HERRRKESSSE SELAM DOSTLARİM
BAYRAM SEKERİ TADİNDA BİR BOLUMLE GELDİM
HOS OKUMALAR :*
Bolumun ilham kaynagi: Mansur Ark-Maalesef
Pamuk eller satir arasi yorumlara/09.04.2024
Can yavaş yavaş gözlerini açarken duyduğu cümbüşle yüzünü buruşturdu. Sırası mıydı şimdi böğüre böğüre konuşmalarının?
"Uyandı!"
"Bağırma be!" Sevinçle yerinde zıplayan İrem'in sevincini ondan daha şiddetli bir şekilde bağırıp kursağında bıraktıktan sonra gözleri tekrar kapanmıştı. Mışıl mışıl uyurken uyandıracakları tutmuştu. "Can, iyi misin oğlum?" Selim yarbay elini Can'ın saçlarına çıkarırken Can kaşlarını çatıp koluyla yarbayın elini ittirdi. "Sen kimsin? Uzaklaş." Neredeyse uykuya dalacakken bu kalın ses Can'ı oldukça rahatsız etmişti.
"Narkoz etkisinde hala." Nare yatağın kenarına oturup Can'ım sağlam omzunu dürttüğünde Can kaşlarını çatarak o tarafa dönmüştü. Bir rahat vermiyorlardı! Kaşlarının çatılmasına neden olan kişiye döndüğünde yüz kasları anbean gevşedi. Meğerse kabuğu yanındaymış. "Kabuk!" Dudaklarını büzüp yüzünü buruşturdu. Uyumak istiyordu ama kimse uyutmuyordu. Neyse ki kabuğu gelmişti. "Efendim, cücüğüm."
"AAAAAAA!" Can bir anda yükselip bağırmaya başladığında Nare hızla yataktan kalktı. Sağı solu belli olmuyordu. "Zoruna gidenin borusuna girsin!" İşaret parmağını sallamaya başladığında gözleri kapalı olsa da etrafına bakmaya başladı. Yani en azından öyle sanıyordu. "Koyduk mu?" Bu sefer de elini yumruk yapıp sallamaya başladığında Cenk olaya müdahale edip kolunu indirmişti. "BIRA- Aaa, esmer bombam da buradaymış." Cenk'in elini iteklerlen tesadüfen gözüne çarpan Yeliz'le sırıtmaya başlamıştı.
Bakışları anında yarbaya dönen Yeliz yarbayın güldüğünü gördüğünde paniklemişti. Can'ın yine ağzının yayının kopacağı tutmuştu. Panikle diğerlerine de döndüğünde hepsinin gülmesi utanç duygusunun yavaştan kendini belli etmesine neden olmuştu. "Yollarına çiçekler mi dökeyim kara kız?" Can kolunu tekrar kaldırıp parmaklarını şıklatmaya başladığında İrem ve Nare'den şiddetli bir kahkaha kopmuştu. Yeliz'in yüzü kıpkırmızı kesilirken utançla elini yüzüne siper etti. Narkozlu olduğu için bir şey de diyemiyordu. Eli kolu bağlıydı.
"Midem bulanıyor!" Az önce sevinçle şarkı söylemiyormuş gibi bu sefer de acı içinde bağırmıştı. "Kova nerede? Yavaş yavaş kendine geliyor." Berk masanın kenarına bıraktığı kovayı Atakan'a uzattığında Atakan kovayı alıp yatağın kenarına oturdu. Can'ın işinin bitmesini beklerken ağır ağır sırtını sıvazlamaya başlamıştı. "Ay rahatladım." Başını kovadan çıkarıp Berk'in uzattığı peçeteyle ağzının çevresini sildi. "Daha iyi misiniz komutanım?" Muhammet su şişesinin kapağını açıp Can'a uzatırken sorduğu soruya aldığı onayla başını salladı.
"Siz de mi buradaydınız ya?"
"Yok, gökten zembille şimdi indik."
"Uğraşma çocuğumla!" Nare Can'ı tekrar yatağına yatırırken Cenk'e doğru bağırdı. Yatağı hafifçe kaldırdıktan sonra kumandayı masaya bırakıp tekrar Can'ın başucuna geldi. "Nasıl hissediyorsun, ağrın var mı?" Nare Can'ın başını okşamaya başlarken Can kafasını hafifçe geriye yatırıp dudaklarını büzerek Nare'ye baktı. Aynı şekilde hayır anlamında kafasını salladığında gözlerini kırpıştırdı. Nazlanacağı kişiyi iyi biliyordu. "Kötü kötü rüyalar gördüm. Dinazorlar gördüm Nare."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜLKÜ
Dla nastolatkówHer şey vaktini bekler, Ne gül vaktinden erken açar, Ne güneş vaktinden erken doğar. Bekle! Senin olan, sana gelecektir. (MEVLANA) ☆ Ve benim, milletimin, bayrağımın şerefi de gayesi de vatandı. Büyük düşüncemiz vatandı. Bizi bizi yapan vatandı. Ye...