AREN
(1 saat önce)
Ezel kaybolmuştu. Bana hiçbir şey söylemeden. Şüphelenebileceğim tek bir şey vardı. O da Leyal'ın evine gitmiş olma ihtimaliydi. Bu düşünce kalbime büyük bir baskı yaptı. Herkes sorduğunda inkar ediyordum ama doğruydu. Ben Leyal'ı gördüğüm ilk günden aşık olmuştum ona. Onun Ezel'in karşısında olması çok kırmıştı beni. Ezel'in dokunduğuna benim dokunma şansım yoktu. Yedi yıldır içimdeki ateşle Leyal'a kavuşmayı beklemiştim.
Ve biliyordum da. Ezel'in bir anda kalkıp yedi yıl sonra Leyal'ın onu tersleyeceğini bile bile evine gitmeye cesareti yoktu. Bu cesareti ona ancak bu şansı sunmuş biri sayesinde toplayabilirdi. Bu cesareti ben sunmamıştım. Geriye bir kişi kalmıştı. Bunun garantisini verebilecek biri.
Bir hışımla taksiye anladım. O duvarlarında "tanrı" yazan eve gittim. Tam beklediğim gibiydi. Hala ev değişmemişti. Eminim ki o adam da değişmemişti. İçeri girdim koşarak. Ezel'i ancak o bulabilirdi. Veya dileğini de ancak o söyleyebilirdi.
"Ezel nerde? Ne diledi de onu gönderdin? Ona bu fırsatı verdin. Bilmiyor muyum ben onun ne dilediğini. Leyal'ı dilemiştir o. Ve sende 'beni tanrı yolladı' deyip onu Leyal'ın evine yollamışsındır. Ne biçim bir adamsın sen? Herkesin dileğimi gerçekleştirsin diye beklediği biriyken benim en büyük kabusumsun." Dedim nefes nefese. Sesim bir yükseliyordu bir de fısıldıyordum sanki konuşurken. Tam düşündüğüm gibi o adam orada duruyordu gene. Ama bu sefer arkası dönüktü.
Yavaşça arkasına döndü. Elinde neredeyse bacağımla aynı uzunlukta bir kitap tutuyordu. "birincisi beni gerçekten tanrı yolladı bunu küçümseyerek söyleme sakın. Günahkarlardan biri olma. Ayrıca bana adam demeyi bırakmalısınız. Bırakmalısınız diyorum çünkü herkes adam diyor. Benim kadın olmadığımı nerden biliyorsunuz? Peki ya bir cinsiyetim olduğunu nerden çıkarıyorsunuz?"
"bir cinsiyetin olduğuna eminim. Seni tanrının göndermediğine de eminim. Bir insan olduğuna da eminim. Erkek olduğuna da. Bir kadının asla böyle yapılı bir vücudu olmaz. Böyle bir sesi de olmaz." Dedim. Kendimden çok emindim.
"sesimin gerçek sesim olmadığını biliyorsun değil mi? Oynuyorum sesimle."
"biliyorum. Ama dediğim gibi istediğin kadar kalınlaştır bir kadının sesi asla böyle çıkmaz. Hem sen şu an bana bir kadın olduğunu mu anlatmaya çalışıyorsun?"
"hayır. Ayrıca tanrının bilmediğin bir kuluyla ilgili yalan yanlış şeyler uyduruyorsun. Günaha giriyorsun." Dedi.
"hıh. Çok umurumda olduğundan." Dedim güldüm.
"şimdi dalga geçmenin sırası değil. Ezel Leyal'ın evinde. Onunla adam gibi konuşmak istedi. Leyal'sa onunla başka bir evrende konuşmayı tercih etti." Dedi. Gerilmişti.
"bir saniye ne? Leyal Ezel'i öldürdü mü?" dedim. Ellerim titriyordu.
"bilmem. O kadarı ben de yok belki son bir gecegeçiriyorlardır, belki şuan öldürüyordur. Belki de... öldürmüştür. Gömmeklemeşguldür." Dedi. Alnımdan terler akmaya başlamıştı. Leyal nasıl bu kadar hızlıvicdanını kaybetmişti? "neyse sen onu bunu boş ver. Şimdi koşa koşa Leyal'agideceğini biliyorum. Ama ondan önce şu kitabı görüyor musun?" dedi elindeki bacağım kadar olan kitabı işaret ederek. "bu tanrının ilgilenmemi istediği herkesin günlüklerinden bir sayfa koparılarak oluşturulmuş bir kitap. Ve aaa Ezel de var sen de." Bir sayfa açtı sayfayı kopardı ve bana uzattı. "al bu Ezel'in" dedi. İki yıl önce yazılmış bir sayfaydı. Sayfayı elinden aldım. Tam gidecekken "bak dikkat et sen de varsın. 3 günün kaldı. Sen ne istersin?" dedi. Güzel soruydu. Benim isteğim belliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Dilek
Misteri / Thrillerkendisini tanrının görevlendirdiğini söyleyen, simsiyah giyinmiş, kapüşonlu ve kapüşonundan yüzü görünmeyen bir adam... tanrının seçtiğini söylediği insanlara son 3 gününün kaldığını söyleyip onlara bir dilek hakkı sunar. seçtikleri dileği ise ne ol...