2. BÖLÜM

453 56 118
                                    

Hoşgeldinizzz...
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
İyi okumalar...

....

Oyun..

Çocukken oyun oynamayı severdim. Her çocuk gibi...

Büyüdüm. Annemin ölümünü oyun sandım. Şaka yapıyorlar sandım. Babam hayatımın yalanını söyledi. O zamandan sonra oyunlar artık çocuk oyunları değildi. Tehlikeli oyunlardı.

"Oyununu çok beğendim...söylendiği kadar zeki bir kadınmışsın evet...ama karşında Miran Karan Boz var....Bu yüzden tüm oyunlar bana iptal"

Şah ve mat

Uzattığı elini baktım. Şaşkınmış gibi gözüktüm.
Elini sıktım.

"Ben de Deniz Yakamoz...tüm oyunların kurucusu olarak kabul edilirim...karşımda bir oyunbozan olsa bile kurucuyu alt edemez" dediğimde üst dudağını kıvrılmıştı.  İçkisini yudumlarken konuştu.

"Kolyeni bana bırakarak bir açık kapı bıraktın...eğer kolyeni unutmuş gibi yapmazsan anlamazdım....Masum rolünü iyi yapıyordun" rol yapmam pek hoşuna gitmese de zekam hoşuna gitmişti.

"Kolyemi bilerek bıraktım....eğer bu sonucu çıkarmasan hayal kırıklığına uğrardım" dediğimde kaşlarını kaldırdı.

"Daha açık ol" dediğinde içkiyi kafama diktim.

"Eğer bana gelmeseydin ben Faruk Arıkan'a gidecektim çünkü" kaşları hızla çatılırken konuştu.

"Biliyordum o olduğunu" dedi viskiyi kafasına dikerken.

"Konuşma bittiyse" ayağı kalktığımda kaşlarını çattı.

"Nereye?" Diye sordu içkisine bakarak. İçkiyi bitirip bardağı sertçe tezgaha bıraktı.

"Evime gidiyorum" O da ayağı kalktığında karşımda durmuştu. İki sandalyenin arasında olduğumuz için ayakkabılarımız birbirine çarpıyordu.

"Nasıl gideceksin?....arkadaşına benimle kalacağını söylemene rağmen?" Dedi ve duraksadı ona attığım bakış yüzünden.

"Arkadaşın da benden haberdar" sırıtarak ona bakarken bakışları yanağımdaki çukura kaymıştı.
"Çok tehlikeli bir kadınsın" dedi ağzının içinde. Kaşlarımı kaldırdım.

"Hangi yönden" dedim öne doğru  eğilerek. O da üzerime edildiğinde aramızda pek bir mesafe yoktu.

"Her yönden" gülmemek için dudağımı ısırırken bakışları dudaklarıma kaydı.

"Geç oldu" gidecekken kolumu tutarak durdurdu.

"Seni bulmuşken bırakacağımı nasıl düşünürsün?"Diye sordu.

"Nasıl yani?...kim olduğuma dair kanıtın var mı?" Dediğimde dehşetle bana baktı. Göz kırptım.

"Görüşürüz" dediğimde kafasını salladı.

"Görüşüceğiz" dedi bilenmiş gibi kafasını sallarken. Derin bir nefes alırken yüzümdeki salak gülümseme silinmiş değildi. Kapının önüne çıktığımda bir adam arabanın kapısını açtı.

"Miran bey sizi bırakmamızı istedi Deniz hanım"  kafamı sallayıp arabaya bindim. Bir süre sonra adresi vermek için kafamı kaldırdığımda evimin olduğu sokağa girdiğimizi gördüm. Araba durduğunda derin bir nefes alarak indim arabadan.

Apartmana girip anahtarımı çıkardım. Sessiz adımlarla içeri girdim. Yavaşça odama girecekken Salonun ışığının açık olduğunu fark ettim. Salona girdiğimde Ege uyumuş Sude ise telefonuna bakıyordu.

ŞAH VE MATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin