Bölüm 3

3.4K 123 39
                                    

Adam bana kapıyı açınca ilk önce valizi, sonra çantamla kendimi attım arkaya. Yolun beleşe geldiğini düşününce sırıtmaktan kendimi alamadım.

"Sağ olasın abi, sana da yük olduk."

"Yok yok olurmu öyle şey? Hadi sen rahatına bak." dedi sırıtarak. Artık ne kadar rahat olabileceksem.

Cevap olarak ben de gülümseyerek kafamı salladım. Arkamdan kapı cızırtılı bir ses ile kapandığında artık içeride yanlızdım.

Tahmini on beş saniye sonra araç çalışarak hareket etmeye başladı. Herşey yolunda gidiyordu. Valizimi köşeye yerleştirip telefonumu elime aldım ama yola çıkmadan şarja koymayı unuttuğumdan şarjım azdı. Hemen bitmesin diye çantama geri koymak zorunda kaldım ben de. Çantama koymasam irademe hakim olamayıp kesin telefonun şarjını bitirene kadar bırakmazdım.

İç çekerek saate baktım. Daha dört saat vardı varmamıza ve ben şimdiden sıkılmaya başlamıştım. Etrafıma göz gezdirdim. Gözlerim perdeyle örtülmüş küçük cama kaydı.

Cama doğru yaklaşıp perdeyi araladım. Küçük camdan dışarı baktım. Dışarıyı izlerken E87 karayolu güzergahında İzmir'e doğru ilerlediğimizi gördüm yoldaki bir yön tabelasından. Herşey yolundaydı.

Esnemeye başladım üzerimdeki yorgunluk hissi ile. Tam o sırada birden çalan telefonun sesiyle irkildim. Arıyan Kuzenim Gökay'dı. Gökay'ın İzmir'de, benim bu sene kazandığım üniversitede ikinci yılıydı. İki arkadaşıyla bir apartman dairesinde oturuyorlardı. Benimle beraber dört kişi olacaktık bu sene.

Çantayı açarak içindeki telefonu aldım ve aramayı cevapladım.

"Alo Gökay, yoldayım geliyorum." dedim telefonu açınca.

"Oo ne çabuk. Nerdesin şimdi? Bu arada neye bindin yine at arabasına falan? Ne bu gürültü tangur tungur."

"He at arabasına bindim. Bir abi aldı beni. İzmir'e gidiyormuş, sağ olsun şuan arkada borularla, kolilerle gidiyoruz. Yol parası beleşe geldi."

"Artık birgün bu genişliğin ve mallığından başına birşey gelecek demedi deme. Hem neden arkada gidiyorsun önde yer mi yok lan? Adam seni kaçırıyo falan olmasın. Götü kolla bence." dedi dalga geçen şakacı ses tonuyla.

Derin bir nefes alıp, içimden sabır çekerek konuştum yorgun sesimle. Nedense yorgunluk çökmüştü üzerime.

"Erkek adamız oğlum biz. Önde yer yoktu da ondan oturdum arkaya. Hem adam iyi biri gibi, yolu düşmüş hayrına götürüyo işte."

Gökay alaycı ses tonuyla konuşmaya devam etti. "Adamlar neleri neleri sikiyo oğlum, erkeği mi kalmış. Hem sen erkekten sayılmazsın."

Esneyerek "Kes lan. Az kestireyim. Yaklaşınca ararım seni." dedim ve aramayı sonlandırdım.

Normalde uyumayı hiç sevmeyen ben mayışmaya başlamıştım garip bir şekilde. Hem telefonumun şarjını hemen bitirmek istemediğim için, çantamı başımın üstüne koyup biraz uzanmaya karar verdim birden bastıran uyku hissi ile. Sanırım o suyu içtikten sonra olmuştu.

Sanki birşeyler kafama dank etmeye çalışıyor gibiydi ama ben çoktan gözlerimi kapatmaya ve kendimi uykuya bırakmaya başlamıştım bile...

YAPMA! | BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin