34 GÜN |TEXTİNG|

23. GÜN

Kahve lekeli kağıtlar mı?
Belki seninde binlerce derdin var.
İki satır, iki bin harf.
Kelimelerin sırtıma bıçak.
Dokunma, ellerin olur mu kan?
Bir bakış, iki veda.
Bakma da gözlerime, veda edersin diye.
Silemem ikimizi, bu şehir bizi feda etmesin işte.
O zaman ben veda edeceğim şimdi.
Gömdüm seni ama sevmediğim kimdi?

12.22

Altan Efe: Ahtapotların 3 tane kalbi varmış.

Altan Efe: Söyle birini sana versinler.

Nida: Ahtapotlara yazık.

Nida: Benim kalbim ikimize de yeter.

Altan Efe: Yazık olan yine hayvana oldu.

Nida: Hayatında ben olduğum için niye yazık olsun sana?

Nida: Memnun mu değilsiniz yoksa.

Nida: Bir Nida kolay olunmuyor üstelik.

Altan Efe: Şu meşhur Nida'yı bi göremedik ama.

Altan Efe: Laf var icraat yok.

Nida: Zamanı gelince şu lafları öyle bir ağzına tıkacağım ki, böyle icraat görmeyeceksin.

Altan Efe: Mezara girince galiba.

Altan Efe: Zaman olarak bundan bahsediyor olman gerek.

Nida: Sen o mezara bile bensiz giremezsin şimdi.

Nida: Hadi tekrar söyle, ne kadar çok seviyorsun beni?

Nida: İş işten geçmiş üsteğmen olmuşsun bir deli Mecnun.

Altan Efe: Leylasını bekler, Leylasını görmek ister bu deli Mecnun.

Altan Efe: Görsün o güzelliğini, aşık olsun bir kez daha gözlerindeki minik parıltılara.

Nida: Dış güzellik midir bu delinin önemsediği?

Nida: Kalbin güzelliğini bilemez midir hiç?

Nida: Aşk ve gurur okudun mu üsteğmen?

Altan Efe: Okudum.

Nida: Darcy önyargılı ve kibirliydi.

Nida: Elizabeth ile ilk tanıştığında bile yüz vermemişti.

Nida: Onu tanıdıkça sevdi.

Nida: Aşık olduğu ise iç güzelliğiydi.

Nida: Ben de seni ilk gördüğümde iç güzelliğine aşık olmuştum üsteğmen.

Nida: Aç bir kediye mama verirken gördüm.

Nida: Fakat babasız bir kızı babasından yaralayarak üzerken de gördüm.

Nida: Seni affetmem için şans vermedin bile.

Nida: Bir tek sen varsın diye içimde affetmek zorunda kaldım.

Nida: Affetmemek en büyük hakkımdı ama senden başka çaremde yoktu.

Altan Efe: Birşey söyleyecek yüzüm bile yok.

Altan Efe: Kimseye güvenemiyordum.

Altan Efe: Seni tanımıyordum bile.

Altan Efe: Bana bu öğretildi Nida, biri seni kırmadan önce onu parçala.