Soobin tarafından
Yeonjun hesabı ödediğin de buradan ayrılacaktık..."Benim adım Choi Yeonjun" dedi ve birden başını kaldırdı. Garson boş gözlerle ona "Yani?" diye sordu.
Yeonjun bunu kendi adıyla mı ödemeye çalışıyor? Tanrım, bu çok utanç verici. İçten içe gülmemeye çalışıyorum.
"Ve bu otelin sahibi Kang Taehyun da eski bir arkadaşımdır."
"Öyle mi? Kaç yıllık bu dostluk? Otele ilk gelişiniz." "Lisede aynı akademiye gittik"
Bu adam bizi gerçekten utandırdı ama bir yandan da ileride torunlarıma anlatacağım komik bir anım oldu.
"Efendim, faturayı ödeyecek paranız yok mu?"
"Ne saçmalıktan bahsediyorsun! Nasıl cesaret edersin, ayrıca biz de yemediğimiz yemeğin parasını mı ödeyeceğiz?"
"Tamam efendim, hesabı ödemek ister misiniz?" Garson yeonjundan umudunu kesip bana döndü.
Komik olan şu ki, Yeonjun öder diye yanıma hiç para almamıştım. "Peki bulaşıkları yıkamalı mıyız?" "Hiçbir güç bana insanların kirli tabaklarını yıkatamaz!" "O halde..."
Hızlıca düşündüm ve bir anda karar verdim, Yeonjunun elinden tutup onu kendime çekerek koştum ve oradan ayrıldım,
"Sen deli misin, faturayı ödemeden kaçmak hırsızlık olur!"
"Eğer bulaşıkları yıkamayı kabul edersen-"
"Ah, hırsızlık nedir ki? Bu ellerimizin kiri sadece."
Dışarı çıktık, valeden arabayı aceleyle aldık ve gazlayarak oradan uzaklaştık."Bu biraz..."
"Saçmalık mıydı? Evet, ilk buluşmamızın ve randevumuzun bu şekilde başlamasını veya bitmesini istemezdim, lütfen beni affedin." "Farklıydı Yeonjun ama neden böyle oldu? Sen zengin bir adamsın."
"Bak ben zenginim ama aynı zamanda şımarığım da ve büyükanneme karşı büyük bir hata yaptım ve o da her şeyime el koydu. Elimdeki para Bayan Minjinin masrafları içindi ve harcadım. Ben gerçekten kötü bir insanım!"
"Sen kötü bir insan değilsin yeonjun."
"Nasıl?"
"Kendini kötü biri olarak görüyorsun, kötü şeyler yapıyorsun ama içinde iyi bir insan varmış gibi görünüyor."
"Beni bir zorba gibi küçümsediğinde bana ne söylediğini hatırlıyor musun? Birbirimize uygun olmadığımızı söyledin ama sonunda tekrar bana geri döndün"
"Bu yüzden?"
"Yani bir şeyi ne kadar kötü yapmaya çalışırsan çalış, sonunda kalbinde olanı yapmak zorundasın ve bu da senin içindeki iyi taraf."
“Yani bende iyilik var mı?”
"Peki ya sen Soobin?" "Ben?"
"İçinde iyilik var mı?"
"Neden şüphelerin mi var?"
"Soruma soruyla cevap verme, sadece söyle, sana inanayım."
"Eh, eğer durum buysa... İçimde iyilik var yeonjun."
Sanki daha fazlasını bekliyormuş gibi gözlerini ayırmadan sakince gözlerimin içine baktı, ben de ona daha fazlasını verdim.
"Ama bende kötülük de var" diye kendini bozmadan baktı, ne şüphelendi ne de kızdı, sadece kabullendi ve arkasına yaslandı.
Ona bakarken arabanın camına vuran ay ışığında çok daha güzel göründüğünü fark ettim. Yeonjun her zaman böyle mi görünüyordu, özel mi görünüyordu?
Acaba o da benim gibi düşünür müydü? Belki kendini benim gözlerimden görür ve ne kadar iyi göründüğünü düşünürdü
Sanırım bu ortam beni etkiliyordu ve bir an ona ihanet etmekten vazgeçmeyi düşündüm.
Ona yaklaştım dudaklarına doğru eğildim yumuşak ve tatlıydılar daha ileri gitmek istiyorum
Ellerinden tutup kendime çektim, dilimi açık ağzına soktum, dilinin üzerinde gezdirdim, bana ayak uydurması bu öpücüğü mükemmel kılıyordu, sanki dillerimiz dans ediyordu, sanki bu duyguyu hissetmeyeli uzun zaman oldu.
Birini öpmeyeli uzun zaman olmuştu ve bu öpücükle ona ne yapacağımı zaman belirleyecekti.
-
Swlam yeonjunun dudaklari cok guzel frgilmi