"Bir varmış değil de sanki hiç yokmuş gibi başlarmış masallar neden?"
"var olanın aslında hiç olmadığı için olabilir mi?"
"belki doğru belki de yanlış "
"benimle oynuyorsun "
"seninle oynamıyorum seni seviyorum"
Saklanan her gerçeğin ardında acı dolu bir hikaye yatarmış, acıların insanları kanatır tatlı masallar ile küçük çocukları kandırırlarmış.
daha küçük bir çocuk iken bana anlatılan masallarda mutlu son diye bir yoktu her zaman kötü kazanır iyiler kaybetmeye mahkum kalırlardı.
yatağımın altında cirit atan canavarlardan korkardım. çünkü o canavarlar babamı anımsatırdı bana.
içimde büyüyen korkak çocuk şimdi tek bir damla gözyaşı dökse dünyaları yakacak kadar cesurdu. korkak olan onun gözyaşlarıydı.
"ne düşünüyorsun "diye soran arabayı kullanan visale baktığımda onun benimle geleceğini söyleyerek dibimden ayrılmamış beni yalnız bırakmayacağını söylemişti.
şuan yoldaydık az kalmıştı eve varmaya açıkçası bunu ilk duyduğumda bir kaç dakika hiç konuşmamış sadece boşluk hissi yaşamıştım.
şimdi ise kalbime oturan mazi çok uzakta değildi. o ölmüştü babam benim geçmiş canavarım. kötülük lekem.
"yol boyunca konuşmadım "diyen visale baktım. bana bir bakış atarak "konuş böyle sustuğunda canım sıkılıyor "dediğinde dudaklarımda bir tebessüm oluştu.
"ne söylemimi istersin "dediğimde bana bakıyordu. "bilmiyorum ama susma yaşadığın duygulara tepki vermeni istiyorum seni biliyorum acıyı insanlara göstermezsin içinde gizli gizli ağlar gözyaşını karanlıkta akıtır şarkı söylersin "dediğinde ona baktım. beni nasıl bu kadar iyi tanıyabilirdi ki? ağladığım zaman şarkı söylediğimi nerden biliyordu?
"beni izliyordun"dediğimde dudakları iki yana kıvrıldı önüne döndü. "sapık olduğunu bilmiyordum "dediğimde güldü bana baktı.
"bazı geceler sen uyurken bile farkında olmadan seni izler, işlenmiş olan kalbime seni inkar ederdim "dediğinde ona bakakaldım. söyledikleri kalbimin çarpmasına neden oldu.
en baştan beri beni izlediğini farkında değildim. hep ona çekilenin ben olduğunu sanırdım ona bakanın ben olduğunu bilirdim.
"bir söylemeyecek misin "dediğinde ona bakmaya devam ettim.
"bilmiyorum bana bu kadar ilgili olduğun için sana teşekkür mü edeyim yoksa asıl niyetin için üzüleyim mi bilemiyorum "dediğimde yüzüme bir bakış attı.
"geçmiş hep acıtacak biliyorum ama elimden geleni yapmak istiyorum açtığım yaraları sarmak istiyorum "dediğinde sesiz kaldım. belki de ona ikinci bir şans vermeliydim. sonuçta herkes hata yapabilir asıl yapılan hatayı farkına varıp onu düzetmeye çalışmak değil miydi?
yarım saat sonra aylarca görmediğim evimin önünde durduğumuzda arabadan inerek bahçeye ben önden arkamda visal girdi.
kapıyı açan ablam bana üzgün bir ifade ile bakarken gözleri arkamdaki visale kaydı.
"asrın "dediğinde yüzünde şaşkın bir ifade vardı. içeri birlikte girdik. "sana da merhaba abla "dedim. içerde kimse yoktu.
gözleri benim ve visalin üzerinde mekik dokuyan ablam mina "yanındaki herifin kim olduğunu biliyor musun "dediğinde gözlerimi visale çevirdim.
"ne demek bu "dediğimde ablama döndüm.
"visal alderen korhan alderen'in oğlu babamın düşmanı rakip şirketin sahibi "dediğinde gözlerimi visale çevirdiğimde ilerde salonda durmuş bize bakıyordu.
"bunu biliyorum "dediğimde bana anlamayarak baktı. "sevgili olduğunuzu söyleme "dediğinde başımı salladım.
"sevgiliyiz abla ve bu seni ilgilendirmiyor "dediğimde ağzını açan mina "ama-"sözünü kestim.
"yıllarca bu eve gelmedin bu evde kalmadın beni bir canavar ile aynı evde bırakıp gitti şimdi hayatıma karışma hakkını sahip olduğunu mu sanıyorsun "dediğimde yüzüme bakıyordu.
"babamız olacak o pislik herifin ölmesi beni hiç üzmedi hatta sevindim diye bilirim bu evde de kalmak istemiyorum"dediğimde bana şaşkınca bakan kıza baktım.
"mirası avukat ile halledersin. "dediğimde yanıma gelen visalin elini tutuğumda gözlerime bakıyordu.
arkamızı dönüp evden çıktığımızda arabaya bindik. "iyi misin "diyen adama baktım.
"babanın babamın düşmanı olduğunu ne zaman söyleyecektin "dediğimde gözlerime baktı.
"bunu söylemiştim "dediğinde ona anlamayarak baktım.
"söylemiş miydin "dediğimde başını salladı. "maskeli baloda korhan alderenin oğlu olduğumu hatta rakip şirketimizin olduğunu da" dediğinde zihnim koca bir anılar deniziydi. hiç bir şey yerli yerinde değildi. kötü hissediyordum kendimi.
"buradan gidelim "dediğimde başını sallayarak arabayı çalıştırdığında başımı koltuğa yasladım.
********************************************
FİNALE YAVAŞ YAVAŞ YAKLAŞIRKEN KURGUYU BİTMESİ BENİ ÜZÜYOR FARKLI BİR HAVASI OLAN BİR EVRENDİ. KURGUDA SİZE SÜPRİZ YAPACAĞIM BİR ŞEY OLABİLİR. BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL KELEBEK -BXB
Ficção Adolescente1. KİTAP TAMAMLANDI. 2. KİTAP TAMAMLANDI. "İçimde yalanlar ile dolu bir dünya kurdum. bir gün bir yabancı geldi o dünyayı başıma yıktı. harabe kalbimin altında yatan enkazı kimse görmedi. acıdım çok acıdım " yangın pervane uğruna aşık olduğu güneş s...