. Altı üstü 2 arkadaşı vardı. Onlarda Jungkook'un o adamla evlendiğini duyunca arkadaşlıklarını bozmuşlardı.

Başından beri bu ilişkiye karşıydılar zaten. Şimdi ise Jungkook böyle bir adam için arkadaşlarını kaybettiğine üzülüyor, şuan ise kimsenin onu teselli etmemesini doğal buluyordu.

Kendine de 'Hak ettin bunu. İyi oldu sana!' diyor daha da üzüyordu kendini.

Ailesi de bu evliliğe karşıydı. Ama aşıktı işte Jungkook, o da bilemezdi böyle bir şey olacağını.

O böyle ağlamaya devam ederken bir anda kapının çalması ile irkilmiş, çok bekletmeden de kapıya bakmıştı.

Kapıda bir postacı, elinde kağıtlarla kapının açılmasını bekliyordu. Jungkook, iki eli ile gözlerini silmiş, derin bir nefes verip kapıyı açmıştı.

"Jeon Jungkook?"

"Benim."

Adam kalemi Jungkook'a uzatmış ve imzalaması gereken yeri göstermişti.

Sonra da Zarfı verip gitmişti.

Jungkook zarfın kimden olduğunu ve içinde ne olduğunu merak ettiği için seri bir şekilde zarfı açmıştı.

İçinde bir mektup vardı. En üst köşede yazan 'KTH' yazısı bir yerden tanıdık geliyordu.

Daha fazla beklemeden mektubu okumaya başladı.

•••

-KTH

Merhaba, nasılsın?

Bugün senin doğum günün. Sana hediye aldım ancak veremedim.

Çünkü sevdiğin kişilerin yanındaydın. Ben onlardan biri olmadığım için yanına da pekâlâ gelemedim.

Çok güzel gülüyordun. Gizlice fotoğrafını çektim. Biliyorum çok yanlış ama ne yapsaydım, tutamadım kendimi. O an içimden geçeni yapmak istedim.

Her zaman yanında olmak istiyorum lakin sen beni görmüyorsun. Göremiyorsun...

Yanına birkaç kez geldim ama sen hep sevgilinin yanındaydın.

L'appel du vide | TKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin