1.BÖLÜM

843 90 223
                                    

Hoşgeldinizzz...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar...

....

Yalan. 5 harften oluşan bu kelime bazen bir hayat bile alabilirken biz insanların bunu kolayca yapması ne acınası birşey.

Pembe yalan., beyaz yalan...

Yalanın rengi olmaz. Yalan yalandır.

Bazen bir hayat için söylenir ama o yalan.

Annem öldüğünde babam hayatımın yalanını söylemişti mesela bana.
Yalan söylemeyi babamdan öğrenmiştim.
Babam bana yalan söylemeyi öğretmişti.

Annem her zaman bu konuda beni uyarsa da sevgili eşi sürekli yalanlarla çevrelerdi hayatımızı.

Ustaca yalan söylemeyi de babamdan öğrenmiştim.

Yalan söylediğim zaman anlaşılmazdı. 
Rol yapmayı da babamdan öğrenmiştim.

"Yok abi uyanmıyor....zarar vermeyin dediğin için de dokunamıyoruz" dedi telefondan biri. Kafamı kaldırarak nerede olduğuma baktım. Kaşlarımı çatarken kafamı iki yana sallayarak kendime gelmeye çalıştım.

Kaçırılmıştım.

"Heh sonunda uyandı abi" birşeyler daha diyerek kapattı telefonu ve bana doğru geldi adam. Koyu kumral saçları ve kahve gözleri vardı. Boyu 1.80 lerdeydi. Uzundu. Yapılıydı. Korumaydı anlaşılan. Etrafı inceledim. Eski bir yerdeydim ve sanırım bir depodaydım. Kırık sandalye, yerdeki kurumuş kanlar, zincirler, ve bir adet el.....evet el. Yüzümü buruşturduğumda adam nereye baktığımı anladı.

"Kusura bakma ya temizletemedik" Sesindeki bariz alay ile göz devirdim. Aklınca konuşmazsan sonun böyle olur diyordu.

Neden mi buradayım? Ben bir hackerdim. Bana gelen insanların istediği insanlar hakkında bilgi toplayarak geri veriyordum. Tabii ki bunlar normal insanlar olmuyordu.  Başım belaya giriyor muydu derseniz? Hayır. Yani bu zamana kadar girmiyordu. Çünkü kimse kimliğimi bilmiyordu. Yüzümü veya cinsiyetimi bilen yoktu. Bana sahte bir numara ile ulaşıyorlardı. Böylece hem paramı alıyor hem işimi yapıyordum.

"Neden buradayım ben?" Sesimi inceltmeye çaba gösterirken gözyaşlarımı topladım. Adam yüzümü inceledi.

"Neden buradasın düşün işte biraz" dediğinde burnumu çekip kafamı eğdim.

"Ellerim acıyor...neden buradayım ben...birşey yapmadım...sizleri de tanımıyorum ayrıca...kimsiniz?" Diye sorduğunda adam derin bir nefes aldı.

"Anlaşıldı hacker hanım...sen abimin sistemine s-"

"Hacker mi?" Gözlerimi açarak ona bakarken kaşlarını çattı.

"Ben ne anlarım hackerlıktan....ben sözelci insanım...bakabilirsiniz cv'me.... ben...psikoloji okuyorum" Bu yalan değildi aslında. Psikoloji okuyordum bir yandan. Bir yandan işimi yapıyordum.
Adam hızla kaşlarını çattı.

"Dalga mı geçiyorsun benimle sen?...şahitimiz var" dediğinde kaşlarımı kaldırdım.

"Ne şahidi ya?...olmayan şeyin şahidi mi olurmuş?" Dediğimde bir çelimsiz adam bize doğru yaklaşıyordu. Elleri öndeydi. Kafasını kaldırdığında Emre olduğunu gördüm. İçimden kahkaha atarken kendimi tuttum.

"Sen bu kızın ev  arkadaşı değil misin lan?" Diye sorduğunda emre kafasını salladı. Gözlerimi açtım.

"Ne?...ben bu çocuğu tanımıyorum bile...nasıl arkadaşım bu benim!...resmen şuan üzerime iftira atılıyor!" Diye bağırdığımda başka bir adamın sesini duydum.

ŞAH VE MATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin